Esenyurt'ta iki iş insanının arasındaki anlaşmazlık, iş adamlarından birinin oğlu ve arkadaşının ölümüyle sonuçlanırken öldürülen gençlerin görüntüleri saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.
Türkiye gündeminde öne çıkan saldırıyla ilgili 2 kişi yakalandı ancak saldırı görüntülerinin etkisinden sıyrılmak kolay görünmüyor.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, üst üste izlediğini belirttiği tekel bayii saldırısını yorumladı.
- KURGU DEĞİL: Yolu Meksika'dan geçen çok dizi izledim. Sezon sezon... Breaking Bad, Better Call Saul, Narcos falan... Bir anda silahların çekilmesi, müthiş bir kaos ve her yer kan. Meğer katliam kurgusu izlemek ile gerçek bir katliamı izlemek arasında devasa bir fark varmış.
"İZLEMEZ OLAYDIM, PERİŞANIM"
- SANKİ MEKSİKA: Gitgide daha çok Meksika'nın bir ilçesine dönen Esenyurt'ta bir tekel bayiinde meydana gelen katliamı, iki farklı kamera açısından izledim. Hay izlemez olaydım. Kahroldum. Perişan oldum. Etkisinden çıkamıyorum bir türlü.
- RACON... RACON... Bellerinde silahlar olan adamlar, tekel bayiine geliyorlar. Her hallerinden raconcu oldukları belli oluyor. Tekel bayiindeki genç adam da raconun farkında. Belli ki husumet var arada.
"TEKSAS'A DÖNDÜ RESMEN"
- TEZGÂH ALTI SİLAH: Olay yumruklu saldırıyla başlıyor. Yumruklu saldırı anında tezgâh altındaki silahı çekiyor maktul genç. Kendini korumak amacıyla saldırganın ayağına ateş ediyor. O andan itibaren de işler çığırından çıkıyor.
- RESMEN KATLİAM: Saldırganların bellerinde silah var. Tekel bayisindeki gençte silah var. Leblebi çekirdek taşır gibi silah bulunduruyor herkes. Böyle bir ortamdan tabii ki katliam çıkar. Nitekim çıkıyor. Teksas'a döndük resmen. Yetkililer bu konuya mutlaka el atmalı.
"O KATİLE LANET OLSUN"
- YAZIK... YAZIK... Anladığım kadarıyla iki tarafın da hali vakti yerinde. İş güç sahibi insanlar. Bir alacak verecek davasının dallanıp budaklanması olayı söz konusu. Karşılıklı damarlara basılmış, meydanlar okunmuş. Sonuç katliam. Gözünü kırpmadan insanların üzerine kurşun yağdıran o katile lanet olsun.
"GÜVENLİK KAMERASI"
- İKİ KAMERADAN: Normalde “Çatışma çıktı, üç kişi öldü” diye haber yapılıp geçilecekti. Okuyup “vah vah” deyip hayıflanacaktık en çok. Bir etki gücü olmayacaktı. Ama artık “güvenlik kamerası” diye bir olgu var günümüzde. Bu kameralar aracılığıyla bir olayı bütün yönleriyle izleyebiliyoruz. Üstelik farklı kamera açılarından.
"ETKİSİNDEN ÇIKAMIYORUM"
- PERİŞANIM: İzledim. İki farkı açıdan da izledim. Üstelik birkaç kez izledim. Her defasında isyan ederek. Her defasında “Şöyle olsaydı böyle olurdu” diyerek. Her defasında olay yeri inceleme ekibi gibi davranarak. Bir süre sonra profesyonel bakıştan insani bakışa geçtim. İzlediğim vahşet kafama dank etti aniden. O andan itibaren perişanım. İzlediklerimin etkisinden çıkamıyorum.
- EN İYİSİ İZLEMEMEK: Hâlâ izlemeyen kalmış mıdır bilmiyorum. Ama izlemeyenlere verebileceğim tek tavsiye var: Sakın izlemeyin. Dayanılmaz bir vahşet bu. Hayattan soğuyorsunuz. Gözünüzün önünden gitmiyor görüntüler. Çığlıklar sürekli kulaklarınızda. Aman ha aman.