Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Ahmet Yenilmez: ‘Daha durun, sizi 3-5 yıl sonra göreceğim’

Sanatçı Ahmet Yenilmez, dijitalleşmenin hızıyla birlikte toplum hayatında rastlanan değişimleri iki olay üzerinden örneklendirerek anlattı. Yenilmez’in Güneş gazetesinde yayımlanan ‘Ayılar şehre indi turistler buğday tarlasına...!’ başlıklı dikkat çeken yazısı…

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-05-30 10:35:35

Ahmet Yenilmez: ‘Daha durun, sizi 3-5 yıl sonra göreceğim’

Yeni bir çağın eşiğindeyiz ve bununla beraber gelecek büyük değişimlere de hazırlıklı olmalıyız!

Nasıl desem?

Ne bileyim, bizler, bir bakacağız öyle bir değişmişiz ki, hani Allah muhafaza internet 2 saat dursa, psikoloji kliniklerinde, sanırım gitgide uzayan insan kuyrukları göreceğiz!

Oldu!

Bundan 5-10 yıl önce, ABD'de internet 15 dakika durduğu için, ABD'de psikiyatristlerin dolup taştığını medyadan duymuş ya da okumuştum!

Bizde, 15 dakikanın aynı sonucu doğurmayacağının ben de farkındayım, ama sizi 5 yıl sonra görürüm!

Geçen akşam haberlerde, Bursa'da ayıların şehre indiği haberini izledim, dahası polis memurunun telsizden gayet ciddi bir vücut diliyle, "Olay mahalline intikal ettik ve dört ayaklı hayvanın mahalleden kaçtığını tespit ettik" dediği görüntüsüne gülmeden edemedim!

Ne yapsın ayılar, Uludağ'da ayılara yer kalmadı ki!

Daha durun, sizi 3-5 yıl sonra göreceğim, dua edelim de biz uykudayken, domuzlar kapıyı kırmasınlar!

Gülün gülün(!)

Daha bitmedi, bu haberin hemen sonrasında bir haber daha, "Kanadalı bir turist, Denizli'den paraşütle yola çıkıp, Burdur'da tarlaya düştü"!

Buraya kadar tamam da bizim Kanadalı Turist öyle çat pat değil, hani en az 10 yıl Türkiye'de bir mahallede yaşamış galiba dedirtecek kadar Türkçe konuşmakta!

Biz milyon dolar verip, yetmeyip havaalanlarında omuzlarda taşıdığımız topçulara, bir tek Türkçe öğretmedik, elin Kanadalı turisti, ülkemizde paraşüte binmek, buğday tarlasına düşmek için Türkçe öğrenmiş(!)

Durun durun, Kanadalı turist tarlaya iner inmez, etrafında her biri bizim mahallenin eşrafı gibi Türkçe konuşan sarı sarı adamlar peydah oluyor(!)

Dün akşam, 568. Fetih Yılı kutlanan İstanbul'da, iki farklı Fetih Kutlaması seyrettim, programlar programlar...!

Diyecek çok şeyim var da demeyeceğim...

Dedim, ne oldu ki, şimdi desem ne olacak?

Adım, huysuz adama çıktı!

Bir de bembeyaz sakallar olunca, bunamış dedirtmeyeyim kendime!

Alıcı bulacak söylemi diyeyim, Sayın Kılıçdaroğlu, madem böyle bir konuşma yapacaktınız, bu zamana kadar yapılan Fetih kutlamalarını neden rejim çatışması olarak gösterdiniz?

Bir sözüm Milli Görüş'e, bir sözüm de biz Ülkücülere, "Eskiden Fetih kutlamalarında birbirinizle yarışırdınız, şimdi o kürsüde neden Sayın Recep Tayyip Erdoğan ya da Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiler konuşma yapmadı?

Kıymetini mi bilemedik?

Yoksa...

O yoksayı da demeyeceğim!

Dedim ya, bembeyaz sakallarım var kendime her şeyi dedirttim, olmadık küfre, hakarete muhatap oldum, lakin bunadı dedirtmeyeceğim!

Diyeceğim çok şey olacak da ne edeyim ki, söz diyeceklerim meydanda olmayacaklar! Çünkü, onların çoğu çoktan kaçtılar..!

Neyse...

Bakın, ayılar Bursa'da şehre indiler!

Türkçe konuşan turistler, buğday tarlasına iniyorlar!

Demem o ki, biraz kendimize çekidüzen vermemiz gerek, çok ama çok dikkat etmeliyiz!!!

Haber Ara