'Ailede iyiliği güçlü kılmalıyız'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 'Suya düşen bir damlanın çıkardığı, merkezden etrafa doğru genişleyen halkalar misali iyiliği öncelikle ailede hakim kılmak gerekir.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-04-26 14:28:44

Güncelleme Tarihi: 2019-04-26 14:28:44

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "İyilik Ekseninde Aile Forumu" ve "Ailemde İyilik Var" kısa film ve fotoğraf yarışması ödül töreni, Devlet Arşivleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Forumun açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, müminler için hayatın iyilik yolculuğu, insanın da bu dünyaya inanmak ve iyi işler yapmak için gelen yolcu olduğunu söyledi.

Dünya ve ahirette hayatın özünün iyilik olduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:

"Hem vahyin kitabı hem de kainat kitabı insana iyiliği öğretir, onu her zaman ve mekanda iyilik ve merhamete davet eder. İyilik, İslam'ın en temel kavramlarındandır. İyi işler yapmak manasına gelen 'salih amel' ifadesi, Kur'an'da Allah'a ve ahirete imandan sonra zikredilir ve nihayetinde, iyilik yapanlar korku ve hüzünden uzak olarak kurtuluşa ermekle müjdelenir. Biz inananlara Kur'an-ı Kerim'in gösterdiği hedef, 'İyilik ve takvada yarışın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.' hedefidir. İyiliği emir, kötülükten nehiy düsturunun, müminin hayat felsefesi olmasını esas alan bu medeniyet, iyiliği yeryüzünü kuşatacak kadar büyüterek kötülüğe yer bırakmamayı hedeflemektedir. Kötülük karanlık gibi arızidir. Onu yok etmek için iyilik ışığını yakmak yeterlidir. Onun için karanlıktan çıkamayana bir mum olabilmektir iyilik. Bunun için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl tüm dünyada iyilik yolunda çalışan insanlara ödül veriyoruz."

"İyilik pınarının kaynağını çoğaltmak için ailede iyiliği güçlü kılmak gerekir"

Yarışmada iyiliğin büyük oranda yaşlılara hizmet olarak resmedilmesinin iyilik kavramını daraltmak olduğunu dile getiren Erbaş, bunun modern dünyanın, yaşlıları iyiliğe muhtaç ve yalnızlığa mahkum etmesi sebebiyle gençlerin ve çocukların zihinlerinde, iyilik ve yaşlı kavramının yakın çağrışım yapmasından kaynaklanabileceğini belirtti.

Sadece yaşlılara, engellilere, düşkünlere yardım etmenin iyiliğin bir boyutu olduğunu ifade eden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İyilik, yaratanın hatırına bütün mahlukata merhametle yaklaşmaktır. Kendisi için istediğini herkes için istemektir. Havaya, suya, toprağa, çevreye karşı sorumlu davranmayı insan olmanın gereği kabul etmektir. Başkasını sevindirdiğinde sevinmektir. Kardeşinin bir ihtiyacına ve sıkıntısına derman olduğunda huzur bulmaktır. Dolayısıyla iyilik, İslam'ın en köklü ve kapsamlı kavramlarında karşılığını bulur. Bu manada iyilik ihsandır, lütuftur, maruftur."

Kur'an-ı Kerim'den iyilikle ilgili bazı ayetleri ve Hazreti Muhammed'in örnek davranışlarını paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, yapılan hiçbir iyiliğin küçük olmadığını ve asla zayi olmayacağını vurguladı.

İyiliğin hayata aktığı kaynağın aile olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"İyilik pınarının kaynağını çoğaltmak için ailede iyiliği güçlü kılmak gerekir. Cömertlik ve infakta 'geçimini üstlendiklerinden başla' buyuran peygamberimize göre insanın iyilik yapması gereken en öncelikli kişiler en yakınlarıdır. Yani eşimiz, çocuklarımız, annemiz babamız, kardeşlerimiz, akrabalarımızdır. Dolayısıyla birbirimizin ihtiyacını karşılama ve kusurunu örtme ahlakını önce ailemizde, en yakınımızda hayata geçirmek gerekir. Maalesef dışa dönük hayatların öne çıktığı günümüzde çoğu insan, dışarıda gösterdiği nezaket, zarafet ve anlayışı ailesinden esirgemektedir. Oysa suya düşen bir damlanın çıkardığı, merkezden etrafa doğru genişleyen halkalar misali iyiliği öncelikle ailede hakim kılmak gerekir."

Erbaş, dünya ve ahiret saadeti için insanlığa yol gösteren İslam'ın ailede adaletin, ihsan ahlakının, fedakarlığın, sorumluluk bilincinin, yardımlaşma ve anlayışın hakim kılınmasını, eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevinç, keder ve sıkıntıların paylaşılmasını istediğini kaydetti.

İslam'ın ailede en ideal yaklaşım olarak gösterdiği hedefi ihsan ahlakı olarak tanımlayan Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"İhsan, hiçbir karşılık beklemeden ve asla minnet altında bırakan bir tutum takınmadan yapılan iyiliktir. Herkesin diğerini hoşnut etme gayesini davranışlarının merkezi yapmasıdır. Bu şekliyle ihsan, aile bireylerinin hep beraber birbirlerine karşı yaklaşımında temel ahlaka dönüştüğünde aile gerçek manada ve bütün boyutlarıyla huzur yuvası haline gelecektir. Bu meyanda, başta Aile ve Dini Rehberlik Bürosunda görevli hocalarımız olmak üzere, ailede iyiliği egemen kılmak için çalışanlar, teklif ettikleri ahlakı ve güzellikleri kendi ailelerinde yaşamalıdırlar. Takdir edersiniz ki bir doktorun öncelikle kendisinin sağlıklı olması gerekir ki, hastasına şifa olabilsin."

Forum iki gün sürecek

Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak ise bu yıl dördüncüsü düzenlenen forumda özellikle "İyilik Ekseninde Aileyi" konuşacaklarını belirtti.

Ailenin korunması ve kuvvetlendirilmesini kendisine ana hedef olarak belirleyen Diyanet İşleri Başkanlığının aile müessesine büyük önem verdiğini bildiren Albayrak, forumda "Ailede iyilik/maruf kavramı", "Psiko-sosyal açıdan ailede iyilik" ve "Ailede çatışmayı önleyecek iyilik modelleri" başlıkları altında gerçekleştirilecek oturumlarda, konuların uzmanlar tarafından ele alınacağını kaydetti.

Ödüller dağıtıldı

Konuşmaların ardından "Ailemde İyilik Var" kısa film ve fotoğraf yarışması ödülleri verildi.

Akıllı fotoğraf dalında Mehmet Aslan'ın "Dede ve torun" fotoğrafı birincilik ödülü kazandı.

Fotoğraf dalında Cihan Karaca "Nine-torun" fotoğrafı ile birinci olurken, AA foto muhabiri Arif Hüdaverdi Yaman "Baba-kız" fotoğrafı ile ikinci, Murat Akgün "Ailem" fotoğrafıyla üçüncü oldu.

Kısa film yarışmasında, Arzu Özer'in "Hayat Paylaşmaktır" filmi birincilik, Abdullah Şahin'in "Krampon" filmi ikincilik, Bahadır Kapır ve Ferhat Zengin'in "Mağrib" filmi üçüncülük, Şeref Akçay'ın "Kar Tanesi" filmi mansiyon ödülü aldı.

Dereceye girenlere ödülleri Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak ve İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz tarafından verildi.