Akademi camiasından İsrail Deklarasyonu

İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, panelin selamlama konuşmasını yapan üniversite genel sekreteri Nihat Yıldız, “Bölgede yıllardır devam eden sistematik soykırım bir an evvel sona erdirilmelidir. İsrail sadece Filistinlilere değil bu ölçüsüz tavrıyla bütün insanlık alemini hedef almakta ve ne yazık ki uluslararası toplum bu vahim durum karşısında sessiz kalmaktadır. Bizler bu vahşet ve soykırım karşısında sessiz kalmayarak tarafımızı seçmiş bulunuyoruz. Gönlü ve vicdanı merhametten, adaletten ve hukuktan yana olan herkesin yanında duruyoruz” diyerek İsrail'in bölgede uyguladığı soykırıma dikkat çekti.

İsrail'in Gazze'de yürüttüğü sistematik soykırım ve şiddetin tarihsel kökenlerinin ele alındığı panele Giresun Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sezai Balcı, Düzce Üniversitesinden Doç. Dr. Akif Çarkçı, Doç. Dr. Celil Bozkurt ve Doç. Dr. Serkan Kekevi konuşmacı olarak katıldılar. Moderatörlüğünü Doç. Dr. Akif çarkçı'nın yaptığı panelin başlangıç kısmında toplantının moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Akif Çarkçı tarafından İsrail sorununa ilişkin bir deklarasyon sunuldu.

Söz konusu deklarasyonda, “Bugüne kadar gerek uluslararası literatürde gerekse Türkiye'deki akademik çalışmalarda Filistin meselesinin Filistin Sorunu olarak kavramsallaştırıldığı görülmektedir. Oysa ki bölgede sorunun esas kaynağı İsrail ve Siyonizm'dir. Hem ulusal hem uluslararası bilim ve akademi çevrelerini sorunun adını yeniden koymaya, yeniden tanımlamaya davet ediyoruz. Gazze'de yaşanan insanlık dramının bu tavır değişikliği için önemli bir milat olduğunu düşünüyoruz. Yaptığımız bütün akademik ve serbest çalışmalarda meselenin başlığının artık “İsrail Sorunu” olarak tanımlanması gerektiğini bir çağrı olarak tüm bilim çevrelerinin dikkatine sunuyoruz. Dünya genelinde etkili olan Siyonist lobi ne yazık ki akademi ve bilim çevrelerini de etkisi altına almış, sorunun kaynağının kendisi olduğu gerçeğini örtbas ederek büyük bir manipülasyona imza atmıştır” denildi.
Giresun Üniversitesi'nden Sezai Balcı, İsrail'in Kuruluşunda Rotcshild ailesi” başlıklı sunumunda, söz konusu ailenin İngiliz yöneticilerle olan ittifakına değinerek, Filistin toprakları üzerinde bir İsrail Devleti kurulması sürecinde Rotschilt ailesinin ne gibi fonksiyonlar üstlendiğine ve Osmanlı ile olan ilişkilerine değindi. Osmanlı Devleti'nin Siyonist emeller karşısında dik durduğunu ancak bu duruşun özellikle 1. Dünya Savaşından sonra işgal hareketleri karşısında zayıfladığını ifade etti. Özellikle bölgenin İngilizler tarafından işgalinden sonra Filistin'de Rotschilt ailesinin de çabalarıyla Yahudi yerleşimcilerin koloniler halinde bölgede yerleştirildiğini ve İsrail''in devletleşme sürecinde bu girişimlerin önemini vurguladı.

Panelin diğer konuşmacısı Doç. Dr. Celil Bozkurt ise Siyonist ideolojinin İsrail devletinin kuruluşunda oynadığı role ve bugünkü MOSSAD'ın temelini oluşturan NİLİ örgütünün Ortadoğu'da Birinci Dünya Savaşı'nda yürüttüğü etkinliklere temas etti. NİLİ örgütünün Osmanlı'ya karşı verdiği mücadelenin detaylarına değinen Bozkurt, örgütün İsrail Devletinin kuruluş aşamalarındaki çalışmalarına değindi.

Panelin son oturumunda söz alan Doç. Dr. Serkan Kekevi ise “İsrail'in Kuruluş Sürecinde Etkin olan terör örgütleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Hagannah, İrgun gibi çetelerin İsrail devletinin kuruluş sürecinde özellikle Filistinlilerin yerlerinden-yurtlarından edilme süreçlerinde kullandığı terör yöntemleri, şiddet ve baskıya temas etti. Bu çetelerin bugünkü İsrail ordusunun altyapısını oluşturduğunu ifade eden Kekevi, İsrail ordusunun bugünkü yapılanmasına ilişkin bilgiler aktardı.

Kalabalık bir dinleyici topluluğu tarafından takip edilen panelin son kısmında, konuşmacılara rektör adına üniversite genel sekreteri Nihat Yıldız tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.