Dolar

34,5429

Euro

36,1489

Altın

2.965,11

Bist

9.549,89

'Aleviler ve Sünniler oyuna gelmemelidir'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ataş 'Geçmişte tezgahlamaya çalıştıkları Alevi-Sünni çatışmasını yeniden gündeme getirebilirler. Alevi ve Sünni kardeşlerimiz böyle bir oyuna gelmemelidir' dedi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-17 23:43:52

'Aleviler ve Sünniler oyuna gelmemelidir'

Sivas'ın Yıldızeli ilçesindeki Tapu Kadastro Müdürlüğü Konferans Salonu'nda, partisinin Genişletilmiş İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Ataş, burada yaptığı konuşmada, İstanbul'da ve Kayseri'de yaşanan terör saldırılarına tepki göstererek, olayda şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Türkiye'nin çok önemli süreçlerden geçtiğine dikkati çeken Ataş, "Türkiye'yi dünyada yalnızlaştırma, kendi başına bırakma, önünü kesme girişimleri yapılmaya devam ediyor. Bu yeni değil, yıllardan beri Türkiye üzerinde oynanan bir oyundur" ifadelerini kullandı.

Ataş, AK Parti'yi demokratik ve demokratik olmayan bütün yollarla iktidardan indirmek isteyenlerin olduğunu belirterek, "Dertleri neydi biliyor musunuz? 'Tayyip Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı karşısında HDP gelsin, kim gelirse gelsin, yeter ki Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin' diye terör örgütüne aleni destek veren bir partiye, utanmadan, sıkılmadan, destek veren entellektüeller vardı bu ülkede. Kendilerini aydın kabul eden, karanlık tipler vardı bu ülkede. Hani bunlar Türkiye'ye barış getirecekti, hani sözüm ona demokrasi getireceklerdi. Onların sahte yüzleri 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıktı" diye konuştu.

15 Temmuz öncesinde "Türkiye'de, darbe olur mu?" diye bir anket yapılsa hiç kimsenin buna "evet" demeyeceğini savunan Ataş, şunları kaydetti:

"Hain FETÖ terör örgütünün elebaşı, 40 yıldan bu yana bu ülkenin ve bu milletin en kutsal değerlerini suistimal ve istismar etmek suretiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, devlet kurumlarının, emniyet güçlerinin içerisine sızdırdıkları ajanlar marifetiyle, bu ülkenin insanlarının tertemiz vergileriyle alınmış silahlarını, uçaklarını, tanklarını, helikopterlerini 15 Temmuz darbe kalkışması gecesi utanmadan, sıkılmadan, ahlaksızca, hayasızca, kalleşçe bu milletin üzerine doğrultma cüretini gösterebilmiştir.

Eğer o gün bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, bu milletin önüne düşmemiş olsaydı bugün Türkiye'yi konuşabilir miydik? Bugün neyi konuşabilirdik, hangi hesapları yapabilirdik, hangimiz neyin gelecek hesabını yapabilirdik. O gün sokağa dökülen ilk insanlar, AK Parti teşkilatları olmuştur. O gece biz yeniden millet olma özelliğimizi keşfetmiş bir topluluğuz. Sokaklarda insanlar yürürken sağına, soluna dönüp, 'sen Kürt müsün, Türk müsün, AK Partili misin, CHP'li misin, MHP'li misin hangi siyasi görüştensin?' diye sormadı. 'Eğer mesele bayraksa vatansa milletse gerisi teferruattır' diyerek insanlar sokaklarda uyudu. Bu ülkenin önünde yürüyen, 'ben milletimin arasına gidiyorum, orada ne yapacaklarsa yapsınlar' kararlılığını gösteren Recep Tayyip Erdoğan'ın sayesinde millet sokağa inmiştir."

Hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ve bunda hiç kimsenin başarılı olamayacağını dile getiren Mustafa Ataş, bu kararlılığı milletin 15 Temmuz'da gösterdiğini ve bundan sonra da göstermeye kararlı olduğunu vurguladı.

Ataş, şunları kaydetti:

"Bugün yapılmak istenen tüm bu terör hadiseleri, bölgesinde gelişmiş, kalkınmış ve dünyaya kafa tutan, 'dünya 5'ten büyüktür' diyen, mazlumların sesi olan Recep Tayyip Erdoğan'ın sesini kesmeye yönelik girişimlerdir. Bu ümmetin, mazlumların, bu milletin sesi ve nefesi olan Recep Tayyip Erdoğan'ın sesini kesmeye yönelik girişimlerdir. Bugüne kadar muvaffak olamadılar, bundan sonra da Allah'ın izniyle, milletimizin desteği ve duasıyla asla muvaffak olamayacaklardır.

Bu ülkede 15 Temmuz bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi kadar önemlidir, Türkiye'nin ikinci Kurtuluş Savaşı'dır. 15 Temmuz'dan sonraki verilen mücadelede öyle sıradan bir mücadele değildir. Bayrak, vatan, din, inanç mücadelesidir. Hep birlikte bayrağımıza, vatanımıza, milletimize topyekün sahip çıkma günüdür bugün. Asla ayrılığa, gayrılığa, tefrikaya düşme günü değildir bugün. Bizi birbirimize düşürmek için her türlü hileyi, oyunu ve planı yapmaya gayret ediyorlar ve edecekler. Geçmişte tezgahlamaya çalıştıkları Alevi-Sünni çatışmasını yeniden gündeme getirebilirler. Alevi ve Sünni kardeşlerimiz böyle bir oyuna gelmemelidir. Bugün ülkemize hep birlikte sahip çıkma günüdür. Eğer vatanımızı kaybedersek hiçbir şeyimizi koruyamayız, vatanımıza hep birlikte sahip çıkma günüdür bugün. Ayrılıkların, gayrılıkların, tefrikaların, siyasi görüş farklılıkların gündemimizde olmadığı bir gündür bugün."

Haber Ara