Din ve diyanet konularında yazan, konuşan ve paylaşım yapan herkesin bu konuda çok daha hassas olması gerekmektedir. Yalan yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, itibar suikastı yapmak, bir eleştiri değildir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda "40'ıncı İl Müftüleri İstişare Toplantısı" gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın taşra teşkilatlarında yürütülen hizmetlere dair istişareler, sorun ve çözüm önerilerinin ele alınacağı toplantının açılışına Erbaş'ın yanında Ankara Valisi Vasip Şahin de katıldı. 'HER HOCAMIZI GENÇLERİMİZİN YANINDA GÖRMEK İSTİYORUZ'
5 gün sürecek toplantının açılış konuşmasını yapan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gençlik ve aileye yönelik hizmetlere daha fazla önem verdiklerini belirterek, "Daha huzurlu bir hayat ve daha güzel bir dünyanın inşası için başlangıç noktamız, ailemiz ve nesillerimizdir. Bu sebeple, her hocamızın yanında gençlerimizi görmek istiyorum. Her hocamızı, gençlerimizin yanında görmek istiyorum. İstikbalimizi kendilerine emanet edeceğimiz gençlerimiz, çocuklarımızdır. Gençlerimizin hayat tasavvurlarını olumsuz etkileyen, maddi-manevi gelişimlerine zarar veren akımlar, fikirler, yapılar ve alışkanlıklara karşı biz onların rehberi ve destekçisi olmaya mecburuz. Küresel boyutta İnsanlığın maruz kaldığı ahlaki çöküntü, fikri yozlaşma ve dini savrulmalar karşısında gençlerimizi inancın ve ibadetin iyileştirici, şifa verici, birleştirici ve bütünleştirici gücüyle buluşturmak zorundayız. Gençlerimize ulaşmak, onların heyecanlarına ve ideallerine rehberlik etmek, özel bir gayret gerektirmektedir" dedi. 'RAHATSIZ OLUYORLAR'
Erbaş, çocuklara evrensel değerleri öğrettiklerini ancak bazı kimselerin bundan rahatsız olduğuna işaret ederek "Zaman zaman medyada, hizmetlerimizi anlamakta zorlanan, hatta çocuklarımızın ve gençlerimizin camilere gelmesini, etkinliklerimize katılmasını hazmedemeyen kimselerin varlığına da ne yazık ki şahit oluyoruz. İyilikten, kime zarar gelir. Çocuklarımıza evrensel değerleri öğretiyoruz. İzcilik etkinliğindeki gençlerimizle buluşuyoruz, rahatsız oluyorlar. Gençlerimiz istismarcı yapıların tuzaklarına düşmesin, dinimizi, medeniyetimizi tanısın diye çalışıyoruz, rahatsız oluyorlar. Hatta birlik-beraberlik ve kardeşlikten bahsediyoruz, yine rahatsız oluyorlar. Ayet ve hadisin farkını bilmeyecek kadar konunun uzağındalar; ama dini konuları kritik ediyorlar. Bütün bunları üzülerek ve acıyarak takip ediyoruz. Bilinmelidir ki bir sorun varsa o da nesillerimizin inancından, medeniyetinden, geleneğinden, değerlerinden uzak kalmasıdır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için mücadele etmeliyiz. Böyle bir nesil, zorluklarla nasıl mücadele edecektir. İnsanlık serüveninde kendi yolunu nasıl bulacaktır. Dahası istismarcı yapılar karşısında kendisini nasıl koruyacaktır?" ifadelerini kullandı. 'İTİBAR SUİKASTI YAPMAK ELEŞTİRİ DEĞİLDİR'
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gündelik tartışmaların içine çekilmesinin son derece yanlış olduğunu ifade ederek, "Diyanet İşleri Başkanlığımız, toplumu din konusunda aydınlatmak vazifesiyle kurulmuş anayasal bir teşkilattır. İslam'ın ilkelerini anlatmak bizim anayasal sorumluluğumuzdur. Bu alanda her türlü farklı görüş ve düşüncenin üzerinde kuşatıcı bir yaklaşımla çalışmak en temel hassasiyetimizdir. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gündelik tartışmaların içine çekilmesi, son derece yanlıştır, son derece üzücüdür. Din ve diyanet konularında yazan, konuşan ve paylaşım yapan herkesin bu konuda çok daha hassas olması gerekmektedir. Elbette bizler eleştiriyi daha iyi işler yapmak adına bir imkan olarak kabul ediyoruz. Ancak yalan yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, itibar suikastı yapmak, bir eleştiri değildir. Bunu bir eleştiri olarak kabul etmek zor" diye konuştu.