Türkiye'nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi satın alması, Alman gazetelerinin yorum sütunlarında geniş yer buluyor.
Türkiye ile ABD arasında uzun bir süredir gerilime neden olan Rus yapımı S-400 füze sistemlerinin tesliminin başlamasının ardından Alman Die Welt gazetesi, “Erdoğan Rus füzeleriyle Batı'ya ‘elveda' dedi” başlıklı bir yazı yayınladı.
S-400'lerin teslim anından bir fotoğrafla gazetenin web sitesinde manşet olarak paylaşılan haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Cuma günü çok tartışılan S-400 füze savunma sistemlerinin ilk parçaları Ankara'ya vardı. Türkiye üyesi olduğu NATO'nun ve sözde ‘stratejik ortağı' ABD'nin sert eleştirilerine rağmen, 2.5 milyar dolar ödeyerek bu mobil füze sistemlerini Rusya'dan satın aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘ne pahasına olursa olsun' bu silah sistemlerini neden aldığını ise güvenlik uzmanları bile anlamakta zorlanıyor.”
Die Welt muhabiri Boris Kálnoky'nin kaleme aldığı yazıda ‘Türkiye'nin S-400'leri almasının muhtemel nedenleri arasında Patriot füzeleri alındığı durumda Washington'un Ankara'ya – 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde meclise de yapılan saldırılara atıfta bulunarak – benzer bir saldırı düzenleyebilecek olması' gösterilmiş.
“ABD, TÜRKİYE'YE KARŞI
BİRÇOK HATA YAPTI”
Karlsruhe kentinden Badische Neueste Nachrichten gazetesi ise konuyu şu satırlarla yorumluyor:
"Türkiye'nin kendine ait bir hava savunma sistemi isteği konusunda ABD birçok hata yaptı. NATO'nun güneydoğu kanadında, Suriye ve İran gibi komşuları olan bir ülkenin kendini savunmak için böyle bir donanıma sahip olmak istemesinin kusurlu bulunacak bir tarafı yok. Ancak Washington, ABD yapımı Patriot sistemini vermeye uzun süre yanaşmadı. Ankara da bu nedenle Rusya'nın kapısını çaldı. Amerikalıların, Türkiye'ye sonradan Patriot satma girişimleri ise başarısız oldu. Şimdi Türk-Amerikan ilişkilerinde ağır bir kriz yaşanabilir.”
“TRUMP'IN TEHDİTLERİ
İNATLAŞMAYI ARTIRDI”
Neue Osnabrücker Zeitung ise, Türkiye'nin S-400 kararını ele alıyor yorum sütununda:
"Başkan Trump'ın İran, Rusya ve şimdi de Türkiye'ye karşı izlediği tehdit ve yaptırım politikaları, tartışmalı konularda ülkelerin fikirlerini değiştirmeye yaramadı. Aksine inatlaşmayı artırdı. Rus füzeleri satın alan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'da da durum aynı oldu. Amerikalıların yandaşı olarak itaat etmek, Erdoğan'ın işi değil. Onun dünya görüşüne göre, ABD 2016'daki darbe girişiminin arkasında yer alan kötü güç ve barbarca bir Ortadoğu politikası izliyor. Batı ve NATO kendisi için birçok seçenekten sadece biri olduğu için Erdoğan rahat. Zira örneğin, (Türkiye'nin güneyinde) bir özerk Kürt bölgesi oluşumunu engelleyecek müttefiki Rusya da var.”
“ABD VE NATO, TÜRKİYE'YE ENGEL OLAMADI”
Frankfurter Rundschau gazetesi de, S-400'ler nedeniyle ABD ile Türkiye arasında yaşanan krizi değerlendiriyor:
"ABD'nin yaptırım tehditleri ve NATO ortaklarının dile getirdiği eleştiriler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi almasına engel olmaya yetmedi. Artık Trump yönetiminin ve Avrupalı müttefiklerin, Erdoğan rejimini yeniden daha sıkı bir şekilde kendi yanlarına çekebilmek ve Erdoğan'ın Türkiye'yi sürüklediği yalnızlığa son vermek için nasıl bir strateji izlemeleri gerektiğine kafa yormaları lazım. Washington, ilan ettiği şekilde yaptırım yoluna giderse tartışma büyüyecek ve sonuçta Rusya dışında herkes zararlı çıkacak. ABD'nin yaptırımları, ekonomisi zaten zayıf düşmüş olan Türkiye'yi daha da yıpratacak. Batı ise zorlu ama güvenlik politikaları ve ekonomi alanlarında önemli bir partneri kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Çözüm bulmak pek kolay olmayacak.”
“YAPTIRIM ÇAĞRILARI
TÜRKİYE'Yİ ETKİLEMİYOR”
Magdeburg kentinde çıkan Volksstimme gazetesinin yorumu da şöyle:
"Türkiye bir NATO üyesi ve şimdi Ruslar'dan füze satın alıyor. Hassas dengeleri etkileyen bu durum hem ABD'de hem de NATO'da hoşnutsuzluğa yol açıyor. Ne de olsa füzelerin radarları üzerinden batılı silah teknolojileri hakkında bilgi edinilmesi tehlikesi mevcut. Yaptırım çağrıları artıyor. Fakat Türkiye bundan etkilenmişe benzemiyor. Bunun da iyi bir gerekçesi var. Türkiye için jeopolitik bir strateji söz konusu. Ankara milyarlık anlaşma üzerinden Rusya ile daha geniş bir işbirliği için temel hazırlamak istiyor. Bu noktada Türkiye'nin yüksek enerji ihtiyacını karşılamak için kullanmak istediği Rus doğalgazı da rol oynuyor. NATO yaptırım ile cevap verebilir, ancak özellikle Ortadoğu ve kriz bölgesi Körfez nedeniyle Türkiye'deki üslere ihtiyacı var.”
