ANALİZ: ABD nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor
ABD merkezli Washington Post gazetesinin 14 Mayıs'ta Türkiye'de yapılacak seçimleri merkeze alan analizinde Erdoğan'ı hedef alan ilginç detaylara yer verildi

Oluşturma Tarihi: 2023-01-30 19:30:51

Güncelleme Tarihi: 2023-01-30 19:30:51

Washington Post'ta yayınlanan analizde "“Batı liderleri, Erdoğan'ın gidişini görmekten memnun olur.” cümlesi dikkat çekiyor...

Hürriyet gazetesinden Nedim Şener, söz konusu analizle ilgili detayları köşesinde paylaşarak yorumladı...

Gazeteci Şener'in "Amerika'nın umudu cumhurbaşkanı değişiminde... ABD nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor" başlıklı yazısı;

14 MAYIS SEÇİMLERİ BATI İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

AMERİKAN Washington Post gazetesi 9 Ocak'ta, “2023 yılının en önemli seçimi Türkiye'de olacak” başlıklı bir analiz yayınlandı.
2023 seçim sonuçlarının tüm dünya için neden çok önemli olduğunu en açık ifade eden cümle ise şu: “Sonuç, Washington ve Moskova'nın yanı sıra Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'daki başkentlerdeki jeopolitik ve ekonomik hesaplamaları şekillendirecek.”

Gazete, muhalefetin adı belli olmayan adayının kazanacağına dair net bir tespitte bulunmasa da Amerika ve Avrupa'nın seçimlerden beklediği sonucu şu cümle ile özetlemişti: “Batı liderleri, Erdoğan'ın gidişini görmekten memnun olur.”

ABD KONGRESİ İÇİN HAZIRLANAN RAPOR

Gazetede “analiz” adı altında yayınlanan yazı, Amerikan Kongresi Araştırma Servisi tarafından, Kongre üyelerine sunulmak üzere hazırlanan 22 Aralık 2022 tarihli “Türkiye: Kısaca Arka Plan ve ABD İlişkileri” başlıklı 68 sayfalık raporla neredeyse aynı bakış açısına sahip.

Amerikan Kongre üyelerine sunulan raporda, Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar tek tek ele alınırken 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerine de geniş yer ayrılmış.

KİM DEĞİL, NASIL CUMHURBAŞKANI

Raporda, Erdoğan'ı destekleyenlerle karşı olanların oylarının yarı yarıya eşit olduğu belirtilirken, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olarak da Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş'ın adı geçiyor.

Rapor bunlar arasında net bir ayrım yapmazken, kimin cumhurbaşkanı olacağından çok Amerika'nın “Nasıl bir Cumhurbaşkanı?” istediğine odaklanmış.

‘CUMHURBAŞKANIYLA POLİTİKA DEĞİŞİR'

Bunu da 7'nci sayfada yer alan “Farklı bir cumhurbaşkanı yönetiminde dış politika değişir mi?” başlığı altında anlatmış. Raporun girişinde bu soruya şu cevap verilmiş: “Türkiye'deki 2023 seçimlerini farklı bir cumhurbaşkanı kazanır ve iktidara gelirse, bazı iç ve dış politika değişiklikleri meydana gelebilir.”

Muhalefet adayının kazanması durumunda Türkiye'nin dış politikasındaki olası değişiklikler şöyle anlatılmış:

“Türkiye halkı ve siyasi partilerinin çoğu arasında yaygın olan milliyetçi duygular nedeniyle, farklı bir cumhurbaşkanı aşağıdaki temel güvenlik endişesi konularında Türk politikalarını değiştirmekte zorluk çekebilir: Suriye ve Irak, Yunanistan ve Kıbrıs (Ege ve Doğu Akdeniz anlaşmazlıkları) ve Rusya ve Ukrayna (çatışma ve bunun bölgesel ve küresel sonuçları).

Bununla birlikte, farklı bir cumhurbaşkanının, geniş ulusal mutabakattan ziyade, Erdoğan'ın veya AKP'nin tercihlerini yansıtan bazı devam eden politikaları değiştirme olasılığı daha yüksek olabilir.

Bu değişiklikler arasında (1) Merkez bankacılarına ve diğer yetkililere para politikası kararları ve Türkiye'nin ekonomik sorunlarına yönelik diğer tedbirler konusunda daha fazla esneklik sağlanması, (2) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının daha fazla dikkate alınması ve (3) Türkiye'nin Hamas (ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır), Mısırlı Müslüman Kardeşler ve Suriyeli silahlı muhalif gruplar gibi Sünni İslamcı gruplara verdiği desteğin azaltılması yer alabilir.

Bazı Türk muhalefet partilerinin dış politika açıklamaları, farklı bir cumhurbaşkanının ABD ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilere zarar verme riski taşıyan şeyler söyleme ve yapma konusunda Erdoğan'dan daha az istekli olabileceğini öne sürüyor.

Dolayısıyla, bazı politikaları değiştirme yolundaki zorluklara rağmen, farklı bir Türkiye cumhurbaşkanı, bu politikaları, örneğin Rusya'dan ek silah satın almak veya kuzey Suriye veya Ege/Doğu Akdeniz bölgesinde yeni askeri operasyonlar gibi, Batılı devletlerle ilişkileri kötüleştirecek şekilde uygulamaya daha az eğilimli olabilir.”

ABD, DESTEK VERECEK

68 sayfalık raporu okuduğunuzda, ABD gözüyle Türkiye'ye bakarken, nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerini de görebiliyorsunuz.
Yani, ABD'nin Suriye'de destek verdiği terör örgütü PKK/YPG'ye karşı operasyon yapmayacak, Rusya'dan savunma için silah almayacak, Rusya'ya karşı Amerika ve Avrupa'nın aldığı yaptırım kararlarını uygulayacak, Yunanistan'a karşı Ege'de/Doğu Akdeniz'de çıkarlarını korumayacak, terör örgütlerine destek veren İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engellemeyecek bir cumhurbaşkanı istiyorlar.

Elbette karşılıksız değil. Raporda, seçimi kazanması halinde dış politika değişikliğine gidecek muhalefete Amerikan yönetimi tarafından nasıl destek olunacağı şu cümle ile anlatılıyor: “ABD'nin olası yeni bir Türk hükümetine silah satışı, yaptırımlar, ekonomi veya diğer konularda yardım etme adımları, ikili ilişkilerde bir iyileşmeyi teşvik edebilir.”

AMERİKAN ÇIKARLARINA HİZMET

Raporun bu bölümünde, dış politikada değişikliğe gidecek ve yeni Amerikan çıkarlarına hizmet edecek cumhurbaşkanının karşılaşabileceği zorluk da şu cümlelerle görmezden gelinmemiş:

“Bununla birlikte, Türk liderler veya yurtiçindeki kitle, bu tür adımların Türkiye'nin gelecekteki eylemlerini ABD çıkarlarına bağlayacağını düşünürse, bu endişeler yeni bir Türk hükümetinin bunları benimseme isteğini sınırlayabilir.”

Ne yaparmış?

“Türkiye'nin gelecekteki eylemlerini ABD çıkarlarına bağlayacağını düşünürse, bu endişeler yeni bir Türk hükümetinin bunları benimseme isteğini sınırlayabilir.”

Bu satırlar Amerika'nın nasıl bir cumhurbaşkanı istediğini ortaya koyuyor sanırım; “Türkiye'nin gelecekteki eylemlerini ABD çıkarlarına bağlayan” cumhurbaşkanı...

Hürriyet