Dolar

34,8731

Euro

36,7237

Altın

3.049,51

Bist

10.058,47

ANALİZ: ‘Asya bir bedense Afganistan kalbidir’

ABD’nin Afganistan’dan ağır bir hezimet yaşayarak çıkışının ardından ülkede yaşanan son gelişmeleri değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanı Bercan Tutar, bundan sonra ‘Afganistan’ın terörize edilmesine’ izin verilmeyeceğini belirtti

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-08-30 01:02:30

ANALİZ: ‘Asya bir bedense Afganistan kalbidir’

Tutar'ın ‘Asya bir bedense Afganistan kalbidir' başlıklı yazısı

Bu tarihi ifade Pakistanlı şair ve düşünür Muhammed İkbal'e ait. Câvidnâme adlı eserinde İkbal, Afganistan'ın bölgesel, kültürel ve stratejik önemini 'Asya su ve topraktan bir bedense/Afganistan onun kalbidir' dizeleriyle dile getiriyor.

İşte bu yüzden yüzyıllardır dünya hâkimiyeti arayışındaki büyük güçlerin hayali hep Afganistan'ı ele geçirmek oldu. Günümüzde de bu rüyanın peşinden giden birçok aktör var. Modern tarihte Afganistan'ı hiç bir büyük güç ele geçiremedi. Bu yüzden 'imparatorluklar mezarlığı' diye niteleniyor zaten.

İngiltere ve Rusya'dan sonra Amerika da Afganistan'da hezimete uğradı. Afganistan için 18. ve 19. yüzyıllarda Rusya ve İngiltere arasında 'Büyük Oyun' diye nitelenen amansız bir mücadele yaşandı.

Afganistan'ın dünya siyasi tarihindeki önemi kıtalararası ve bölgelerarası stratejik bir coğrafyada bulunmasıdır. Çin, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Pakistan ve İran arasındaki Afganistan; Orta Asya, Sıcak Sular ve Ortadoğu'ya giriş ve çıkış için en kritik kavşakta yer almanın yanı sıra jeo-kültürel açıdan da İslam, Çin ve Hint uygarlıklarının kesişme noktasında bulunuyor.

Afganistan, İngiltere'den bağımsızlığını kazandığı 1918'den itibaren Rus nüfuzuna girdi. 1979'da Ruslarca işgal edilen Afganistan 1989'da Sovyet Rusya'yı hezimete uğrattı. Son olarak da 11 Eylül 2001 saldırılarından 25 gün sonra 7 Ekim'de ABD tarafından işgal edildi. ABD'nin gayesi Asya'nın kalbini alarak Rusya ve Çin'i kuşatmaktı.

Böylece Portekiz'den Japonya'ya uzanan Atlantik ve Pasifik arasındaki büyük Avrasya kıtasına hâkim olacaktı. Fakat Taliban günümüzün Roma'sı olmaya yeltenen ABD'nin rüyasını kâbusa çevirdi.

Ancak ABD'nin yenilmesi büyük güçlerin Afganistan mücadelesinin bittiği anlamına gelmiyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın da dediği gibi "Afganistan'ın kaderi konusunda büyük güçler arasındaki rekabet" yeni bir aşamaya giriyor. Bu nedenle 20 yıl sonra iktidarı yeniden ele geçiren Taliban'ı küresel güçler yakın markaja almış durumda.

Haliyle Afganistan yine her açıdan Asya ve Atlantik arasındaki rekabetin yeni cephesi olacak. Bu cephedeki savaş yeni Afganistan kadar ABD sonrası dünyanın dinamiklerini de derinden etkileyecektir.

Bu bağlamda 180 kişinin öldüğü Kâbil Havalimanı'ndaki kanlı saldırı, Afganistan üzerinden verilen mücadelenin zorlu geçeceğini gösteriyor. Belki de bu yüzden dünya eylemin fail ve kurbanlarından çok bu saldırıdan kimin nasıl bir fayda sağlayacağına odaklandı.

Saldırı, Çin ve Rusya'nın Afganistan kaynaklı tehditlerle birlikte mücadele etme kararından bir gün sonra gerçekleşti. Bu manidar rastlantıyı göz ardı etmeyeceği bilinen Rusya ve Çin başta olmak üzere Türkiye, İran, Pakistan ve Katar gibi aktörler Atlantik'in palazlandırdığı DEAŞ ve türevleri yoluyla Ortadoğu'dan sonra Afganistan üzerinden de Asya'yı terörize etmesine izin vermeyecek.

Kurulduğu 1949'dan bu yana ilk yenilgisini Afganistan'da alan NATO da artık bölgede olamayacak. Yeni Afganistan'ın inşasında Atlantik ve NATO yerine Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) daha etkin bir rol alacak.

Zira Asya güçleri geleceklerinin Afganistan'ın siyasi sağlığına bağlı olduğunu iyi biliyor. Dolayısıyla yeni Afganistan'ı ve onun istikrarını canla başla koruyacaklardır. İşte bu yüzden ABD'nin işi bu kez çok zor.

Sabah

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara