ANALİZ: Erdoğan-Putin görüşmesinde neler konuşuldu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili görüşmesi öncesi basın mensuplarına konuştu. Erdoğan, “Suriye ile ilişkili birlikte attığımız adımlar büyük önem arz ediyor. Oranın da barışı yine Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2021-09-29 18:21:51

Güncelleme Tarihi: 2021-09-29 18:21:51

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi'deki Devlet Başkanlığı Resmi Konutu'nda Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı basına kapalı görüşme öncesinde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye ile ilişkili birlikte attığımız adımlar büyük önem arz ediyor. Oranın da barışı yine Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı. Özellikle şuna inanıyorum, bizim Türkiye-Rusya ilişkilerinde her geçen gün çok daha güçlenerek devam etmemizde çok büyük faydalar var” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Karadeniz kıyısındaki Soçi'de yapılan zirve, uzun süredir iki ülke arasında biriken sorunlar nedeniyle son yılların en önemli görüşmesi oldu. Putin ise, Erdoğan ile yaptığı görüşmenin çok yararlı ve kapsayıcı olduğunu söyledi.

Erdoğan, görüşme öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada "Türkiye-Rusya ilişkilerinde her geçen gün çok daha güçlenerek devam etmemizde çok büyük faydalar var. Suriye ile ilişkili birlikte attığımız adımlar büyük önem arz ediyor. Oranın da barışı yine Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı" dedi. Putin ise "Türkiye ile görüşmelerimiz kimi zaman zor geçiyor, ancak her zaman pozitif bir sonuçla bitiyor, uzlaşı bulmayı öğrendik" diye konuştu.

İki liderin son görüşmesi yaklaşık 1,5 yıl önce, 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da olmuştu. Erdoğan'ın New York dönüşü, "(ABD Başkanı) Biden'la iyi başladık diyemem" açıklaması ve yeni S-400'ler için Rusya'ya dönük olumlu yaklaşım göstermesinin ardından Soçi zirvesindeki başlıklar şöyle sıralanabilir: Doğalgaz

Türkiye açısından en ciddi sorunların başında dünyada da aşırı pahalılaşan ve kış öncesi daha fazla ihtiyaç duyulan doğal gaz.

Türkiye, Sovyet Rusya döneminin son yıllarından bu yana Rus doğal gazı kullanıyor. Bugüne kadar Balkanlar'daki Batı Hattı ve Karadeniz'in dibine döşenen boru hattı Mavi Akım sözkonusuydu.

Türk Akımı Boru Hattı'nın açılmasıyla birlikte Batı Hattı devre dışı kaldı. Ancak arz-talep dengesindeki değişiklik ve son dönemde Avrupa piyasasında doğal gazın metreküp fiyatı 1000 dolara kadar yükselmesiyle durum kritik hal aldı.

Eski Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Aydın Sezer'in BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamaya göre, 2022 yılında Türkiye'nin doğal gaz tüketiminin 58-60 milyar metreküpü bulması bekleniyor. Sezer, Türkiye'nin elindeki kontratların tutarının 40-42 milyar metreküp olduğunu, dolayısıyla 16-20 milyar metreküplük bir açık oluşacağını iddia ediyor. Türk Akımı'nın kapasitesi 15,75 milyar metreküp olduğu için Soçi'de bu konuda bir uzlaşma sağlansa bile Türkiye'nin 2022 kışında doğal gaz ihtiyacına yetmediği ileri sürülüyor. Kırım

Türkiye, Ukrayna'ya toprakları olan Kırım'ın 2014 yılı başlarında Rusya tarafından ilhak edilmesini "yasa dışı" olarak sürekli vurguluyor. Öte yandan Türkiye Batı'nın aynı nedenle Rusya'ya uyguladığı uluslararası yaptırımlara katılmıyor. Erdoğan'ın New York ziyaretinde yaptığı açıklamada, "Kırım'ın ilhak edildiği ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiği" şeklindeki ifadeleri Moskova'da tepkiyle karşılandı.

Kremlin tarafından Erdoğan'ın sözleri şimdilik "nahoş" karşılansa da beklentiler Putin'in, Kırım'ı tartışma konusu yapmak istemeyeceği yönünde. Zira Batı'nın birçok başlık altında Rusya'ya dönük yaptırımları devam ederken Türkiye'yi karşısına almak istemeyen bir Rusya tablosu çiziliyor.

Öte yandan Türkiye'nin Ukrayna ile özellikle stratejik anlamda savunma sanayii alandaki iş birliğini artırması Rusya'yı ciddi ölçüde rahatsız ediyor. Rusya Dışişleri Bakan Sergey Lavrov Nisan ayında, Ukrayna'ya Bayraktar TB2 SİHA satan Türkiye'yi, "Kiev'in militarist eğilimlerini teşvik ederek ateşe körükle gitmemesi" şeklinde uyarmıştı.

İdlib

Türkiye-Rusya arasında sorun olarak görülen bir başka konu ise Suriye'deki İdlib meselesi. Türkiye sınırlarına yakın oluşu itibariyle en ciddi sorun olarak değerlendirilen İdlib, Esad ordusu, İran ve Rus destekli güçler tarafından son haftalarda şiddetli saldırılara maruz kalıyor. Saldırılara ilişkin ‘teröristlerin' hedef alındığı şeklindeki Rus tarafından yapılan son açıklamaya Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın cevabı, bombalanan bölgede herhangi bir terörist olmadığı yönündeydi.

Öte yandan İdlib'in İran milisleri tarafından da kuşatılmakta olduğu dikkate alınırsa bölgeye yapılan askeri müdahale ve saldırıların uzun süre gündemi meşgul edeceği anlaşıyor.

2017 ve 2018'de İdlib'de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması konusunda Putin ve Erdoğan arasındaki Soçi anlaşması ile birlikte "ılımlı muhaliflerle teröristlerin ayrılması", ağır silahların toplanması, Rusya ve Suriye hedeflerine yönelik saldırıların durdurulması görevlerini Türkiye üstlenmişti. Ancak Rus tarafının havadan ve karadan desteklediği Esed ordusu üzerinden yapılan saldırılar dikkate alındığında, yapılan anlaşmalara sadık olup olmadığı tartışılmaya devam ediyor.

Nitekim Esed'in yakın tarihte yaptığı Moskova ziyaretinde de Putin'in Esed'i sıcak biçimde karşılayarak rejime tam destek mesajı vermesi Türkiye'de rahatsızlık uyandırdı.

Putin'in Esad'la Moskova'da yaptığı görüşmenin ardından “Suriye'deki yabancı güçlerin çekilmesini istemesi” Türkiye ve ABD'yi kastettiği şeklinde algılanırken, Rusya'nın önde gelen Orta Doğu uzmanlarından olan Suponina, Erdoğan'ın Kırım'la ilgili açıklamalarıyla Suriye arasında bağlantı bulunduğunu ileri sürdü:

"Olup bitenlere bakılırsa Erdoğan, Putin'in Esad ile görüşmesinden hemen sonra, yabancı birliklerin Suriye'de yasadışı olarak bulunduğu sözlerinden çok rahatsız oldu. Bu birliklerin Amerikan ve Türk askerleri olduğu sır değil. Dolayısıyla Kırım açıklamaları aynı zamanda Putin'in açıklamasına simetrik bir cevap çünkü Erdoğan ülkesinin Suriye'nin kuzeyinde, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısındaki varlığı için ciddi bir pazarlık yapmaya çalışıyor."(BBCTürkçe)

S-400 füzeleri

Türkiye 2,5 milyar dolar değerinde iki S-400 sistemini 2017 yılının sonlarında imzalanan anlaşmayla elde etti. Ancak ABD'nin CAATSA (Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası) yaptırımlarına hedef olan Türkiye, F-35 projesinde ABD ile sorun yaşamaya devam ediyor.

Geçen yıl Sinop'ta denenen füzeler hakkında Ağustos ayında Rusya'nın silah ihracatı şirketi Rosoboroneksport'un başkanı Aleksandr Miheyev, Rusya ve Türkiye'nin yakında hava savunma sistemi S-400'lerle ilgili yeni bir anlaşma daha imzalayacağını duyurmuştu.

S-400 konusunda "Bizim için bitmiş bir mesele" diyen Erdoğan geçen hafta Amerikan CBS'e yaptığı açıklamasında yeni füze alımına işaret etmişti. Nahçivan koridoru

Azerbaycan'la Ermenistan'ın geçen yıl 44 gün süren ve Azerilerin zaferinden sonra imzalanan ateşkesin 9. maddesiyle Türkiye sınırındaki Nahçıvan'ın "Zengezur Koridoru" ile Azerbaycan'a bağlanması duyurulmuştu.

Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderleri Ocak ayında Moskova'da yaptıkları görüşmede fizibilite çalışmalarının 1 Mart'a kadar tamamlanması kararlaştırılmıştı. Ancak Ankara'dan yapılan Kırım-Ukrayna açıklamaları sonrası Rusya'nın bu konuyu bahane ederek Kafkaslardaki süreci aksatıcı tutumlarını sürdüreceği anlaşılıyor. Nitekim Ermenistan-Rusya arasında o tarihten sonra silah alımı görüşmeleri yapıldığı da basına yansımıştı. Libya ve Afganistan

Afganistan'daki Batılı yabancı güçlerin çekilmesinin ardından Türkiye, Afganistan'daki Taliban iktidarıyla görüşmelerini sürdürürken her iki tarafın masaya Libya'dan sonra Afganistan'da güç bulundurma ve bölgeye dönük stratejik adımlar atma noktasında ortak gündem olacağına dair yeni gelişmeler beklenebilir. Zira Taliban her iki ülkeye de davette bulunmuş durumda.

Libya'da ise BAE-Mısır-Suud planlarının aksaması, Hafter'in Batılılar ve Ruslara tarafından örtük biimde desteklenmesi Türkiye'yi bölgede “tetikte” bulunmaya sevkederken, Mısır ile ikili görüşmelere BAE ile görüşmelerin eklenmesi, Türkiye destekli Dibeybe hükümetine yönelik baskıların öne çıkmasıyla Libya'nın yeni gelişmelere gebe olduğu söylenebilir.

Timetürk