ANALİZ: İsrail’in ‘Demir Kubbe’sinin çöküşü
Uluslararası ilişkiler analisti Bercan Tutar, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını, ABD ve Avrupa’nın politikalarını, buna karşılık ‘blok tavır’ koyan Türkiye-Çin-Rusya ve İran’ın oluşturduğu dengeye dikkat çeken değerlendirmeler bulundu. Tutar’ın ‘Kubbesi çökenin rejimi de çöker’ başlıklı analizi…

Oluşturma Tarihi: 2021-05-13 12:19:45

Güncelleme Tarihi: 2021-05-13 12:19:45

Filistinli çocukları hunharca katleden soykırımcı Siyonist rejimin Batılı suç ortakları yine cürmümeşhut halinde yakalandı. Doğu Türkistan'daki Müslümanların hamiliğine soyunan ABD ve Avrupa nedense Filistin'de yok!

Sabah akşam Doğu Türkistan'da soykırım yapıldığını haykıran ABD, asıl soykırımcı İsrail'e karşı en hafif bir kınamada dahi bulunamadı.

Hele de Türkiye'ye 'Ermeni soykırımı' yaftasını yapıştıran ABD'nin sözde insan hakları havarisi Başkanı Joe Biden'ın sesi hiç çıkmadı. Son üç günde 14'ü çocuk 53 masumu katleden Siyonist rejime 'sarsılmaz desteğini' yineleyen ABD, BMGK'nın İsrail'i itidale çağıran göstermelik kararını dahi veto etti

Buradan bakınca haliyle tünelin sonunda bir ışık görünmüyor. Fakat Filistin'in kurtuluşu yakın. Çünkü İsrail'i bir hançer gibi İslam âleminin kalbine saplayan İngiliz ve ABD emperyalizmi güç kaybediyor. Bu da Filistin'in zincirlerini kıracağının habercisidir.

Unutmayalım ki Batı dünyası son demlerini yaşıyor. Kan ve sömürüden beslenen bu dünya her yerinden çözülüyor. Haliyle bu köhne sistemin kurduğu İsrail de çatırdıyor. Bunun ilk sinyali de bir mite dönüştürülen füze savunma sistemi Demir Kubbe'nin, Hamas'ın füzeleri karşısında çökmesidir.

İran'ın Hamas'a verdiği füzelerin Demir Kubbe'yi aşıp Tel Aviv ve diğer kentlerdeki hedefleri vurması İsrail'de büyük paniğe yol açtı. Bu yolla Tahran'ın 3 Ocak 2020'de suikasta uğrayan General Kasım Süleymani ile 27 Kasım 2020'de öldürülen nükleer programın babası Muhsin Fahrizade'nin intikamını aldığı yorumları yapılıyor.

Oysa büyük resimde sadece İran yok. İsrail ve hamisi ABD için asıl yıkıcı faktör Türkiye'nin son yıllardaki hamleleridir. Bölgenin süper gücüne dönüşen Türkiye, Ortadoğu'nun dinamiklerini revizyona uğrattı.

ABD'nin bölgemize dayattığı İsrail endeksli emperyalist düzenin yıkılması konusunda Türkiye'ye İran dışında Rusya ve Çin gibi aktörler de ciddi destek veriyor. Bu dört ülkenin ittifakı, eninde sonunda İsrail'in soykırım ve katliamlara dayalı Ortadoğu mimarisini temelden değiştirecektir.

Çin ve Rusya'nın artık daha aktif bir Ortadoğu politikası izlemesi her açıdan ABD'nin İsrail projesini sekteye uğratıyor.

Çünkü Pekin de Moskova da ABD'nin etkisinden arındırılmış bir Ortadoğu istiyor

Bunun yolu da işgalci Siyonist rejimin işlevsizleşmesinden geçiyor.

Başkan Erdoğan'ın Rus lider Putin ile daha şimdiden Filistinli sivillerin korunması için bölgeye uluslararası koruma gücü gönderilmesi önerisinde bulunması, yakın gelecekteki değişimin de işaret fişeği olarak görülmeli.

Unutmayalım ki Suriye, Libya, Irak, Kuzey Afrika, Kafkasya ve Doğu Akdeniz'de denklemleri değiştiren Türkiye faktörü, Ortadoğu'daki vesayet düzenini de er veya geç dönüştürecektir.

Zira Türkiye liderliğindeki İslam dünyasının Rusya ve Çin'e yapacağı basınç, İsrail merkezli dehşet dengesiyle bölgemizi sömüren ABD'nin kaos projelerine ağır darbeler indirecektir.

Burada Suudi Arabistan ve Mısır ile normalleşme, Filistin'in geleceği açısından hayati bir önem taşıyor. Özellikle Türkiye, İran, S. Arabistan ve Mısır'ın da dâhil olduğu Rusya ve Çin destekli yeni işbirliği bloğu, bölgemizdeki Siyonist denge ve denklemleri kökünden sarsacaktır.

Bu anlamda Hamas'ın füzeleriyle Demir Kubbe'si çöken İsrail için 'geri sayımın başladığı' konuşuluyor. Dolayısıyla Siyonist rejimin de Türkiye liderliğindeki güçlerin yapacağı basınca daha fazla dayanamayıp çökmesi mukadder görünüyor. Bölgesel ve küresel jeopolitik gidişat, bu hakikati muştuluyor.