ANALİZ: Taliban neden Afgan Türkistanı bölgesine yoğunlaşıyor?
Uluslararası ilişkiler yazarı Bercan Tutar, Taliban’ın Afganistan’da hızla ve üst üste bazı vilayetlerin merkezini ele geçirmesinin ardından Afganistan’ın kuzeyindeki ‘Afgan Türkistanı’nda yaşayan Türklerin hedef olduğuna dikkat çekti

Oluşturma Tarihi: 2021-08-12 22:45:01

Güncelleme Tarihi: 2021-08-12 22:45:01

Tutar'ın ‘Taliban'ın Afgan Türkistan'ı hamlesi' başlıklı değerlendirmesi;

ABD ile imzalanan Doha anlaşmasına göre Taliban, NATO güçlerinin son çekilme tarihi olan 11 Eylül 2021'den önce vilayet merkezlerine saldırmayacaktı. Ancak ABD hava saldırılarının sürmesi ve Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin istifa etmemesi nedeniyle Taliban yeniden harekete geçti.

6 Ağustos'ta İran sınırındaki Nimruz vilayetinin merkezi Zaranc'ı alan Taliban son altı günde 9 vilayeti ele geçirdi. Taliban'ın özellikle sosyal, tarihsel, etnik ve kültürel tabanını oluşturan güneydeki Peştun bölgeleri yerine 'Afgan Türkistanı' denilen kuzeydeki eyaletlere yoğunlaşması dikkat çekiyor.

Afgan Türkistanı (Güney Türkistan), kuzeydeki Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan sınırında bulunuyor. 19. yüzyıla kadar Türkistan Eyaleti adıyla varlığını devam ettiren bölgenin merkezi Mezar-ı Şerif'ti.

Şu anki Afgan Türkistan'ı Belh, Kunduz, Cüzcan, Sar-i Pol, Faryab, Kataghan, Tahar ve Badahşan vilayetlerinden oluşuyor. Türk bölgeleri Afganistan'ın dörtte birini kapsıyor. Ancak nüfus olarak kuzeydekilerle ülkeye dağılmış diğer Türklerin sayısı 33 milyonluk Afganistan'ın neredeyse yarısına yakın.

Afganistan'ın yüzde 42'si Peştun. "Hazara, Özbek ve Türkmenlerden oluşan Türkler yüzde 22'ye yakın. En kalabalık Türk grup yüzde 10 ile Şii Hazaralar. Özbekler yüzde 9 ve Türkmenler ise yüzde 2 civarında bir orana sahip."

Temel hedefi Afgan Türkistanı'nın kalbi sayılan Mezar-ı Şerif'e girmek olan Taliban güçleri kuzeyde en son Tacikistan, Çin ve Pakistan sınırındaki Badahşan vilayetinin merkezi Feyzabad'ı aldı.

Taliban Zaranc'tan sonra sırasıyla milli kahraman Şah Mesut'un direniş üssü Tahar vilayetinin merkezi Talukan, Cüzcan vilayetinin merkezi ve eski cumhurbaşkanı yardımcısı General Raşid Dostum'un kalesi Şibirgan, Samangan vilayetinin merkezi Aybak, Tacikistan sınırındaki stratejik öneme sahip Kunduz, Sar-i Pul, eski başbakan Gülbeddin Hikmetyar'ın güçlü olduğu Baglan vilayetinin merkezi Pal-i Humri ile İran sınırındaki Farah'ı ele geçirdi.

Güneydeki Nimruz ve Farah dışındaki 7 vilayet Afgan Türkistan denilen kuzeyde yer alıyor.

Peki Taliban, geleneksel olarak güçlü olduğu Pakistan sınırındaki Kandahar ile Helmand gibi Peştun bölgeleri yerine neden kuzeydeki Türkistan bölgesine yoğunlaşıyor? Bir master planı çerçevesinde hareket eden Taliban, kuzeye yönelerek Kabil'in Orta Asya, Rusya ve Çin ile bağlantısını kesmeye çalışıyor.

Türk bölgelerinin alınması Taliban'a doğu-batı paralelindeki ulaşımı kuzey-güney ekseninde kontrol etme avantajı da sunuyor. Böylece Taliban Kabil'i ve Mezar-ı Şerif'i dört bir koldan kuşatmış oluyor.

Taliban'ın Afgan Türkistanı hamlesi ve güneyde İran sınırındaki iki vilayeti alması ayrıca Moskova, Pekin ve Tahran'da teyakkuza yol açmış durumda. Taliban'ın bu hamleleri her açıdan ABD Başkanı Joe Biden'ın kaotik çıkış stratejisiyle örtüşüyor.

Bu tabloda sadece iki ülke rahat konumda. İlki Pakistan, ikincisi Türkiye. Şimdilik bekle gör politikası izleyen Pakistan'ın Taliban üzerindeki geleneksel etkisi son gelişmelerle daha da artmış durumda.

Türkiye'nin ise hem Kabil hem Afgan Türkistanı üzerindeki tarihsel ağırlığı iyi biliniyor. İşte bu yüzden ABD sonrası Afganistan'da Pakistan ve Türkiye gibi iki dost ülke en avantajlı aktörler olarak öne çıkıyor.

Sabah