TİMETURK | HABER MERKEZİ (AA)
İÜ rektörlük binasında düzenlenen panele, ÜNDER Başkanı Doç. Dr. Muhammet Kurulay, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Refik Korkusuz, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen ve Anayasa Komisyonu Üyesi AK Parti Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılışında konuşan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, yeni anayasa düzenlemesinin Türkiye açısından önemine değindi.
Türkiye'nin iddiası büyük bir ülke olduğuna işaret eden Ak, "İddiası, kendi sınırlarıyla sınırlanan bir iddia değil. Dünya meselelerini takip eden, çözümler sunan bir ülkenin vatandaşlarıyız ama bu arzumuzu, bu heyecanımızı daha pratik yollardan yapabilecek bir ihtiyaç gündemde. Buradaki değişikliklerin halkın beklentilerine daha büyük bir hız kazandıracağı, pratiklik kazandıracağı açık" diye konuştu.
Prof. Dr. Korkusuz da halkoyuna sunulacak anayasa değişikliğinin Türkiye'nin siyasal yaşamında ilk defa dış baskı olmadan yapılan bir düzenleme olduğunun altını çizdi.
Korkusuz, "Bugüne kadar yapılan değişikliklerin büyük bir bölümü, Avrupa Birliği uyum süreci neticesinde, dış dünyadan gelen baskılarla yapılmış düzenlemelerdi. Türkiye ilk defa, bir rejim krizi olmadan kendi sistemini ihtiyaçları doğrultusunda değiştiriyor" dedi.
Anayasa Mahkemesinin yeni sistemde önemli bir fonksiyonu olacağını dile getiren Korkusuz, maddeler halinde anayasa değişikliğinin neler getireceğini anlattı.
"ÇİFT BAŞLILIK" KONUSU
Panelde konuşan Prof. Dr. Ersan Şen ise anayasa değişikliğinin halka götürülmesinin doğru olduğunu dile getirdi.
Yeni düzenlemeyle getirilen cumhurbaşkanlığı sistemini, yürütmede yaşanan çift başlılığı kaldırması noktasında doğru bulduğunu söyleyen Şen, şöyle devam etti:
"Parlamenter sistemde, Başbakan ve Bakanlar Kurulu Meclisten çıkar. Eğer Başbakanı ve Bakanlar Kurulunu kaldırırsanız, ister istemez o sisteminizi bilinen parlamenter sistem olarak adlandırmak mümkün olmaz. Çift başlılığı kaldırmak açısından bu yapılan doğrudur. Yüzde 51, 52, 60, 70 ya da 80'in seçtiği cumhurbaşkanının yürütmenin başı, idarenin başı olması noktasında bir sıkıntı yok, öyle olmalı zaten. 'Çift başlılığı kaldırmak' demek, o demektir ama yüzde yüzü temsil eden parlamentonun da kuvvetler ayrılığında bağımsız bir şekilde hareket edebilme kabiliyetine getirilmesi lazım. Yani parlamentonun güçlendirilmesi lazım."
Şen, anayasa değişikliğiyle yargıda yapılacak düzenlemelere de değinerek, "15 Temmuz sürecinde, HSYK elini taşın altına sokan yerdir. Bugüne kadar 3 bin 581 hakim ve savcıyı görevinden ihraç etmiş, daha ne kadar yapılacağı da belli olmayan bir arınma. 15 Temmuz süreci, bence Türkiye Cumhuriyeti'nin ana meselesi." dedi.
"CUMHRUBAŞKANI'NIN SORUMLULUK" KONUSU
Yeni anayasa çalışmalarının TBMM'deki süreçlerini anlatan Anayasa Komisyonu Üyesi AK Parti Çankırı Milletvekili Akbaşoğlu da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili tartışmanın 60 yıldır Türkiye'nin gündeminde olduğunu dile getirdi.
Akbaşoğlu, 1982 Anayasası'nın bugüne kadar 18 değişikliğe uğradığını söyleyerek, bu teklifle hem anayasada hem de Meclisin duvarında yazan "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesinin gerçek anlamda hayata geçeceğini aktardı.
Mevcut sistemde halkoyuyla seçilen ancak siyasi sorumsuzluğu olan cumhurbaşkanlığı makamı olduğunu belirten Akbaşoğlu, "Yeni sistemde Cumhurbaşkanına yetkiyi verdiğimiz gibi her türlü yargılama yetkisini de getiriyoruz. Denetim artıyor ve Cumhurbaşkanı her yönden Meclise karşı sorumlu hale geliyor. Yürütmenin yetkileri, yine yürütmede kalıyor. Cumhurbaşkanı sadece yürütme yetkisine ilişkin olarak kararname çıkarabiliyor, temel hak ve hürriyetleri ilgilendiren bir kararname çıkarma yetkisi yok" ifadelerini kullandı.
Akbaşoğlu, mevcut sistemde 94 yılda 65 hükümet değiştiğini ve bunun her 1,5 yılda bir hükümet değiştirmek demek olduğunu kaydederek, "Bu sistem, çatışma ve patinaj oluşturuyordu. Birinci pazar ilk seçimde yüzde 51 oy alan aday, Cumhurbaşkanı seçilerek hükümeti kuracak, ertesi sabah hiçbir siyasi belirsizlik kalmayacak. 'Hükümet nasıl kurulacak' gibi sorular tamamen ortadan kalkacak" değerlendirmesini yaptı.
Anayasa değişikliği ile milli egemenliğin doğrudan gerçekleştiğini anlatan Akbaşoğlu, "Milli irade ile devlet arasına kimse giremiyor. Millet iradesi çalınmıyor. Koalisyon pazarlıkları söz konusu olmuyor, yürütmede istikrar, devamlılık söz konusu oluyor. Yürütmede çift başlılık ortadan kalkıyor. Demokrasi tam manasıyla yerleşiyor. İşler, işlemler hızlanıyor. Milletin iradesi, milletin idaresine dönüşüyor. Milletin bütün yöneticileri, Cumhurbaşkanı dahil yargılanıyor. Devletin yönetimi kolaylaşıyor. Yetki ve sorumluluk netleşiyor. Bu sistemde devletle millet kaynaşıyor" şeklinde konuştu.
Panel, konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.