Arnavut yazar Kim Mehmeti, Gazze'de yaşanan İsrail soykırım saldırılarıyla ilgili düşüncelerini TİMETURK için kaleme aldı:
"ÖLENLER GAZZELİ ÇOCUKLAR DEĞİL, BİZLERİZ"
Korkunç ama gerçek: İsrailli Bakan “Gazze'ye nükleer bomba atmanın opsiyonlardan biri olduğunu” duyuruyor ve Filistin ve Hamas'ın bayrağını dalgalandıranların “yeryüzünden yok edilmesi gerektiğini” söylüyor.
Bu esnada Batı devletleri kendini Filistinli çocuklardan “koruyan” İsrail'i alkışlamaktan geri kalmıyor, susuyor ve hatta artık büyümuş olan “Batı'nın çocuğunun” pek çok yönüyle Yahudi halkını yok etmek isteyen canavarlarla aynı olduğunu görmekten memnuniyet bile duyuyorlar.
İsrailliler ve onları destekleyen devletler Filistin bayrağının dalgalanmasını ve öldürülen Filistinli çocuklarla dayanışma nişanesi olarak düzenlenen protestoları engelleyebilirler, ancak gasp edilmiş topraklarını özgürleştirmeyi amaçlayan bir halkın idealini asla öldüremeyecekler.
Birileri İsrail'e öldürdükleri her bir Filistinli çocukla birlikte dünyanın diğer katilleriyle aynı kefeye girdiklerini ve özgürlüğe adanmış yeni savaşçılar “doğurduklarını” söylemeli.
Birileri ayrıca bize de İsrail'in Gazze'deki çocukları öldürdüğünü, ancak aslında bunları görüp korkak gibi susan bizlerin öldüğünü, ölenlerin Gazze'li çocuklar değil, Batı kamplarında Nazilerin “ikinci sınıf” halklarını yok ettiği esnada bunları görmeyip duymayanlara benzeyen bizler olduğunu da söylemeli.
Ezcümle, açık açık şunu söylemeliyiz: Naziler bile Gazze halkları kadar insanı yok edecek ölüm kampları inşa edememişti. Günümüzde ise bu tüm dünyanın gözü önünde yapılıyor.