'Askeri Casusluk Kumpas' davasının sanıkları hakim karşısında
İzmir'deki askeri casusluk soruşturmasında, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil ürettiği iddialarına ilişkin 10'u tutuklu 68 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Başka suçtan dosyası ile şu anda görülen davada dosyası birleşen sanıklar ek savunma yaparken, müştekiler dinlenmeye başlandı.

Oluşturma Tarihi: 2017-06-19 17:40:56

Güncelleme Tarihi: 2017-06-19 17:40:56

İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-posta üzerine, askeri gizli bilgi ve belge bulundurma iddialarına ilişkin başlatılan operasyonla, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. Yargılamanın sonunda, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkların beraatına hükmetmişti. Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davasında, sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmıştı. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Fethullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianamede, sanıklar hakkında, 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak' gibi suçlamalar yer aldı. Yargılama sırasında tahliyeler ve tutuklamalar olurken, 68 sanıktan 10'u hala tutuklu bulunuyor.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz yargılanan bazı sanıklar, müştekiler, taraf avukatları katıldı. Duruşmaya tutuksuz yargılanan İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay da geldi. Ali Bilkay duruşma salonuna geldiğinde, jandarmalar arasında bulunan tutuklu bazı sanıklarla selamlaştığı görüldü. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt alınan duruşmada, başka suçtan dosyası ile görülmekte olan dosyası birleşen sanıklar ek savunma yaparak başladı. Telefon hattında 'Bylock' çıktığı için açılan kamu davası, görülmekte olan dosya ile birleşen tutuklu sanık eski Emniyet Müdürü Memduh Tosun, "Ben kesinlikle herhangi bir terör örgütü üyesi olmadım. 21 yıllık polis hayatımın 18 yılı terörle mücadele ile geçti, suçlamaları kabul etmiyorum. 'Bylock' programı yüklediğim ve kullandığım söyleniyor. Ben böyle bir programı ne telefonuma yükledim ne de kullandım. Bu program telefonumda çıktıysa, paylaşılan internetten kaynaklandığını düşünüyorum. İş yerinde telefonumun internetini açar arkadaşlarla paylaşırdım" dedi.
Çanakkale'de tutuklu olan ve SEGBİS ile ifade veren sanık eski Vali Yardımcısı İlhan Uran ise "Bylock programını indirmedim ve kullanmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı.

İzmir dışında başka cezaevinde tutuklu bulunan eski mülkiye baş müfettişi sanık Ferda İleri de, FETÖ ile bağlantısının olmadığını, 'Bylock' programını kullanmadığını, hakkındaki suçlamaları ret ettiğini söyledi.
Müştekiler dinlendi
Dosyaları birleştirilen sanıkların ek ifadelerinin ardından müştekiler dinlenmeye başlandı. 2012 yılında 'Askeri Casusluk' davasında gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanan Genelkurmay Dış İlişkiler Daire Başkanı Tümgeneral Atilla Öztürk, "Ben ve arkadaşlarım görevlerimizden uzaklaştırıldık. Bizlerin yerlerine yerleştirilenler de 15 Temmuz darbe kalkışmasını gerçekleştirmişlerdir. Bu dava nedeni ile hava kuvvetlerinde kızağa çekildim. O dönem Hava Kuvvetleri Komutanı olan ve 15 Temmuz darbe girişimini yöneten Akın Öztürk tarafından emekliye sevk edildim. Sahte iddianameye hazırlayan savcı ve polis, bizim verdiğimiz bilgileri kayda almayan mahkeme heyeti hakkında şikayetçiyim" dedi.

O Dönem yarbay olan ve şimdi Ege Ordusu Komutanlığında Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığında Albay olan müşteki Ümit Topaloğlu ise "2 Temmuz 2012'de gözaltına alındım. 2 gün sonra tutuklandım. 22 ay tutuklu yargılandım. O dönem yargılanırken, benim sızdırdığım iddia edilen belgelerin bulunduğu iddianame savunmak yapmak için bana verilmedi, diğer arkadaşlarıma da verilmedi. Bizler var sayım üzerine savunmamızı yaptık. Bize verilmeyen iddianame gazetecilere verilmiş ve gazetelerden okuyup hakkımdaki suçlamaları öğrenmiştik ve savunmamızı daha sonra gazeteden öğrendiklerimizle yapmıştık. O dönem bize yapılanlar hukuk dışıydı. Bize bunu yapanlardan şikayetçiyim" şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanının 'Maddi ve manevi tazminat olarak kaybınız nedir? Maddi kaybınızı istiyor musunuz?' sorusuna Albay Topaloğlu, "Biz askeriz, para için bu mesleği yapmıyoruz. 7 buçuk yıl yarbay rütbesi ile görev yaptım. Türkiye'de en çok yarbay rütbesi ile kalan benim. Benim terfilerimi engellediler bu davayla. Benim maddi kaybım 80-90 bin lira civarında var. Orta halli bir insan olarak bu para çok para; ancak dediğim gibi biz askeriz, maddi bir talebim yoktur" dedi.
Davanın cuma günü kadar devam edeceği ifade edilirken, duruşmalarda müştekiler ve tanıklar dinlenecek.