'Askeri Casuslukta Kumpas' davasında gerekçeli karar açıklandı
İzmir'de 'Askeri casusluk' soruşturmasında kumpas kurdukları ve FETÖ'nün emniyet yapılanmasına mensup oldukları ileri sürülerek yargılanan 90 sanıktan 41'ine verilen hapis cezalarının gerekçesi açıklandı.

Oluşturma Tarihi: 2019-11-19 18:19:26

Güncelleme Tarihi: 2019-11-19 18:19:26

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 3 bin 404 sayfalı gerekçeli kararında, FETÖ'nün emniyet yapılanmasına ilişkin detaylar, sanık savunmaları, kumpas olduğu ortaya çıkan "askeri casusluk" soruşturmasında yapılan usulsüzlükler yer aldı.

FETÖ'nün emniyet yapılanmasında yer alan polislerin, hukuka aykırı deliller üreterek, büyük çoğunluğu asker olan kişileri, "casuslukla" suçladığı belirtilen kararda, hayatı boyunca suça karışmamış kişiler hakkında, adi suçlara karışmış kişilerle birlikteymiş gibi sahte raporlarla "önleme dinlemesi" kararları alındığı vurgulandı.

Kararda, istihbarat şubesinin hazırladığı bilgi notlarıyla soruşturmaya yön verildiği, yapılan aramalarda ele geçen ve "Pandora" adı verilen dijital verilerin barındırıldığı harici belleğin ve içerisindeki bilgilerin, bu kurguyu hazırlayanlarca oluşturulup arama yapılan evlere monte edildiği kaydedildi.

ARAMALARDAKİ USULSÜZLÜKLER

Adreslerdeki aramalarda bazı görevlilerin kamera görüntüsünden ayrılarak evin diğer bölümlerini dolaştığı, dijital veriler bulunacağı esnada veriyi bulanların kamera ile görüntü çekenlere özellikle kendisini çekmeleri yönünde talimat verdiklerine işaret edilen kararda, askeri casusluk soruşturmasında dijital veri bulundurduğu öne sürülen kişilere, verilerin bir suretinin verilmeyerek savunma haklarının engellendiğine değinildi.

"BAZI DİJİTAL BELGELER BALYOZ SORUŞTURMASINDAN ALINMIŞ"

Kararda, soruşturma kapsamında örgüt liderliğinden yargılanan ve beraat eden Bilgin Özkaynak'tan ele geçirildiği belirtilen "Pandora" veri tabanında bulunan bazı dijital belgelerin aynısının İstanbul'da yapılan Balyoz soruşturmasında yer aldığı, bu durumun, bu belgelerin Özkaynak'ın liderliğini yaptığı iddia edilen "örgüt" tarafından değil, İstanbul ve İzmir'deki soruşturmalara hakim bir birim veya kurum tarafından hazırlandığını ortaya koyduğu ifade edildi.

Askeri Casusluk soruşturmasında yer alan ve kumpas kurdukları anlaşılan polislerin, örgütün etkili isimlerinden oldukları, bazılarının örgütte "abi" konumunda bulunduğu aktarılan gerekçeli kararda, soruşturmalar esnasında yapılan iş ve işlemlerde kullanılan yasa dışı ve suç teşkil eden eylemlerin TÜBİTAK, TİB, TSK, Emniyet, yargı ve kurumların teftiş kurulları gibi diğer kurumlara yerleştirilmiş örgüt mensuplarınca düzenlenen raporlarla meşrulaştırılmasının sağlandığı aktarıldı.

Tasfiye gerçekleştikten sonra geride delil bırakmamak adına çeşitli kayıtların silindiğine dikkati çekilen gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

"FETÖ'nün nihai hedefi olan 'devletin stratejik ve kritik görevlerinde yer alan şahısların tasfiye edilerek örgüt mensuplarının boşalan bu kadrolara yerleştirilmesi, örgüt çıkarlarına karşı gelen veya daha önceden örgüt aleyhine iş ve işlemlerde bulunan birtakım şahıslardan intikam alınması amacıyla bu şahısların itibarsızlaştırılması amaçlanmıştır. Soruşturmanın, TSK ve devlet bürokrasinin işlerliğini kaybederek ele geçirilmesi projesini hayata geçirmek için bir adım olduğu, soruşturma sonunda çok sayıda TSK mensubu ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlıklarına ait bürokratlar hakkında adli işlem yapılarak, itibarsızlaştırılarak tasfiye edildiği göz önüne alındığında örgütün asıl amacının Anayasa'da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, kamu düzenini bozarak Türkiye Cumhuriyetini ele geçirmek olduğu anlaşılmaktadır."

OLAY

Askeri Casuslukta Kumpas davasının 29 Mayıs'ta yapılan karar duruşmasında 41 sanık "silahlı terör örgütü üyeliği", "kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği", "kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" gibi suçlardan 6 yıl 10 ay 15 gün ila 51 yıl 4 ay 5 güne kadar hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sanıklardan dönemin İzmir İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın FETÖ üyeliği ve diğer suçlardan 50 yıl 10 ay 26 gün, eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan FETÖ üyeliği ve resmi evrakta sahtecilik suçundan 18 yıl 6 ay 22 gün, eski İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay da FETÖ üyeliğinden 11 yıl hapis cezası almıştı.

Bu arada Askeri casusluk soruşturmasında kumpas kurdukları iddia edilen FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasına ilişkin dava ise İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.