Altınok'un bugünkü yazısından ilgili bölüm;
CELAL HOCA DA DİYORDUR Kİ; BEN NE YAPTIM ŞİMDİ?
Her dönem ilgi çekici çıkışlarıyla gündemde kalmayı başaran Prof. Dr. Celal Şengör bu kez de bir Skype yayınında anlattığı hikâye nedeniyle konuşuluyor.
Duymuşsunuzdur, Şengör derste bir öğrencisinin eteğini kaldırıp kalçasına tokat attığını güle güle anlatıyor.
Sizi bilmem ama ben şaşırmadım.
Zira Şengör aykırı tavrını ve tarzını gizleyen biri değil. Yıllardır ekürileriyle birlikte ekranlarda, "Oha" dedirtecek daha ne hikâyeler anlatıyor...
Müstehcenmiş, cinsiyetçiymiş, ırkçıymış, hiç umurunda olmadan aklına geleni, doğru bildiğini söylüyor. Daima, çok bilgili insanlara özgü aşırı bir rahatlık içinde...
Mevzuyu yazı konusu etmemin nedeni de kendisini kınamak falan değil. Benim dikkatimi çeken, bu kez hocaya muhaliflerin de yüklenmesi.
Gözlerime inanamıyorum...
Karısını döven gazeteciye Atatürk süveteri giyiyor diye ses etmeyen kadın dernekleri, feministler ardı ardına Şengör'e vuruyor...
1iv5yucue6bqpgxg-1-59fa
Tacizci, tecavüzcü muhalefet partiliyse mağdur kadının adını bile anmayan medya, Şengör'ün yıllar önce kalçasını tokatladığı kadının kim olduğunu şakkadanak bulup ortaya çıkartıyor...
Karşı görüş belirtene kadın-erkek demeden ana avrat söven, eşiktekinden beşiktekine kadar herkesi tacizle tehdit eden bütün troller işbaşında...
Tam hangi dağda kurt öldü derken, birkaç gün önce sosyal medyaya düşen bir videoya rastladım.
Hoca yine çok sert. Aynen şöyle diyor:
"Ben Kemal Kılıçdaroğlu'yla bir öğle yemeği yedim. Yanından ayrılırken çok üzüntülüydüm. Çok samimi söylüyorum. Dedim 'Atatürk'ün partisinin başı buysa vah yazık.' Gittik gürültüye. Ama halk onu seçiyor, bir dakika. Sakın vah vah bu adamlar aptallar da... Öyle değil, biz seçiyoruz ya... Biz de aptalız."
Başka sorusu olan...
Sabah