'Atatürkçülük ve muhafazakarlık müttefik oldu'
'15 Temmuz, Türkiye’nin iki kutbu gibi görünen Atatürkçülük, yani “Batılılaşarak millileşme” fikriyle, muhafazakarlık, yani “İslamlaşarak millileşme” fikrini mecburen müttefik yaptı.'

Oluşturma Tarihi: 2017-11-18 17:23:24

Güncelleme Tarihi: 2017-11-18 17:23:24

10 Kasım'da Ak Parti iktidarına yakın gazeteler "Mustafa Kemal" manşetleri ile çıkmış, Ak Parti teşkilatları Anıtkabir'e ziyaret çağrıları yapmış ve Ankara'ya otobüsler kaldırmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da aynı gün yaptığı bri konuşmada “Birileri çıkmış biz Atatürk'e Atatürk dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. Adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir. Söylemi Marksist, faşist çevrelerin tekeline mi bırakacağız. CHP gibi amorf bir partinin Atatürk'ü milletimizinden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı...

Yaşananlar "Ak Parti'de Atatürk açılımı" şeklinde değerlendirilirken, Yeni Şafak Yazarı Faruk Aksoy, konuyu bugünkü köşesine taşıdı. Aksoy, "15 Temmuz'un Atatürkçülüğe meşruiyet kazandırdığını" belirterek, bu vesileyle Atatürkçülük ve muhafazakarlık arasında bir müttefiklik doğduğunu yazdı.

İşte ayrıntılar:

"ATATÜRKÇÜLÜK ve MUHAFAZAKARLIK MÜTTEFİK OLDU"

15 Temmuz, Türkiye'nin iki kutbu gibi görünen Atatürkçülük, yani “Batılılaşarak millileşme” fikriyle, muhafazakarlık, yani “İslamlaşarak millileşme” fikrini mecburen müttefik yaptı.

"15 TEMMUZ ATATÜRKÇÜLÜĞE MEŞRUİYET KAZANDIRDI"

Bu yönüyle 15 Temmuz, sistem içinde kalmak şartıyla, hem Atatürkçülüğe, hem de anti Atatürkçülüğe meşruiyet kazandırdı.

Son dönemde AK Parti'den CHP'ye karşı yükseltilen, “Atatürk'ü size bırakmayız” çıkışını, “Muhalifimiz olarak sizi görüyoruz, bu ülkenin tartışması, sizin ve bizim aramızda geçecek, kuruluşumuzu tehlikeye atacak üçüncü bir fikre yer yok” şeklinde okumak en doğrusu, yoksa Atatürk tabi ki CHP'nindir, bunu bilmeyen mi var?

"ATATÜRK YAŞASAYDI KİMSE KİMSEYE OY VEREMEZDİ"

AK Parti'nin zorlandığı konu, FETÖ tecrübesinden sonra üzerine kurulan baskı ve bu baskıyı kırmak için “Atatürkçülük mevzusuna” yaptığı dikkat çekici vurgudur. Erbakan da bir zamanlar “Atatürk yaşasaydı, Refah Partisi'ne oy verirdi” demişti. Tabi ki vermezdi, niye versin ki, zaten Atatürk yaşarken kimse kimSeye oy veremezdi, Erbakan'ın anlattığı sadece bir fıkraydı ve herkes de güldü. Bırakın oy vermeyi, İsmet İnönü ile Fevzi Çakmak dışında, İstiklal Harbi'ni yapan bütün paşalar öyle ya da böyle yargılandı, o işin şakası yoktu, Atatürk bir devrim yapmıştı ve hiçbir itirazı da kabul etmedi.

"10 KASIM'DA HERKES SUSAR ve AYAĞA KALKAR"

Ben şunu bilirim: “Bu ülkede herkes 10 Kasım'da, saygı duruşunda bulunmak için ayağa kalkar ve susar, fakat bu suskunluk anında kimse kimsenin ne düşündüğünü bilemez…” Türkiye, böyle bir yerdir işte…