TIMETURK | HABER MERKEZİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün (19 Şubat 2020) partisinin İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi'nde yaptığı toplantı sonrası yaptığı açıklamada Avrupalı liderlerle yaşadığı "mültecilere yardım" tartışmasını anlattı.
"25 MİLYON AVRO VERECEKLERDİ, VERMEDİLER"
Erdoğan şunları söylemişti:
"Merkel'e dedim ki, bak böyle bir durum var. Sizin bana verilmiş sözleriniz vardı. Şuraya gelin destek verin yapalım dedim. Söyleye söyleye en fazla 25 milyon avro ben de vereyim dedim. Sonra Kızılhaç'a vereceğini, oradan da Kızılay'a aktarılacağını söyledi. Dediler ki, bu rakam BM Mülteciler Başkomiserliği'ne gitmek durumundadır. Oradan Kızılhaç'a sonra Kızılay'a gidecek. Tabi böyle bir şey olmadı."
"PARANIZ BURAYA GELMİYOR, GÖNDERECEKSENİZ DİREKT BİZE GÖNDERİN YA DA BEN MÜLTECİLERİ SİZE GÖNDEREYİM"
"Aradım Şansölye'yi. Dedi ki para hazır. Paranız buraya gelmiyor dedim. Gönderecekseniz bu parayı direkt bize gönderin, ya da ben mültecileri size göndereyim ve 100 milyon euro göndereyim dedim."
AVRUPA MÜLTECİLERİ İSTEMİYOR, PEKİ NEDEN TEKLİF ETTİĞİ PARAYI GÖNDERMİYOR?
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır, Dün (29 Şubat 2020) CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programına katılarak Cüneyt Özdemir'in konuyla ilgili sorusunu cevapladı.
Özdemir, "Avrupa'nın neden bu teklifi yaptığını, yaptıysa neden parayı göndermediğini" sordu. Çorabatır, bunun, uluslararası yardım çalışmalarındaki en önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi.
İşte Çorabatır'ın sözleri:
"Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Merkel'in böyle bir vaatte bulunduğunu söyledi.
Şuna dikkat etmek lazım; uluslararası yardımın çok uzun bir geçmişi var ve o yardım, uluslararası krizlerde acil müdahaleler sırasında istismara yol açıyor.
PARANIN GERÇEKTEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞMASI MESELESİ
Hatırlarsınız Kuzey Irak'ta Oil for Food (Gıda için Petrol) projesi yapılmıştı. O zamanki BM Genel Sekreteri'nin oğlunun da adının karıştığı ciddi yolsuzluklar yapıldı. Bu ortamlarda paranın transferi, gerçekten yardıma muhtaç insanlara ulaşıp ulaşmaması her zaman, dünyanın her yerinde sorun oluyor.
Tüm bu paraları dikkatli harcamak ve hedefe yönelik harcamak konusunda tasarlanmış bir kurgu.
PARA İHTİYAÇ SAHİBİNE ULAŞANA KADAR AZALIYOR
Bu kurgunun dezavantajı, paranın tüm bu süreçlerden geçerken yaşadığı düşüş. Sonundaysa mağdur insanların aç, susuz, ilaçsız kaldığını görüyoruz. Bu paraların çok detaylı raporlanması lazım. Çünkü kötü niyetli ya da beceriksizce alıp başka yerlerde; ya da insani bir şekilde "bu para şu projeye ayırılmış ama yanımda bir insan ölüyor ben ona ayırayım gibi" saiklerle harcanması... Bu ve bunun gibi girift, karmaşık sorunları var.
Burada paranın akışı yavaşlıyor. Para ara kurumlara verildiğinde herkes masrafını, komisyonunu alıyor. Gerçekte sahadaki insana gelen pay bağışlanan paradan azalıyor. Uluslararası yardım sisteminin zayıf noktası. Birçok kuruluş buna itiraz diyor. Reform için çabalanıyor ama sistem bu. Burada sıkıntı var. Sayın Cumhurbaşkanının verdiği anektod da bununla ilgili."