Avrupa'nın Türkiye'yi denetim kararına katkı sağlayan HDP'lilerden açıklama
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde Türkiye'nin yeniden siyasi denetim sürecine alınması yönünde Türkiye'nin aleyhine oy kullanan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu 'Gurur duyuyoruz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-05-03 17:00:25

Güncelleme Tarihi: 2017-05-03 17:00:25

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde Türkiye'nin yeniden siyasi denetim sürecine alınması yönünde Türkiye'nin aleyhine oy kullanan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Meclis'te konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Ertuğrul Kürkçü Türkiye'nin siyasi izleme kararına 'evet' dediklerini anımsatarak "Bu kararı böyle verdiğimiz için kendimizle gurur duyuyoruz. Memnunuz böyle yaptığımız için. Çünkü biz milletvekili olurken yemin ettik dedik ki herkesin insan hakları ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve anayasaya sadakatten ayrılmayacağımıza yemin ettik. İnsan haklarının böylesine ayaklar altına alındığı dönemde Türkiye'nin bir parçası olduğu, bizzat kurucusu olduğu bir insan hakları kurumunda Türkiye'nin hepimizin şikayet ettiği hukuksuzluklarının Türkiye'de yaşayanların büyük çoğunluğu için giderilmesi yönünde alınan karara 'hayır' diyen bu yeminden ayrılmış sayılır. Bizim dışımızdakilerin bu bakımdan ne yaptıklarını bir kere daha düşünmelerini tavsiye ediyorum. Eğer anayasaya sadakatte ısrarlıysak yapmamız gereken bunu yerine getirmek olmalıydı" diye konuştu.

Türkiye'nin 'siyasi denetim' kararına 'evet' dedikleri için yapılan eleştirileri hatırlatan Kürkçü şöyle konuştu:

"Sayın Başbakanın başkalarının peşine takılıp bu tutumu takındığımız eleştirisini fıkra gibi görüyorum. Daha önce de 'Avrupa Konseyi'ni peşlerine takmış götürüyorlar' demişti. Birisine karar versin Sayın Yıldırım. Biz mi taktık onları peşimize onlar mı bizi? Aslında kimse kimseyi peşine takmadı. Bu tutumumuz hakkında ağza alınması güç beyanda bulunan Sayın Bahçeliye şunu söylemek istiyorum: Eğer hakikaten o sözün ne manaya geldiğini merak ediyorsa, o 25 milyon insandan yankılanan sözün kendi kulağında nasıl bir tını bıraktığını bir daha değerlendirmelidir. Biz görevimizi yaptık. Türkiye halklarının demokrasi yolundaki ilerleyişine yeni bir katkıda bulunduğumuzdan eminiz."

AKPM'de Türkiye'yi temsil eden siyasi partilerin kendi siyasi eğilimlerine göre farklı gruplara ayrıldığını ifade eden Kürkçü şöyle devam etti:

"Burada bir milli maç oynanmıyor. Avrupa karmasına karşı Türk Mili Takımı bir maç veya savaş yapmıyor. Biz orada kendi siyasi eğilimlerimize göre gruplara dağılıyoruz. Biz CHP, sosyalist grup, AKP üç ayrı sağcı gruba dağılmış durumlarda. Tartışmalar bu gruplarda yapılıyor ve biz siyasi kanaatlerimize göre tıpkı Meclis'te nasıl oy kullanıyorsak konseyde de öyle oy kullanıyoruz. AKP'li üyeler bir arada tartıştıkları grubun hiçbir üyesini ikna edemedi ve o grup üyelerinin kararıyla büyük çoğunlukla alınmış olan bu karar karşısında yarın bu ettikleri sözlerden ötürü o gruptaki meslektaşlarına ne diyecekler? Onların 'Haçlı, Türkiye düşmanı' olduklarını yüzlerine diyebilecekler mi? Hiç tahmin etmiyorum böyle olduğunu. Siyasi kanaatlerimiz ve milletvekili sorumluluğumuz gereğince 16 Nisan'da Türkiye'de hayır diyen 25 milyon insanın ortaya koyduğu itirazı AKPM'de de ifade etmiş olduk."

HDP'li Filiz Kerestecioğlu ise AKPM'de hakları çalınmış insanların temsilcileri olduklarını savunarak şunları dedi:

"Biz konseyde hakları çalınmış insanların temsilcisiydik. Ve her zaman insan haklarından daha değerli bir şey olmadığını ifade ettik. Biz 'Türkiye'de yaşar, Avrupa'da şaşar' politika izleyen bir parti değiliz. Burada ne söylüyorsak aynı şekilde Avrupa'da da bunu söylüyoruz ve dünya halkları için de bütün evrensel değerleri aynı şekilde Türkiye'deki insanlar için savunuyoruz."