AYM: Devlet, Baskın Oran'ın yaşam ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal etti
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk İntikam Tugayı (TİT) adına tehdit edilen Prof. Dr. Baskın Oran'a gerekli koruma yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve faili cezalandırmayan devletin 'yaşam ve ifade özgürlüğü' hakkını ihlal ettiğine hükmetti. AYM, Oran'a 27 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Oluşturma Tarihi: 2018-09-28 13:51:57

Güncelleme Tarihi: 2018-09-28 13:51:57

Diken'in aktardığı habere göre Baskın Oran, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi olarak hazırladığı 'Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Raporu' nedeniyle saldırıların hedefi haline geldi. Tehditlerin artması üzerine koruma polisi tahsis edilen Oran, 2008'de TİT imzalı bir tehdit nedeniyle yaptığı suç duyurusundan da uzun süre sonuç alamadı. Tehdidi e-posta yoluyla gönderen kişinin kimliğinin belirlenmesine rağmen açılan davada tutuksuz yargılanan sanık cesasız kaldı.

Bu süre içinde dosya İstanbul, Ankara, Adana başsavcılıkları, Adana 6. Ağır Ceza, İstanbul 11. Ağır Ceza, Ankara 12. Ağır Ceza, Ankara 1. Sulh Ceza mahkemeleri ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ni gezerek suçun işlenmesinden 5 yıl sonra Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi'ne geldi. Mahkeme sanığın e-posta yoluyla suç işlediğini gerekçe göstererek davayı düşünce suçlarına ilişkin davalarda erteleme öngören 6352 sayılı yasa kapsamında erteledi. İtiraz üzerine 10. Ağır Ceza Mahkemesi tehdit suçunun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine hükmederek kararı iptal etti. Bunun üzerine davaya yeniden bakan Asliye Ceza Mahkemesi ise sanığa 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Ancak ceza da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında ertelendi.

Bunun üzerine Oran'ın avukatı Oya Aydın Göktaş, müvekkilinin azınlık raporu nedeniyle aldığı ölüm tehditleriyle ilgili olarak yapılan soruşturmanın makul sürede tamamlanmadığını, delillerin yeterince araştırılmadığını, sanığın etkili bir cezaya mahkûm edilmediğini belirterek AYM'ye başvurdu. Göktaş, Oran'ın yaşam ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar verilmesini istedi. Başvuruda Oran'la birlikte Agos gazetesinde çalışan Hrant Dink'e de öldürülmeden önce tehdit mesajları gönderildiği ve gereken koruma alınmadığı için suikaste kurban gittiği hatırlatıldı.

27 BİN TL MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE KARAR VERİLDİ

Başvuruyu inceleyen AYM 1. Bölümü, oybirliğiyla aldığı kararda, Oran'ın yaşamına yönelik somut ve açık bir tehlike olmasına rağmen devletin gereken önlemleri almadığını saptayarak failin eylemine uygun şekilde etkili bir şekilde cezalandırılmadığına hükmetti. Kararda, bu durumun kamu makamları yönünden yaşam hakkının korunması konusundaki pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmemesi anlamına geldiği ifade edildi.

Resmi Gazete'de yayınlanan kararda ayrıca ifade özgürlüğü ihlaliyle ilgili olarak şu değerlendirme yapıldı: "Başvurucu akademik ve yazın yaşamının büyük bölümünde azınlık hakları üzerine çalışmıştır. Azınlık hakları konusundaki çalışmalarından ötürü ölüm tehditleri almasından sonra adli makamların etkisiz soruşturma ve kovuşturmaları nedeniyle başvurucunun güvenle yürütebileceği bir yazın ortamının varlığından söz edilemeyeceği aşikardır. Etkisiz yargısal süreçlerin başvurucunun düşünce açıklamaları üzerinde caydırıcı bir etkisinin olduğu kabul edilmiştir. Bu itibarla ifade özgürlüğü kapsamında devletin pozitif yükümlülüklerinin gereğinin yerine getirilmediği sonucuna ulaşılmıştır."

AYM, başvurucu Oran'a yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edilmesinden ötürü 27 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.