Mehmet Barlas'ın bugün Sabah Gazetesi'inde yayımlanan, "Muhalefet demek ne demek?" başlıklı makalesi şöyle:
Bazı geri zekâlılara göre muhalefet demek, her şeyin tersini söylemek, aka kara demektir.
Oysa işin gerçeği bu değil.
Nitekim Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce, dün yaptıkları birinci kurultayda Türkiye'deki muhalefete dönük en ciddi eleştirileri seslendirdi.
Mesela şunları dedi: "Ermenistan- Azerbaycan Savaşı oldu. Türkiye,Azerbaycan'a yardım etti. Muhalefet ise 'Ne yazık ki yardım ettik' diyerek iktidarı eleştirdi."
Bir diğer örneği İnce şöyle verdi: "Libya'ya askerimiz gitti, muhalefetyine konuştu, 'Orada ne işimiz var?' dediler. Bu cehalet değil midir?Akdeniz'deki haklarımızı korumak için Libya'da bulunmak zorundayız. Eğer bu ülkenin muhalefetiysen, bu ülkenin çıkarına olan gelişmelerinarkasında duracaksın."
BABACAN'IN ACIKLI HALİ
Geçen gün Ali Babacan, sosyal medyada konuşuyordu.
Bilindiği gibi bütün uluslararası ekonomik kuruluşlar Türkiye'nin büyüme hızının arttığından söz ediyor.
Ali Babacan, "Türkiye'yi dolaşıp halka soruyorum, Türkiye büyüyor mu? Öyle deyince herkes gülüyor ve küçülüyoruz diyor" dedi.
Tayyip Erdoğan'ın yıllarca ekonomiyi emanet ettiği, Gezi olaylarını, darbe teşebbüslerini içinden yaşamış Ali Babacan'ın bugün Türkiye'ye bakış açısı acıklıydı.
SERT ERKEK MACRON!
Uluslararası siyasette de ilgi çekici gelişmeler var. Fransa'nın Macron'u gerçekten dikkat çeken bir isim.
Siyasete atılmadan önce ortaokul öğrencisiyken kendisinden 25 yaş büyük ve iki çocuk annesi öğretmenine âşık olan, sonra onunla evlenen Macron şimdi sert erkek pozlarında.
Fransa'ya denizaltı üretimi için sipariş vermesi beklenen Avustralya bu anlaşmaya Amerikay'la yapınca Macron, Fransa'nın hem Amerika'daki hem de Avustralya'daki büyükelçilerini geri çekti.
Meğer sert erkekler siyasette böyle davranırmış.
Hayat böyle akıp gidiyor. Türkiye de kendi çizdiği yolda bildiği gibi ilerliyor.
Zaman geçtikçe bunu daha iyi görüyoruz.
