Babaoğlu'nun “Bu işte bir bityeniği olduğu belliydi” başlıklı yazısı:
Merak ediyorum... Sağlık Bakanlığı yönetim kadroları... Kapanmaların en sert olduğu dönemde "Bu kısıtlamalar yetersiz" diyen Bilim(!) Kurulu üyelerinin şimdi kitleleri muhalefet adına sokağa çağırışlarını izliyorlar mıdır?
TV'lerde gaz verdikleri hekim bozuntularının gerçekte nasıl çaçaron bir siyaset erbabı olduklarını, nasıl iktidardan nefret etiklerini artık anlamışlar mıdır? “Bu işte bir bityeniği var" denmeliydi”
Düşünmek gerekirdi... Asla güven uyandırmayan bir muhalefet partisi neden "Daha daha kapanalım, daha daha aşı olalım" diye ısrarcı olur?
HDP meftunu Tabip Odaları neden ülkeyi ekonomik çöküşe sürükleyecek kısıtlamalar ister?
Yani bu insanlar DSÖ'yü seviyorlarsa, DSÖ'den kuşkulanılmalıydı... Onlar BioNTech sıralarında şov yaparken "Bu işte bir bityeniği var" denmeliydi... Ne yazık ki... Bütün Kovid politikası, onların beğenmesi/ alkışlaması üzerine kuruldu. Diyeceksiniz ki, abartma!
Abartmıyorum... Bir düşünün... Sabah akşam ülkeye nefret kusan ünlülere maske ve aşı filmleri çektirilmesi niyeydi?
Ne idüğü belirsiz fenomenlere Bilim Kurulu üyeleriyle sohbet videoları çektirmek fikri sosyal siyaset bakımından hangi zemine tekabül ediyordu? “Fanatik bir Kovid politikası”
Sonuçta ne oldu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı İlgezdi'nin dün söyledikleri ortada... Hesap soracaklarmış... Sağlık yönetiminin bilmesi gerekirdi; onlara bir şey anlatılmaz, onlarla işbirliği yapılmaz.
Şimdi sağlık yönetimine soruyorum... Başınızı ellerinizin arasına alıp "DSÖ'nün, Batı'nın, muhalefetin talep ettiği kadar fanatik bir Kovid politikası izlemenin âlemi var mıydı?" diye kendinize soruyor musunuz?
Sonunda ekonomi darbe yedi, insanlar birbirlerine karşı güvenlerini kaybetti, panik ortamı ülkenin genel ruh haline dönüştü... Öyle bir ortam oluştu ki, halk ile hekimlerin, hekimler ile sağlık çalışanlarının arası açıldı... Velhasıl... Artık her şeyi baştan düşünmenin zamanıdır.
Sabah