Bağıra bağıra gelen Kabil saldırısının şifreleri
Kabil havalimanına düzenlenen saldırıların ardından ABD yönetimi siyasi-askeri çevrelerin tartışması konusu oldu. Saldırının aynı zamanda Taliban’ın ‘karizmasını çizdiğini’ belirten gazeteci Taha Dağlı, İngiltere-ABD arasında Afganistan ile ilgili görüş ayrılığı yaşandığına dikkat çekti

Oluşturma Tarihi: 2021-08-27 17:56:34

Güncelleme Tarihi: 2021-08-27 17:56:34

Gazeteci Dağlı'nın 'Bağıra bağıra gelen Kabil saldırısının şifreleri' başlıklı yazısı;

İngiltere Silahlı Kuvvetler Bakanı son iki gün ısrarla uyardı, “Kabil havalimanında terör saldırısı olabilir” diye. Başka istihbarat örgütleri de benzer ikazı yaptı.

Ve öngörülen oldu. DAEŞ Horasan terör örgütü çok şiddetli bir saldırı gerçekleştirdi.

Onlarca Afgan sivil hayatını kaybetti ama herkes ölen Amerikan askerlerinin sayısına odaklandı.

DAEŞ ortaya çıktığı 2014'ten bu yana ilk kez tek seferde en az 12 Amerikan askerini öldürdü.

Saldırı ABD Başkanı Biden'ı fena halde zora soktu.

Biden'ın istifası isteniyor.

Yönetimiyle birlikte gitmesini talep edenler de var.

Biden 11 Eylül sonrası Bush'un Afganistan'ı işgal öncesi yaptığı konuşmaya benzer bir intikam konuşması yaptı. Tıpkı Bush gibi dini ögeleri de sık sık kullandı, konuşmasında.

Bu saldırı Biden'ın erken vedasına yol açabilir.

Onun yerine herkesin gözünü Kabil'e diktiği günlerde Güney Asya turuna çıkan yardımcısı Kamala Harris devam eder. Ama neticede Biden'ın saldırı sonrası ilk sözlerinden de anlaşılacağı gibi ABD'nin Afganistan macerası sürecek.

ABD'nin Afganistan çekilme sürecini dünya CNN'den değil BBC'den takip etti.

İngiltere son yıllardaki sessizliğini Afganistan meselesinde bozdu.

Burada başat ABD'den ziyade İngiltere gibi duruyor.

Nitekim Kabil saldırısının istihbaratını da İngilizler öngörmüştü.

ABD ile İngiltere arasında Afganistan odaklı bir görüş ayrılığı var, bu açık.

İngilizler gitmeye pek sıcak bakmadılar. ABD yönetimi ise apar topar çekilmeden yanaydı.

Saldırı ikisi arasındaki görüş ayrılığını daha da arttırabilir.

Taliban Kabil'de çok ciddi bir zafer elde etmişti.

Ama bu saldırı Taliban'ın karizmasını çizdi.

Taliban bırakın Kabil'i, havalimanını bile koruyamaz halde.

Saldırı Pentagon ile Taliban arasındaki ilişkiyi de arttırdı.

Terör saldırısıyla peş peşe görüşmeler yapıldı.

Neticede DAEŞ terör örgütü aynı saldırıda hem Amerika'yı hem de Taliban'ı hedef aldı.

Batılı istihbaratçılar, saldırıyı önceden haber verdi, dedik.

Oysa Pazar günü CIA Başkanı William Burns, Kabil'de Taliban lideriyle görüşmüştü.

Yani CIA de sahada.

CIA ya büyük bir zafiyet gösterdi ya da saldırıyla alakası var.

Trump döneminde birkaç ABD'den bahsediyorduk ya, Trump bir şey söylüyor, Dışişleri veya Pentagon başka şey söylüyordu. Benzer durum Biden yönetimi için de geçerli.

Bu saldırı çekilme kararının Biden'a ait olduğunu ama Amerikan yönetiminin farklı kanatlarının pek de Biden gibi düşünmediğinin bir işareti olarak da kabul ediliyor.

Taliban ile ABD yakın temas halinde. Belli ki bu temas devam edecek.

Belki ABD tamamen çekilmeyecek, DAEŞ ile mücadeleyi sürdürecek, tıpkı Irak ve Suriye'de olduğu gibi.

Saldırı, Afganistan'ın tek başına Taliban'a bırakılmayacağının mesajını da içeriyor.

Artık Afganistan'da Taliban yalnız değil bir de DAEŞ Horasan terör örgütü var.

Terör örgütlerinin cirit attığı Kabil'de bundan sonra iç çatışmalar artabilir.

Ve belki vekalet savaşları da yaşanabilir.

Şunu unutmayalım saldırının olduğu günün sabahında Irak'ta adını çok sık duyduğumuz Blackwater adlı Amerikan paralı asker şirketinin, Afgan vatandaşlarını 6500 dolara Kabil'den yurt dışına çıkardığı haberini görmüştük.

Bu haber aslında bize Blackwater'ın Afganistan'da olduğunu söylüyordu.

Blackwater oradaysa Rusların Wagner'lerinin de Kabil'in pek uzağında olmadıklarını tahmin edebiliriz.

Özetle 20 yıllık Afganistan işgali bitmedi. Farklı versiyonla, daha geniş bir aktör kadrosuyla ve çok daha fazla aksiyonla devam edecek görünüyor.

Haber7