Bahçeli'den başkanlık açıklaması
MHP Genel Başkanı Bahçeli'den başkanlık tartışmalarına ilişkin yeni bir açıklama geldi.

Oluşturma Tarihi: 2016-10-15 13:29:21

Güncelleme Tarihi: 2016-10-15 13:29:21

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'nin açıklamalarına ilişkin, "Buna yanıt vermeye gerek yok. Milliyetçi Hareket Partisi, çok köklü siyasi geleneği olan bir kurumdur. İlkeleri, hedefleri, amaçları vardır. Mücadelesinde yüksek sosyal maliyetleri olan bir siyasi kurumdur. Bunun kimseye bir yedek lastik olması söz konusu değildir. Başka türlü anlaşmalara da çok yanlış bulmaktayız. Birileri eğer Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü olarak bunu medya aracılığıyla konuşuyor ise bunun cevabını önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun vermesi lazımdır." dedi.

Başkanlık sistemiyle ilgili Bahçeli, şunları söyledi:

"Son dönemlerde başkanlık sistemini gündeme getirmek suretiyle bu dönüşümün sağlanması arzusunu taşıyanlar vardır. Demek ki karşımızda iki temel tercih bulunmaktadır. Parlamenter sisteme devam edelim mi, yoksa başkanlık sistemine geçelim mi? Başkanlık sistemine geçme arzusu taşıyanlar bir de fiili durum yaratmıştır. Bu fiili durum bu şekliyle devam ederse Türkiye bir kriz ve kaos ortamına sürüklenebilir. Bunu da aşmak lazımdır. Siyaseti yeni bir kaos ve kriz dönemiyle tıkamamak lazımdır. Önümüzdeki günlerde TBMM'ye bugünkü siyasi iktidar, başkanlık sisteminde çok ısrarlı duruşu ve zaman zaman da fiili durumlarıyla bunu şekillendirmeye çalışmasına cevaben TBMM'ye bir metnin getirilmesinde yarar vardır. Bu metin geldiği zaman her partide olduğu gibi MHP de metin üzerinde değerlendirme yapacak ve anayasa değişikliği prosedürü çerçevesinde Meclisteki çalışmalara katkı sağlayacaktır."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Meclis'e gelinir, Meclis'te 330 ile 367 aralığında bir sonuç çıkarsa tabiatıyla referanduma gitmek lazım. Ama böyle bir hayırlı gelişmeyi, sabote etmek doğru değildir. Böyle bir hayırlı gelişmeye başka türlü yaklaşarak kaos ve kriz ortamının devamında veya bir başka ifadeyle şu an yaşanmakta olan fiili durumun devamını arzulayanlar ise Türkiye'de kaosun kurucuları, kaosun yaşatıcıları ve darbe çağrıcıları olarak da tarihte yerini alacaklardır."