MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Lozan'ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar" açıklaması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun buna sert tepki göstermesiyle başlayan tartışmaya dâhil oldu. Twitter hesabından açıklamalar yapan MHP lideri, "Bırakalım da bunu namuslu tarihçiler konuşsun. Bize düşen Lozan'ı deldirmemek, meşruiyetini yıpratmamaktır" dedi.
"Tarihle çarpışmak yerine talihi değiştirmeyi" öneren Bahçeli, "anlamsız tartışmalardan uzak durulmasını" istedi.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
"Ne talihimiz var değil mi? Allah nazardan saklasın, kısır çekişmeler hiç eksik olmuyor, kutuplaşma arayışları hiç bitmiyor. Doğrusu şaşıyorum. Yeni konumuz Lozan. Zafer mi, hezimet mi olduğunu tartışıyoruz. İşi gücü bıraktık, her şeyi hallettik; 93 yıl sonra bu sorulara cevap arıyoruz.
Sayın Erdoğan 24 Temmuz 2016'da, Lozan Antlaşması'nın; zaferimizi, diplomasi ve uluslararası hukuk alanına tescil ettirdiğini söylemişti. Devam ederek, Lozan'ın kurulan devletimizin tapusu niteliğinde olduğunu açıklamıştı. Ve doğru yapmış, tarihin doğru yerinde durmuştu. Aradan iki ay geçtikten sonra, yeni bir muhtarlar toplantısında; bu kez de Lozan'ı zafer diye yutturuyorlar çıkışını yaptı.Tenakuz değil mi?
Bize soruyorlar, Cumhurbaşkanı'nın Lozan değerlendirmesine bir şey demeyecek misiniz? Desek ne olur, demesek ne olur, gerçekler değişir mi? Herkes, bir ağızdan güneş batıdan doğuyor dese, buna da cevap vermek gerekir mi? Yanlışa cevap yetiştirmek, pireye yorgan beğendirmektir. Lozan Antlaşması, Türk zaferini hukuken teyit eden, uluslararası topluma çetin müzakerelerle kabul ettiren zorlu bir sürecin mükâfatıdır. Elbette Lozan sayesinde bağımsız olmadık ancak kurtuluş yıllarında Türk milletinin tarihi dirilişini yedi düvelin alnına Lozan'da kazıdık. Lozan'da 624 yılın hesabını 8 ayda görmek istediler. Buna rağmen mihnet edilmedi, oyunlara gelinmedi, tuzaklara düşülmedi, teslim olunmadı. Koskoca bir İmparatorluğu masaya yatırdılar, aslında yatan Türk tarihiydi. Ne var ki, Türk milletin namus ve şerefi lâyıkıyla savunuldu. Dişe diş, kıran kırana bir müzakere şuuruyla; yüksek bir vatan ve millet sevdasıyla Lozan'da cihana Türk milletinin varlığı kabul ettirildi. Eksiği vardır, fazlası olmuştur; bırakalım da bunu namuslu tarihçiler konuşsun. Bize düşen Lozan'ı deldirmemek, meşruiyetini yıpratmamaktır.
Lozan'da; lord planları askıya alındı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilâm ve ilânının hukuki gerekçe ve şartları oluşturulup olgunlaştırıldı. Tarihimizle çarpışmayalım, gelin talihimizi değiştirmek için çalışalım. 15 Temmuz işgâl denemesi çok yeniyken, fuzûli işlerle oyalanmayalım. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık vesikası, hukuki senet ve zırhıdır; ihlâl ve inkâr edilirse 15 Temmuzculara gün doğar. Bu itibarla, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Lozan Antlaşması'nın 93. yıldönümü münasebetiyle vermiş olduğu mesaj çerçevesinde kalınmalıdır. Farklı yorumlara fırsat verecek anlamsız tartışmalardan mutlaka uzak durulmalıdır."