İşte Devlet Bahçeli'nin ifadeleri:
"Yakın tarihimizin ve tüm zamanların en karanlık 15 Temmuz gününde gazilik unvanını bir kez daha hak etmiş TBMM'de toplanmış bulunuyoruz. 15 Temmuz FETÖ hain saldırısına direnen destan destan büyüyen aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. O gece işgalcilerin karşısına dikilen gazi ve milletimize şükranlarımı sunuyorum. Türk milleti tarih boyunca nice badirelerin üstesinden geldi. Üzerinde yaşadığımız coğrafyada yaşamanın ağır sonuçları olacaktır ve olmuştur. Türk milletinin üzerinde oyunlar oynanması tesadüfi değildir. Milli birliği kaybedip birbirimize düşersek bizi bu topraklardan söküp atacaklardır.
15 Temmuz öncelikle bir darbe girişimidir. Ayrıca planlayıcıları ve tetikçileri belli olan iblisane bir işgal denemesidir. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına kontrollü darbe demek her şeyden önce aklın inkarı, vicdanın itlafı, yalın gerçeklerin imhasıdır. 15 Temmuz'da çatısı altında bulunmaktan onur duyduğumuz TBMM defalarca bombalanmış kurşun yağmuruna tutulmuştur. Bir avuç yılan milletimize ateş saçmıştır. 15 Temmuz tarifsiz bir ihanettir. Bir yanda terör örgütü ve arkalarındaki efendileri vardır.
FETÖ eline geçirdiği tüm imkanları kullanmıştır. Helikopter ve uçaklar yasadışı şekilde uçrulmuştur. 15 Temmuz'un üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen kısır kavgaların yaşanması acı verici bir kayıptır. Düşman bellidir. Kazdıkları fitne kuyusu gözler önündedir. Darbe kalkışması karşısında neden hem fikir olamıyoruz. Neden hakkın ve hakikatın etrafında tek nefes olamıyoruz. 15 Temmuz suikast iken varolan görüş farklılıklarını nasıl izah edip neye yormalıyız.
Eğer biz irkilip kendimize gelmezsek milli akıl ve şuurda buluşamazsak bu barbarlık son bulmayacaktır. Eğer iç barış ve huzuru birlikte sağlamazsak yeni saldırılar önümüzdedir. FETÖ'yü üzerimize salan şarlatanlar sadece bir partiye ve düşünceye değil milletimizin tamamını hedef seçmişlerdir. Dost bildiklerimiz arkamızda hançerle dolaşmaktadır. FETÖ, PKK, PYD, YPG, IŞİD, DHKPC, silahlandırılmıştır. Bu terör örgütleri kanalıyla şark meselesi sürdürülmektedir. 15 Temmuz'a stratejik yaklaşmak oyunu odağında bozmak görevimizdir. Bu göreve yüz çeviremeyiz. Çünkü sığınacak başka yurdumuz yoktur. Ne yapacaksak burada yapacağız. Türkiye cumhuriyetinin omurgası milli kimliktir. Bu omurga kırılır milli kimlik kaybolursa bu sınırlar içerisinde devletimizin bugünkü haliyle yaşamak zorlaşacaktır. Adaletse istenen yollarda değil milli vicdanın ta kendisinde bulacağız.
Düşman çokmuş! Biz daha çok olduğumuzu gösterelim. Öleceksek 'tam bağımsız' ölelim..."