Dışişleri Bakanı Hakan Fidan basın toplantısında şu ifadeleri kullandı;
“Coğrafi konumuyla, enerji ve ulaştırma projeleri açısından büyük önem taşıyan Bulgaristan, bölgemizin istikrarına ve kalkınmasına katkı sağlayan önemli bir ülkedir. Türkiye için güvenilir bir komşu ve güçlü bir müttefiktir. Bugün bölgemizde güvenlik ve istikrara öncelik veren sağduyulu politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Bölge ülkeleri olarak işbirliğimizi derinleştirmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor. Bu anlayışla bugün ki görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi her açıdan ele alma imkanımız oldu. İşbirliğimizi yeni alanlara taşımak konusunda kapsamlı bir görüş alışverişinde bulunduk. Kendilerine Cumhurbaşkanımızın davetini illetim, Mart ayından sonra ayrıca Cumhurbaşkanımızın yıl içerisinde planlanabilecek bir ziyareti vesilesiyle yapılacak olan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin müteakip toplantısını düzenlemek konusunda da görüşlerimizi aktardık.
BULGARİSTAN'LA TİCARET HACMİMİZ 7 MİLYAR DOLARI AŞTI
Bulgaristan'la ekonomik ilişkilerimizin olumlu yönde giden seyrinden memnuniyet duyuyoruz. İkili ticaret hacmimiz 7 milyar doları aştı. En kısa sürede 10 milyar dolar hedefini Sayın Bakan'la beraber çalışarak ve diğer bakan arkadaşlarımızla yakalamayı hedefliyoruz. Önemli şirketlerimizin Bulgaristan'da yatırımları bulunmakta bildiğiniz gibi. Cam ürünlerinden alüminyuma enerjiden otomotive farklı sektörlerde faaliyet gösteriyor şirketlerimiz. Karayoluyla Avrupa ihracatımızın neredeyse tamamını Bulgaristan üzerinden yapıyoruz. Bu nedenle tırlarımızın sınır geçişlerinin kolaylaştırılması için Bulgar makamlarıyla da sürekli temas halindeyiz.
SINIR GEÇİŞLERİ
Tırlarımıza Bulgaristan sınırında ilave bazı kontrollerin uygulanması hakkında Sayın Bakanla temaslarımız sürüyordu, bu sefer de kendisiyle bu konuyu konuştuk. En kısa sürede standart uygulamaya dönülmesi beklentimizi paylaştım. Stratejik öneme sahip ulaştırma bağlantımızı demiryolu ve RORO gibi çeşitli araçlarla çeşitlendirmek ve güçlendirmek için ayrıca çalışmalara başlıyoruz.
Bulgaristan ayrıca Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımız karayoluyla Türkiye'ye ulaşma noktasında da ana güzergahtadır. Özellikle yaz aylarında yaşayan yoğunluğun azaltılması için yine beraber çalışıyoruz. Bulgaristan'la güvenlik alanında da işbirliğimiz var. Terörizm ve düzensiz göç gibi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde ilgili tüm kurum ve makamlarımızla bu alanda da işbirliğimi arttırma iradesini karşılıklı ortaya koyduk.
Değerli basın mensupları, Bulgaristan'da yaşayan Türk ve Müslüman nüfus ilişkilerimizin bir diğer önemli boyutunu teşkil etmekte, soydaşlarımızın vatanları olan Bulgaristan'da refahı ve huzuru ülkemiz için önemli konulardan biridir. Bu vesileyle soydaşlarımızı gönülden selamlıyorum ve Bulgar makamlarına bu konudaki çalışmalarından ötürü teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bulgaristan'daki kültürel mirasımızın aramızdaki işbirliği ruhuna yakışır şekilde restore edilerek ayağa kaldırılmasına da büyük önem veriyoruz. Bu konuda Bulgaristan'la birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu Sayın Bakan'a ilettim.”
“MONTRÖ SÖZLEŞMESİNİ HARFİYEN UYGULAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
“Özellikle Ukrayna'daki savaşın giderek artan olumsuz etkileri karşısında alınabilecek önlemler konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Bizler Karadeniz'e kıyısı olan iki NATO müttefikiyiz. Karadeniz'in güvenliği ve istikrarı ülkelerimiz için hayati önem taşımakta. Bu çerçevede Ukrayna'daki savaşın Karadeniz'de bir tırmanmaya yol açmamasına büyük önem atfediyoruz. Ticari seyrüsefer serbestliğinin yeniden tesis edilmesi için BM ve ilgili taraflarla beraber çalışmayı sürdürüyoruz.
Montrö Sözleşmesi'nin uygulayıcısı olarak Karadeniz'de sükunetin muhafazası ve bunu tehlikeye sokacak girişimlerin engellenmesi temel önceliklerimiz arasındadır. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya arasında Karadeniz'de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu'nun kurulmasına ilişkin mutabakattan memnuniyet duyuyoruz. Bölgesel güvenlik işbirliğine de örnek bir vaka olarak gösteriyoruz. Kıyıdaş ülkeler olarak bunu hem bölgesel sahiplenme hem de müttefiklik ruhuna adım olarak görüyoruz. Bizler Montrö Sözleşmesini harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz. Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçilmesi bile söz konusu olamaz.”