Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Belçika Adalet Bakanı Koen Geens'e gönderdiği mektupta, Belçika Yüksek Mahkemesi'nin PKK bağlantılı 36 özel ve tüzel kişiye karşı Federal Savcılığın 2010 yılında başlattığı soruşturmanın yargıya taşınmasını önleyen Belçika İddianame Odası kararını onayladığını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunduğunu belirtti.
'TERÖR YASALARININ UYGULANMAYACAK OLMASI TARAFIMIZCA ANLAŞILAMAMAKTADIR'
Belçika adlî makamlarınca verilen kararlar sonucu PKK'lıların terör yasaları kapsamında yargılanmamasının Türkiye açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Gül, bu kararın Türk milletinin vicdanında derin bir yara açtığını kaydetti. Gül, “Aralarında sivillerin, çocukların, hatta bebeklerin de olduğu 40 binden fazla vatandaşımızın ölümünden sorumlu olmasına ve Avrupa Birliği terör örgütleri listesinde yer almasına rağmen PKK terör örgütüne terör yasalarının uygulanmayacak olması tarafımızca anlaşılamamaktadır” dedi.
Adalet Bakanı Gül, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
‘ULUSLARARASI HUKUKLA ÇELİŞMEKTEDİR'
“Anılan karar Belçika mevzuatının yanı sıra kurucu ülke olarak ev sahipliği yaptığı Avrupa Birliği'nin müktesebatıyla ve başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları olmak üzere, uluslararası hukukla çelişmektedir.
Önümüzdeki süreçte, bu endişe verici kararın eli kanlı PKK terör örgütü tarafından ülkenizde ve uluslararası platformlarda istismar edileceği aşikardır. Nitekim 5 Şubat 2020 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen skandal konferansa, PKK terör örgütünün yöneticisi statüsündeki bazı isimlerin katılım sağlamış olmaları, terör örgütü yandaşlarının anılan karardan cesaret aldıklarını açıkça göstermektedir. Bu bağlamda, Belçika yargı sisteminin PKK terör örgütü ve müzahir çevrelerce ileri sürülen asılsız iddialara alet edilmesinden büyük üzüntü duyuyoruz.
‘TERÖRİZMLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ PERSPEKTİFİNE GÖLGE DÜŞÜRMEKTE'
Türkiye, terörle mücadele konusunda uluslararası yükümlülüklerini yerine getiren, bu alanda uluslararası topluma her türlü desteği veren ve bu yolda bedel ödeyen bir ülkedir. Ülkemiz, kendisine ve uluslararası topluma yönelik güvenlik tehditleri ve tüm terör örgütleriyle mücadele ederken, ülkenizden de aynı hassasiyet ve samimiyeti göstermesini beklemektedir.
PKK Terör Örgütü mensupları da dahil olmak üzere, ülkenizin çeşitli terör örgütü yöneticileri ve mensuplarının fiilen sığınağı haline gelmiş olması, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliği perspektifine de maalesef gölge düşürmektedir.
‘SİZLERDEN SAMİMİ ÇABALAR ORTAYA KOYMANIZI BEKLİYORUM'
Şunu bilmenizi isterim ki, evrensel hukuk ilkeleri ve insanlığın vicdanını oluşturan değerlerle bağdaşması ve izahı mümkün olmayan söz konusu karara rağmen, Türkiye insan haklarına dayalı Avrupa kamu düzeninin korunması ve güçlendirilmesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da katkı vermeye devam edecektir. Hukuki temelden yoksun söz konusu karar, Belçika'nın BM Güvenlik Konseyi kararları, Avrupa Konseyi sözleşmeleri ve Avrupa Birliği müktesebatı ile üstlendiği terörle mücadele konusundaki uluslararası yükümlülüklere de açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye olan sarsılmaz inancımızın, sizleri seçen Belçika halkı tarafından da paylaşıldığını biliyor, hukuken bizce yok hükmünde olan ve esasen Belçika hukukunun temel ilkeleri ile de bağdaşmayan bu kararın ortadan kaldırılması için yasama, yürütme ve yargı organlarının harekete geçmesinde yapacağınız katkıya olan inanç ve güvenimi bir kez daha vurguluyor, bu yolda sizlerden samimi çabalar ortaya koymanızı bir müttefik olarak diliyor ve bekliyorum.”