Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi, klinik öncesi dönemi başarıyla tamamlayarak insan denemelerine başlamıştır. Faz 2 çalışmasına 25 Aralık'ta başlanacaktır." dedi.
Koca, TBMM Genel Kurulundaki bakanlığının 2021 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, kadavradan organ nakli konusunda iddialı bir düzeye ulaştıklarını söyledi, canlı donörden nakli teşvik kampanyalarıyla gönüllü bağışçı sayısının 600 bine ulaştığını bildirdi.
Ulusal Kemik İliği Bankasının, TÜRKÖK'te 700 bin gönüllü bağışçıya ulaştığını dile getiren Koca, "Bugüne kadar 2 bin 314 hastaya nakil yaptık. Ülkede nakil olan hastaların kökhücrelerini kendi imkanlarıyla karşılama oranımız yüzde 88'e ulaştı." bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin dünyanın farklı ülkelerinde yaptığı hastanelere değinen Koca, Sudan, Somali, Nijer ve Bangladeş'teki hastanelerde toplam 494 yatakla hizmet sunmaya devam ettiklerini, Filistin ve Kırgızistan'da hastanelerin ise hizmete hazır hale geldiğini belirtti.
Uluslararası kabul gören kriterlere göre (HIMSS) Seviye 6 hastane sayısının 177'ye, en üst seviye olan Seviye 7 hastane sayısının ise 3'e ulaştığını vurgulayan Koca, Türkiye'nin, ABD'den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke olduğunu kaydetti.
Koca, 2014 yılında kurulan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) bu yıl içinde stratejik önemi haiz aşı, ilaç, tıbbi cihaz ve tanı kitleri geliştirmeyi hedefleyen 7 farklı alanda proje çağrılarına çıktığını dile getirerek, "42 proje desteklendi. TÜSEB bünyesinde kurulan Klinik Araştırmalar Merkezi aracılığıyla klinik öncesi aşamayı başarıyla tamamlayan Kovid-19 aşı adaylarının klinik çalışmaları desteklenmeye devam ediliyor. Ülkemizin ilk ulusal biyobankası ve omik merkezi TÜSEB'e bağlı Aziz Sancar Araştırma Merkezi bünyesinde kuruluyor." diye konuştu. "Geçtiğimiz yılda tüketilen her 100 kutu ilacın 88'i Türkiye'de üretildi"
Sağlık Bakanı Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, toplum sağlığı açısından son derece önemli bir görevi yerine getirdiğini ve bu yıl içinde Uluslararası Uyumlaştırma Konseyi ve Uluslararası İlaç Denetim Birliği üyeliklerine kabul edilerek uluslararası tanınırlığa sahip bir otorite haline geldiğini ifade etti.
Standardizasyon, ruhsatlandırma ve denetim faaliyetlerini de başarıyla yürüttüklerini anlatan Koca, son 10 yıldır kullanımda olan İlaç Takip Sistemi ile üreticiden kullanıcıya kadar geçen süreçte güvenli ilaç zincirinin takip edildiğini söyledi.
Koca, dünyada alanında tek olan Ürün Takip Sistemi ile de tıbbi cihazlar ve kozmetik ürünler açısından izlenebilirliği en kapsamlı şekilde takip edecek bir altyapı kurduklarının altını çizdi.
Türkiye'nin ilaç konusunda önemli aşamalar kaydettiğini vurgulayan Koca, geçtiğimiz yılda tüketilen her 100 kutunun 88'inin Türkiye'de üretildiğini belirtti.
Türkiye'de Kovid-19'un görülmesi üzerine yoğun bir mücadele dönemine girdiklerini anımsatan Koca, testi pozitif çıkan hastalar ve temaslıların Halk Sağlığı Yönetim Sistemi ile merkezi olarak takip altına alındığını, Hayat Eve Sığar mobil uygulaması ve HES kodu ile kişiler ve bölgeler bazında risk takibi yapıldığını kaydetti.
Fahrettin Koca, "Hastanelerde elektif vakaların ertelenmesi, pandemi hastanelerinin ilanı, pozitif vakaların izolasyonu, temaslı takibi, karantina ve sınırlandırma önlemleri, yaşlı ve genç nüfusun sokağa çıkışının sınırlandırılması, seyahat yasakları ve kısıtlamaları, okulların ve üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi, halka açık mekanların ve etkinliklerin iptali başta olmak üzere, hayatın hemen her yönüne yönelik çok çeşitli tedbirler uygulamaya konuldu." dedi.
Türkiye'nin Kovid-19 sürecinde ürettiği kitlere değinen Koca, Dünya Sağlık Örgütü sitesinde kabul edilebilirliği olan 20 tane kit içerisinde Türkiye'nin ürettiği bir kitin de olduğunu söyledi.
Koca, BM'ye üye bütün ülkelerin hiçbir sertifika istemeden bu kite ulaşabileceğine dikkati çekerek bu dönemde maske ve tulum gibi koruyucu malzemelerin üretim kapasitesinin artırıldığını, solunum cihazı üretildiğini, tedavide kullanılan bazı ilaçların yerli üretime geçilmesinin sağlandığını anlattı.
Kit fiyatına ilişkin iddialar
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir'in test kitleriyle ilgili iddialarına cevap veren Koca, "Bu iddialarda bulunan arkadaşımızın yüzünü görmek ve gözlerine bakarak anlatmak istiyorum." diyerek, şöyle devam etti:
"Biz Dünya Sağlık Örgütünün onay verdiği bir kite 8,75 dolar vererek yurt dışından almaya başlamıştık. Ve erken dönemde bu kiti yerlileştirmiş olduk. Bu kiti yerlileştirdiğimizde fiyatı 32 liraydı yani 8,75 dolarken 32 liradan almaya başladık. Devamında yeni ruhsat alan firmalar oldu. Bunun üzerine bu firmalara bu kiti bize kaça vereceklerini sorduk. Bu kiti 8 dolardan aşağı veren olmadı. Ve sonra toplam 12 tane yerli üretilen kit noktasına geldi. 12 tane kitin üretildiği dönemde ihaleye çıktık, 6 firma ihaleye girdi. Bu 6 firma ihaleye girdiğinde fiyatı kaça düştü biliyor musunuz? 9,8 liraya. Peki, 9,8 lira gerçekte bu kitin değeri miydi? Hayır, değildi. Çünkü iki firma mücadele etti. Yurt dışındaki pazarı kapatma açısından ülkede satışı gerekiyor. Ülkede satış yapmadan yurt dışına satış yapmanız söz konusu olmadığı için firmalar birbirleriyle yarıştı. Maliyetinin altına, 9,8 liraya inmiş oldu. 9,8 liraya inen bu kitten sonra firmayı çağırarak, 'daha önce alınmış olan 1,7 milyon kitin fiyatını 9,8 liraya çekeceksiniz' dedim. Ben bunu yaptım."
Koca, muhalefet milletvekillerinin, "Biz bu kiti gündeme getirdikten sonra siz geriye dönük işlem yaptınız." şeklindeki iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Elindeki faturaları gösteren Koca, iddiaların fatura kesimlerinden çok daha sonra gündeme geldiğini vurguladı.
Muhalefet partili milletvekillerinin e-nabız sistemiyle ilgili eleştirilerine yanıt veren Koca, "E-nabız, Türk Telekom tarafından Nisan 2015 yılında yapıldı. Devamında, TÜRKSAT tarafından Eylül 2016'dan itibaren de hizmet verilmeye devam ediliyor. 2015'ten bu yana 1 liralık alışveriş gösterebileceğiniz bir fatura var mı? 2015 yılından bu yana e-nabız sistemine 1 liralık alışveriş herhangi bir şirket aracılığıyla bu anlamda yapılmış mı? Bu millete söyleyeceğiniz sözünüz var mı? Yazık değil mi?" dedi.
Koca, Türkiye'nin pandemi sürecinde olduğunu anımsatarak 83 milyon vatandaşla bir ve beraber olmak zorunda olduklarını, bu süreçte bir kişinin bile mücadelenin dışında kalmaya hakkı olmadığını dile getirdi. "Türkiye 159 ülkeye insani yardım malzemesi gönderdi"
Türkiye'nin insani yardım kapsamında 159 ülkeye koruyucu malzeme yardımı ve ihracı yaptığını anlatan Koca, Kovid-19'un nisan ayında önemli bir artış gösterdiğini, alınan tedbirler sayesinde yaz aylarında dalgalı bir seyirle nispeten kontrol altına alındığını kaydetti.
Sağlık Bakanı Koca, bunda toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirlerin yanında, test kapasitesinin artması ve uyguladıkları izolasyon tedbirlerinin etkili olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütünün sitesinde Türkiye'yi pandemiyle başarılı mücadelesinde örnek ülke olarak gösterdiğini ifade eden Koca, Türkiye'nin başarısının aynı şekilde Avrupa Birliği ilerleme raporuna da yansıdığına işaret etti.
Sadece pandemi döneminde kamu hastanelerinde erişkin yoğun bakım yatak sayısı 12 bin iken, bu sayıyı 20 bin 248'e çıkardıklarının altını çizen Koca, "Yani Sağlık Bakanlığının tarihinde yapılan 12 bin yoğun bakım yatağına, sadece dokuz ayda 8 bin küsur yatak ilave edilerek 20 bin küsur oldu. Yüzde 70 oranında yoğun bakım yatak sayısı arttı." şeklinde konuştu.
Fahrettin Koca, 100 bin kişiye düşen yatak kapasitesi bakımından Türkiye'nin dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin test kapasitesini arttırarak günde 200 binin üzerine çıkardığını vurgulayan Koca, aşı çalışmalarının da büyük bir hızla devam ettiğini dile getirdi.
Dünyada birçok ülkede aşı çalışmaları yürütüldüğünü anımsatan Koca, "Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi, klinik öncesi dönemi başarıyla tamamlayarak insan denemelerine başlamıştır. Faz 2 çalışmasına 25 Aralık'ta başlanacaktır. Faz 2 için üretime üç gün önce başlandı. Kendi aşı çalışmalarımız bir yana, dünyada etkisi ve güvenliği kanıtlanmış aşılara en erken sürede erişebilmenin gayreti içindeyiz. Yerli aşımızı da nisan ayında başarıyla yapacağımızı ümit ediyorum." dedi.
Gelenekselleşmiş inaktif virüs aşısının temini konusunda sözleşme imzaladıklarını söyleyen Koca, bu tip aşıların depolanması ve dağıtımında lojistik imkan ve diğer altyapıların hazır durumda olduğunu kaydetti.
Pandemi sürecinde sağlık görevlilerinin büyük bir fedakarlıkla çalıştığını vurgulayan Koca, şimdiye kadar 130 bine yakın sağlık çalışanının virüse yakalandığını bildirdi.
Bakan Koca, virüs nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının isimlerini okudu. Koca'nın isimleri sayarken sesinin titremesi dikkati çekti.