Türkiye Gazetesi'ni ziyaret ederek burada açıklamalarda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki “Önümüzdeki yılla birlikte, imarla ilgili bir takım yasalar gelir diye düşünüyorum. Parsel bazlı yoğunluk artışlarından vazgeçilmesini, tapusunu eline alıp gelenin katının yükseltilmemesini, plan tadilatından oluşan rantı devletin almasını, şehir planlarının üstünde oynanmamasını istiyoruz” dedi.
7,5 MİLYON BİNA RİSKLİ
Terör olayları sebebiyle ağır hasar gören Güneydoğu'daki çalışmalar hakkında bilgi veren Özhaseki şunları söyledi:
“70 bin ev hasar gördü. 45 bini az hasar aldı. 25 bini oturulmayacak durumdaydı. Ağır hasar görenlerin yerine şimdilik 26 bin konut yaptık."
SİLOPİ'DEKİ VATANDAŞLARI PKK ENGELLEMİŞ
"Silopi'de bir sene kadar kimse müracatta bulunmadı. Halkı ikna edemedik. Sonra anladık ki, terör örgütünün avukatları ‘sakın anlaşmayın' demiş. Eski istismar ortamının sürmesini istiyorlardı. Evler yapılmaya, musluklardan sıcak su akmaya başlayınca vatandaş anlaşmak için geldi. Silopi'de yüzde 92, Cizre'de yüzde 93 oranında anlaşmaya varıldı. Eğer konut sahiplerine para dağıtıp zararı karşılasaydık belki çok kârda olurduk ancak bu sefer sabaha kadar bölgeye gecekondular yapılır ve terör aynı şekilde devam ederdi. Bölgedeki yapılanmayı neredeyse bitirdik. Bu konuda geriye dönüş yok.”
DEPREM GERÇEĞİ
Şehircilik Bakanı, konuşmasında deprem gerçeğine dikkat çekti ve kentsel dönüşümdeki problemleri anlattı. Özhaseki şunları kaydetti: “Türkiye'nin yüzde 66'sı birinci ve ikinci derece deprem riski taşıyor. Ülke nüfusunun yüzde 71'i riskli bölgelerde oturuyor. Ülkemizde son yüz yılda 6'nın üstünde 56 deprem yaşanmış. 83 bin kişi ölmüş. 100 milyar dolarlık kayıp oluşmuş. Deprem korkutuyor ve hazırlık yapıyoruz. Bu yüzden kentsel dönüşümü başlattık. Önümüzdeki günlerde Meclis'e bir yasa gelecek. Çok hızlı şekilde dönüşüm yapmak istiyoruz. 7,5 milyon bağımsız birim risk taşıyor. Bunların yenilenmesi lazım. Kentsel dönüşüm hızlanacak. Bu, bir mecburiyet. Çaremiz yok. Yapmalıyız.
BELEDİYE NİYE VAR?
Kentsel dönüşüm başladığında öyle aksaklıklar, yanlışlıklar, kötü beklentiler ortaya çıktı ki... Vatandaş, ‘Devlet geldi bir evimi aldı iki tane versin' diye düşündü. Belediye, ‘Planlama yapayım, vatandaşın gönlünü edeyim ama ben de bir şey alayım' diye hesap yaptı. Müteahhit daha çok kazanmanın derdine düştü. Bu kadar aç gözlülük ve hırs arasında makul bir şey çıkmıyor.”
Bakan Özhaseki kentsel dönüşümü belediyelerin yapması gerektiğini ifade etti ve şöyle devam etti:
"Planlamadan, konuttan, imarlaşmadan birinci derece sorumlu olan belediyelerdir. Bunlar kendi bölgelerini tespit edecek, hazırlayacak, bakanlığa gelip dosyasını sunacak. Biz orayı riskli alan ilan edeceğiz. Sonra ne kadar teşvik varsa biz yağdıracağız. Bizim müdahale ettiğimiz, tıkanmış yerler de var. Mesela Fikirtepe. Ne işimiz var orada? Yedi senedir belediyeler çökmüş, çamura batmış. Vatandaş isyanda. Şimdi geldik girdik müteahhitlik yapıyoruz. Temel işimiz bu değil ki. Küçük bir belediyede bin iki bin kişi çalışıyor. Bakanlığın kentsel dönüşüm ekibi 150 kişi. Bizim işimiz kanuna uygunluğuna bakmak. Biz bu işi yapacaksak yerel yönetimler niye var?”