İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasi cinayetler işleneceği iddialarına yönelik, "Ben İçişleri Bakanıyım, sordum, 'Arkadaşlar böyle bir siyasi cinayet, bahsedildiği gibi toplumu kaosa sürüklemek üzere siyasi cinayet istihbaratı var mı?', yok. Milli İstihbarat Teşkilatımıza soralım, sorduk, böyle bir bilgi yok." dedi.
Soylu, bir otelde düzenlenen Trafik Birim Amirleri Koordinasyon Toplantısı'nda, siyasi cinayetler işleneceği iddialarını değerlendirdi.
Bu konuda sorumluluktan uzak, söylediği sözün nereye gideceğini hesap edemeyen tavırların görüldüğünü ifade eden Soylu, ağzından çıkanın hangi endişeye toplumu sevk edemeyeceğini hesaplayamayan, söylediği sözün maliyetini anlamayan ya da kasıtlı davranış içerisinde bulunanların olduğunu söyledi.
Birkaç gündür "siyasi cinayetler" ve "seri cinayetler"den bahsedildiğini bildiren Soylu, yaşananları takip ettiklerini dile getirdi. Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Her biri birbirinin peşine takılıyor, ana muhalefet partisi genel başkanı, onun altındaki muhalefet partisi genel başkanı, onun genel başkan yardımcısı, en sonunda yine bir partinin genel başkanı. Bu dördüne bakıyorum, hepsi devlet görmüş. Birisi SGK'ye kadar gelmiş, diğeri 8 ay da olsa İçişleri Bakanlığı yapmış, diğeri Bayındırlık Bakanlığı yapmış, diğeri Başbakanlık yapmış. Şimdi topluma böyle bir söz söylüyorsanız bunun kendine ait bir karşılığı olmalı. Siyasi, seri cinayetlerin istihbaratını nereden öğrenebilirsiniz? Çok basit. Ya emniyet istihbarat başkanlığı, ilgili birimler size bilgi aktaracaklar veya jandarmadan istihbarattan ya da MİT'ten gelebilir. Ben İçişleri Bakanıyım, sordum, 'Arkadaşlar böyle bir siyasi cinayet, bahsedildiği gibi toplumu kaosa sürüklemek üzere siyasi cinayet istihbaratı var mı?', yok. Milli İstihbarat Teşkilatımıza soralım, sorduk, böyle bir bilgi yok."
"Siz bu bilgiyi nereden aldınız?" sorusunu yönelten Soylu, bu bilginin devlet kaynakları dışında iki kaynağı bulunduğunu, bunlardan birincisinin yabancı servisler olduğunu söyledi ve "Yabancı servislerin kucağına oturmuşsanız sizi oynatırlar." dedi.
Terör örgütlerinin devlet yöneticilerini hedef aldığını hatırlatan Soylu, "Sizin ya terör örgütleriyle bir ilintiniz, bağınız var veya yabancı servislerle bağınız var." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Bu FETÖ taktiğidir, açık. Onlarla çok kol kola girerseniz, onların hamiliğini kabul ederseniz geleceğiniz durum da budur. Bakan Yardımcımı dört seslendirenden bir tanesi olan bir siyasi partinin genel başkan yardımcısını gazeteye verdiği röportajdan sonra arattırdım. Nezaketli şekilde aradı, 'Devlette görev yaptınız, eğer böyle bir şey söylüyorsanız, bilginiz, belgeniz söz konusudur. Müsaade ederseniz, terörden, istihbarattan arkadaşlarımız yanınıza gelsinler, bilgilerinizi alsınlar, hemen harekete geçelim.' dedi. 'Ben Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yaptığı değerlendirmeden hareket ettim, etrafımdaki konuşmalardan hareket ettim.' denildi."
Devletin ciddi insanların iştigal ettiği bir alan olduğunun altını çizen Soylu, milleti endişeye sevk emek konusunda art niyetli bir davranış varsa bunun ayıp, vahamet ve yanlış olduğunu vurguladı.
"KENDİNİZE YAZIK EDERSİNİZ"
Kafa karıştırıcı, sorumsuz, istikrara kurşun atan bu anlayışın 2016 versiyonun da bulunduğunu hatırlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"16 Mart 2016'da ana muhalefet partisi genel başkanı aynı siyasi seri cinayetler ifadesini orada da kullanmış. Acaba bu bir şifre midir? 2016 Mart'tan sonra ne oldu? 15 Temmuz. Şu FETÖ'nün zihninizi iğfal ettiği oyunlardan kurtulun. Bu ülke size ana muhalefet partisi genel başkanlığı, muhalefet partisi genel başkanlığı veya genel başkan yardımcılığı gibi sorumluluklar vermiş. Bunları bu tip hezeyanlarla soğuk savaş döneminin siyasi oyunlarıyla, manipülasyonlarıyla kirletmeyin. Kendinize de yazık edersiniz temsil ettiğiniz kurumlara da yazık edersiniz, asıl aziz milletimize, asil milletimize yazık edersiniz. İnanın üzülüyorum ve bu insanlara da acıyorum. Aynı işler yine bundan kısa bir süre önce 'Ben dinleniyorum' ifadesi makes bulmuştur. Madem dinleniyorsunuz, ana muhalefet partisi genel başkanı olarak bunu söylüyorsunuz. Beni, emniyetimizi, devleti töhmet altında bırakıyorsun. Sonra meselenin takibi yargı alanında yapılabilecek anlayışı ortaya koymadan lafı sadece ortaya bırakan bir anlayışı temsil ediyorsun. 21. yüzyıl siyaseti de anlayışı da bu olmamalıdır."
Eski Türkiye'nin aktörlerinin ortaya koyduğu anlayışlara üzülerek baktıklarına dikkati çeken Soylu, bu aktörleri de gazete beyanatlarıyla net şekilde gördüklerini söyledi.
Şimdi faili meçhul cinayetler üzerinden söylem yürütüldüğünün altını çizen Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği dönüşümle faili meçhuller defterinin kapatıldığı bir zaman dilimi olduğunu belirtti.
Milleti endişeye sevk etmenin son derece yanlış davranış olduğunu, siyasi hırsa Türkiye'nin ve Türk milletinin kurban edilmemesi gerektiğini kaydeden Soylu, bu tavrın da güvenlik sorunu olduğunu sözlerine ekledi.