TİMETURK I HABER MERKEZİ
Grubunda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Ey FETÖ'nün hainleri, siz bizi ne sandınız ? Biz ölümü, içinde öldürmüş insanlarız. Tanklarınızdan mı korkacağız. Bu yola kefeni ile çıkmış bir dünya lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap etmediler" dedi.
İşte Başbakan'ın açıklamaları:
"Hiç kuşkusuz milletimiz asırlardır devam eden kutlu yürüyüşü sırasında defalarca ihanetlere uğradı. Sadık görünümlü hainler, itaatkar görünümlü isyancılar bu milleti arkasından hançerlemek istediler. 15 Temmuz'da bu büyük ihanetlerden birinin emri verildi. İstisnasız her darbe kötüdür, her darbe milli iradeye karşı ihanettir ancak siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi 15 Temmuz'daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe, havadan halkını bombalamamıştır, tanklarla insanını ezmemiştir. Hiçbir darbe TBMM'ye bomba yağdırmamıştır. Bu Meclis, birçok darbeye şahit olmuş, hiçbirisinde de bu Meclis'in iradesine karşı bir taarruz olmamıştır. Ancak bu darbeciler bunu da yaptılar. Bunların hiçbir kutsalı yok, bunlar hiçbir durakta beklemezler. Bunlar için hedefe ulaşmak için her şey mübahtır.
Kendilerine çok güvendiler, birkaç saat içinde ülkeyi ele geçireceklerdi. Tanklarıyla, tüfekleriyle bu aziz milleti sindireceklerini zannettiler. Ancak bir hesap hatası yaptılar. Öncelikle karşılarında bu yola beyaz kefeniyle çıkmış bir dünya lideri, ülkesinin yoluna başını koymuş Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap edemediler. O, geleceklerden korkmadı, jetlerden korkmadı, havalimanı üzerinde uçan uçaklardan, yaklaşan uçaklardan korkmadı. "Kefenimi giydim geliyorum" dedi. Karşılarında, zoru görünce ceketini alıp gidecek, sinecek bir Başbakan da yoktu, bunu da atladılar. Eyyy, FETÖ'nun hainleri, siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar, siner, kaçar mı sandınız? Bizim Allah'a can borcumuz var, o borcu ödemeye hazırız. Biz ölümü içimizde öldürmüş insanlarız, bizi tanklarınızla, uçaklarınızla mı korkutacaksınız? Dün korkmadık, yarın da öbür gün de, can borcunu ödeyene kadar korkmayacağız."