Binali Yıldırım, Habertürk'te Veyis Ateş, Sevilay Yılman ve Muharrem Sarıkaya'nın sorularını cevapladı.
Avrupa ile Türkiye arasında bugünlerde ciddi manada sıkıntıların yaşandığını söyleyen Yıldırım, bu sürecin referandumla var olan gerginliğin daha da tırmandığını kaydetti.
İşte Yıldırım'ın açıklamalarından bazı satır başları:
HOLLANDA İLE YAŞANAN KRİZ
"Dışişleri Bakanımıza izin verilmeyişi ve uçağının indirilmemesi zaten en büyük diplomasi yanlışıdır. Üstüne üstün aile bakanımıza bunların yapılması işi çığrından çıkarmıştır. Ortada bir fiili husus vardır ve aynı yöntemle cevap verilecektir. Bu konuda özür ve bu işe sebep olanların ortaya çıkarılarak hesabının sorulması. Vatandaşlarımıza yönelik şiddet mağdurlarının haklarının iade edilmesi.
"TÜRKİYE KARŞILIĞINI VERİR"
Bunlar hemen alınabilecek şeylerdir. Diplomatik uçuşların engellenmesi ve büyükelçilerinin Türkiye'ye gelmemesi. Bizim amacımız ne Hollanda ile ne Almanya ile tamamen ilişkileri kesmek değildir. Bunu yapan biz olamayız. Bu yönde tavırları devam ederse Türkiye altında kalmaz. Karşılığını verir bunun da bilinmesi gerekiyor. Bizim bulunduğumuz bölge bir anlamda Avrupa'nın güvenliği anlamına geliyor. Dolayısıyla biz bir düşüneceksek onların bin düşünmesi gerekiyor.
"KARŞILIKLI SESİMİZİ YÜKSELTTİK"
Kriz tırmanınca bir görüşmeyi istedik ve bu görüşme yapıldı. Bu tamamen orada yaşananların ilişkilere zarar vereceğinin aktarılmasıdır. Bu işler geçtikten sonra bir yemek yiyelim diye de denildi. Biz o teklife bir karşılık vermedik. Sanırım konuşma tonumuzdan öyle bir teklifte bulunma ihtiyacı hissedildi. Orada yaşanan olayın can sıkıntısıyla söylendi. Biz de sesimizi yükselttik onlar da yükseltti.
"O SÖZLERİM TEHDİT DEĞİL"
Burada tehdit ettiğim yok. Bir gerçeği ifade ediyorum. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durum ve üstlendiği rol ile bölgede yaşananları göz önüne aldığınızda Avrupa'nın ne tür bir tehditle karşılaşacaklarını düşünmelerini istiyorum.Top onlarda açıkçası. Düzelteceklerse ilişkileri onların adım atması gerekiyor. Avrupa değerleri diye sakız gibi ağızlarından düşürmediklerini yere düşürüyorlar. Avrupa değerleri nerede? Ya seçimlerden önce ya da seçimlerden sonra Avrupa'nın bir tercihte bulunması gerekiyor.
"SİZE NE KARDEŞİM"
Venedik Komisyonu'nun kararı tamamen siyasi bir karardır. Hazırladıkları rapora baktığınızda HDP'nin ya da marjinal gruplar ne diyorsa yeni anayasayla ilgili onu koymuşlar. Bir sürü zırva! Yani Türkiye'nin yapacağı bir değişikliği kabul edecek olan merci millettir. Milletin kararı üzerinde kimsenin bir tasarrufu olamaz. Venedik Komisyonu aklı sıra Türkiye'deki referandum sürecini etkilemeye çalışıyor. Kusura bakmayın herkes haddini bilecek. Size ne kardeşim! Siz kendi seçiminizi yapın. Türkiye'nin seçimi bu."