Çankaya Köşkü'nde toplanan liderler zirvesinin ardından toplanan Bakanlar Kurulu sonrası Başbakan Binali Yıldırım açıklama yaptı. Yıldırım'ın açıklamaları:
"Gaziantep'te kaybettiğimiz canlarımız için üzüntülerimi ve taziyelerimi belirterek başlıyorum. Bir kez daha terörü ve teröristleri lanetliyorum. Bu terör saldırısında çoğu çocuk olan, 29 tane çocuk hayatını kaybetti. Neyin ne olduğunu bilmeyen, hayatınının baharına gelmemiş çocukları kullanarak katleden alçak terör örgütlerini en ağır kelimelerle lanetliyoruz. Vatandaşlarımızın acılarını paylaşıyoruz."
"MHP ve CHP Genel Başkanları ile bir araya geldik. 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sürecinde başlattığımız dayanışma ve işbirliğinin ülke menfaatleri, Türkiye'nin geleceği konusunda o günden bu güne kadar büyük bir kararlılıkla devam ettiriyoruz. 7 ağusto'ta Yenikapı'da yaşanan ve Türkiye'ye yeni kapılar açan birlik beraberlik uzlaşma ruhunu devam ettirmek, ülkemizin terörle mücadelesinde, ülkenizin iç ve dış sorunlarını kolayca aşmasında, temel konularımızda beraber hareket etmek tabiatıyla her bakımdan milletimize büyük bir katkı sağlıyor."
"SURİYE KONUSUNDA FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK"
"Suriye'deki istikrarsızlık nedeniyle büyük bir zorlukla karşılaşıyoruz. Ortak sınır boyunca hem teröre destek anlamında, hem de buradaki istikrarsızlığı Türkiye'ye taşınma riski anlamında yaşanan gelişmeler var. Bunlarla ilgili düşüncelerimizi ve bundan sonraki hareket tarzımızı da paylaşma fırsatı bulduk. Özellikle Suriye konusunda bundan sonraki süreç için neler yaşanabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunma fırsatımız oldu. Türkiye'nin duruşu çok nettir. Suriye enerjisini günden güne kaybediyor. Milyonlarca masum ülkesini terk etmek zorunda kaldık. 500 bin insan civarında masum kişi anlamsız iç savaşta hayatını kaybetti."
"ÖNEMLE ÜZERİNDE DURDUĞUMUZ KONU SURİYE'NİN BÖLÜNMEMESİ"
"DAEŞ terörde YPG gibi. Diğer tarafta koalisyon güçleri ve rejimin davet ettiği Rusya var. Bütün bu tarafların, İran ve Suudi Arabistan'ı da dahil edebiliriz. Bütün tarafların aklı selimde bir araya gelerek akan kanı durdurması, bütün Suriyelileri temsil edecek yönetim şekli oluşturulması esastır. Bizim önemle üzerinde durduğumuz konu Suriye'nin bölünmemesi. Herhangi bir etnik gruba avantaj sağlayacak yeni yapılaşmaya izin verilmemesi."
"TÜRKİYE OLARAK BU KABUL EDEBİLECEĞİMİZ BİR ŞEY DEĞİL"
"Görüyoruz ki bazı gayretler var. Türkiye'nin güneyinde Kürt oluşumu meydana getirmek, başka yerlerde de başka oluşumlara zemin hazırlamak. Türkiye olarak bunu kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı ve etnik temeleye dayalı olmayan, bütün grupların içincde yer aldığı kapsayıcı bir yönetimin oluşturulması gerek. Komşu ülke olarak Türkiye, yakından ilgili İran başta olmak üzere, Rusya, Amerika hatta bazı Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan'ın da rol alacağı modelle, artık daha fazla zaman kaybetmeden Suriye'de yeni bir sayfanın açılması hayati öneme sahip. Elimizdeki en son güncel bilgileri ve yapılan çalışmaları anlattık."
İSRAİL İLE İLİKİLER VE FİLİSTİN
"Bizim İsrail ile ilişkilerimziin normalleştirilmesi Filistinlilerin haklı davalarına karşı duruşumuzu, onlarla birlikte hareket etmemizi asla engellemez. Bunu da bu vesileyle ifade etmek isterim."
"DOĞU VE GÜNEYDOĞUYA YATIRIM TEŞVİK VE DESTEK PROJELERİNİ TAMAMLADIK"
"Bakanlar Kurulu'nda ele aldığımız çok önemli bir konu var. O konu da özellikle çıkur siyasetinin başladığı şehir ve ilçeleri işgal girişiminden sonra başarıyla burada güvenlik güçlerimizin operasyonlarıyla beraber bölgenin imar edilmesi, yeniden burada hayatın süratle normalleşmesi, bölgeye olan yatırımların hızlı bir şekilde gelmesi anlamında uzun bir zamandan beri devam eden Doğu ve Güneydoğu'da yatırım teşvik ve destek projelerini tamamladık. Bunlarla ilgili detaylı açıklamayı esasen bugün yapmayacağız. Bölge illerinde peyderpey bizzat giderek oradaki gençlerimize, kadınlarımızla beraber olup orada yapacağız."
"REFORM NİTELİĞİNDE DÜZENLEMELER YAPTIK"
"Burada sadece söyleyeceğim şudur, iki husus var. Bunlardan bir tanesi özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de hayatın süratle normale döndürülmesi ve ekonomi ile ilgili konuların hiç gecikmeye mahal vermeden çözümlenmesi. Bu anlamda parlemento bombalanmasına rağmen kapalı kalmadı. Her biri büyük reform niteliğinde düzenlemeler yaptık. Bunlarda neler var? Yatırımcının işini kolaylaştıran ciddi teşvikler var."
"İşadamlarımızın, sanayicilerimizin, devletle davalarını sulh yoluyla çözecekleri kapsamlı kararlar aldık. Vergi borcunu varsa onu yeniden yapılandırma, faizlerini affetme ve ödeme kolaylığı sağlamadan tutun, stok fazlasının çözülmesine, kasa fazlasının halledilmesine, bazı varlıkların kayıt dışı ya da yastık altı varlıkların bankalara yatırılarak herhangi bir tahkikata mahal vermeden ekonomiye kazandırılmasına karar verdik."
"ÖNÜMÜZDEKİ AYDAN 2019'A KADAR TEŞVİK"
"Buraya yapılan yatırımların semeresinin görülmesi için, yapılan fabrikada üretimin olması için onların pazarlama, üretikleri ürünlerin satışına, değerlendirilmesine imkan veren devletin de özellikle katkı sağlayacağı bir teşvik mekanizması da hayata geçirilecek. Önümüzdeki aydan başlayarak 2019'a kadar yatırımlar ilaveten teşvik edilecek. İlave bütçeler ayarlanacak. Cazibe merkezleri oluşturacağız dedik. Belirlenen önceliklere göre yatırım yapılacak."
"KÜRT VATANDAŞLARIN TERÖR ÖRGÜTÜNDEN BEKLENTİSİ YOK"
"Terörün bıraktığı izlerin silinmesi, terörün istismarının sona erdirilmesi. Bu operasyonlarda gördük ki bölge insanı, Kürt vatandaşlarımız asla ve asla terör örgütünden beklentileri yok. Terör örgtü ancak kan, gözyaşı ve ızdırap veriyor. Bu ızdırabı bölge insanı yaşamak istemiyor. PKK terör örgütü ya da onun etkisinden kendisini kurtaramayan siyasi uzantıları, asla ve asla bölge insanının hiçbir sorununa çözüm üretemedikleri gibi, bölge insanının en büyük sorunu haline geldiler. Oradaki vatandaşlar diyor ki, bizi bunlardan kurtarın. Biz de Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bu sorumluluğu yerine getirmek için güvenlik esasına dayalı, yurt içinde huzuru güveni sağlayacak tedbirleri süratle almak, bir yandan da güneydeki sınırlarımızdan olabilecek sızmaları önleyecek fiziki tedbirleri alıyoruz. Ve bunları da arttırarak devam ediyoruz."
"MUHALEFET İKTİDAR AYRIMI YAPMAYACAĞIZ"
"Türkiye'nin önünde güzel günler var. Sağlanan birlik ve kardeşlik ortamını uzlaşma ortamını devam ettirmek için iktidar partisi sorumluluğunu bilerek daha dikkatli davranacağız. Ülkenin ana meselelerinde muhalefet iktidar ayrımı yapmayacağız. Bütün konuları uzlaşacağız. Milletimiz ayrışma istemiyor"
"Mini anayasa konusunda mutabık olduğumuz, anlaştığımız maddeleri meclise getirerek oylamak suretiyle kısmi de olsa bir değişikliği, milletin ihtiyacı olan ve artık vesayet döneminden kalan maddeleri değiştirmiş olacağız. Tam kapsamlı anayasa olmasa da yeni bir anayasa yolunda önemli bir adımı anlaşarak yapabilmeyi başaracağız"
"ÖNLEDİKLERİNİZ GÜNDEM OLMUYOR"
"Terör örgütü yapılan operasyonlarla ve ciddi anlamda sıkıntı içerisine düştüğü için bu gibi acımasız hunhar faaliyetlerini arttırmış gözüküyor. Ciddi tedbirler alınmasına rağmen, 100 tane ihbarı değerlendirip gereğini yapıyorsunuz. Ancak bir tanesi kaçıyor. Olay oluyor. Önledikleriniz gündem olmuyor, ama gerçekleşenin sonuçları ağır oluyor. İstihbarat birimlerimiz büyük bir gayretle çalışıyorlar. Benzeri olayların yaşanmaması için olağanüstü gayret gösteriyorlar. Tehdit geçmiş değil. 15 Temmuz FETÖ bir girişimde bulundu ancak ondan sonra oluşan boşluğu bölücü terör örgütü hemen doldurdu. Birbirleriyle paslaşarak bu işleri yapıyorlar. Aynı merkez bunları yönetiyor. O merkezin amacı da Türkiye'nin enerjisini azaltmak, muasır medeniyetlere giden hızını kesmek"
"GÜVENLİK KUVVETLERİ YOĞUNLAŞIYOR"
"Saldırıyı kimin yaptığı konusunda erken kanaatler doğru değildir. Failie ilişkin bir ipucu henüz bulunamadı. Çocuk mudur, büyük müdür. Güvenlik kuvvetleri buna yoğunlaşıyor. Elde edilenlerle olayın arkasında neler var ortaya çıkarılacak. Hangi örgütle nasıl bağlantılar olduğu ortaya çıktı geçmişte de. Bu sefer de çıkacaktır. Bundan tereddütüm yok"
"Suriye'nin toprak bütünlüğünü diğer ülkeler de önemsiyor. Ayrı ayrı devletçiklerin oluşturulmaya çalışılması Suriye'nin bu halinin daha onlarca yıl devam etmesi anlamına geliyor. Bu da zaten büyük bir tahribat yaşayan ülkenin bir daha belini doğrultamaması anlamına da gelir. Ülke içinde yaşayanlardan bir o kadarı da yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Bu insanların ülkelerinin geleceği hakkında söz sahibi olacağı tek bir Suriye devletinin oluşturulması şarttır"
"MISIR İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEKTEN YANAYIZ"
"Biz Akdeniz'i ve Karadeniz'i kullanan ülkeler olarak dostluklarımızı arttırmamız lazım. Buna Rusya da dahil, İsrail de dahil, Mısır da dahil, diğer ülkeler de dahil. 23 tane Akdeniz'i, 8-10 tane Karadeniz'i çevreleyen ülkeler var. Düşmanlıklar yerine dostluklar halklarımızın geleceği için çok önemli. Mısır'dan yapılan sağduyulu açıklamalar güzel. Bunun devamını getirmek lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ölçü bellidir. Halkın iradesini gözardı etmemelidir. Halkın iradesiyle işbaşına gelecek bir yönetimnin sağlanması gerekir. Darbe oldu yönetim el değiştirdi. Türkiye'de başaramadılar, Mısır'da başardılar. Burada başaramamaları bazı dostlarımızı şaşırtsa da bir kez daha Türk milletinin nasıl bir millet olduğunu görmüş oldular. Mısır, kültürümüz ve değerlerimiz yakın olan bir ülkedir. Halklarımız kardeştir. Yönetimde yaşanan anlaşmazlıklar halklara mağduriyet olarak yansıtılmamalıdır. Ekonomik alanda bir siyasi alandaki normalleşme zaman alsa da turizm, tarım, kültür gibi alanlarda ilişkileri süratle geliştirebiliriz. Buna her iki ülkenin de ihtiyacı var. Suriye konusunda Rusya işin içindedir. Çözümde birlikte hareket etmemiz doğaldır. Ve bu da değerlendirilmesi gereken bir başka husustur."
