Bakırköy Sahili'nde yer alan turizm ve ticaret imarlı Baruthane arazisinin park, bahçe ve yeşil alan olarak düzenlenmesi kararlaştırıldı. Böylece İstanbul'un en değerli arazilerinden biri olarak gösterilen alan, maddi kazanç elde etmek yerine İstanbulluların hizmetine sunmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ işbirliğiyle “Baruthane Millet Parkı” olarak düzenleniyor.
BAŞKAN UYSAL: “KIYMETLİ BİR TURİZM ARAZİSİNİ YEŞİL ALANA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından aralıksız sürdürülen çalışmaları Başkan Uysal ve TOKİ Başkanı Mehmet Ergün yerinde inceledi. İncelemelerin ardından projenin detaylarını basın mensuplarıyla paylaşan Uysal, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye'nin bütün bölgelerinde millet bahçesi yapımı konusundaki talimatı üzerine biz de bu alanı yeşil alan olarak, millet bahçesi olarak planladık. İlk 100 günlük programa giren millet bahçelerinden biri oldu. Turizm ve ticaret imarlı bu kadar değerli ve güzel alanı Büyükşehir Belediyemize devrettiği için TOKİ'ye teşekkür ediyorum. Biz de burayı ‘Baruthane Millet Bahçesi' olarak düzenlemeye karar verdik. İstanbulluların turist gibi değil kendi malı gibi gezip dolaşabileceklere bir yere dönüştürüyoruz” dedi.
TARİHİ YAPILAR DA RESTORE EDİLECEK
Tarihi yapıların da restore edileceğini söyleyen Uysal, “Millet bahçesi kimliğiyle yaptığımız ilk millet bahçesi burası olacak. Çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı. İnşallah 8 Kasım'da bitirerek tüm İstanbulluların hizmetine açacağız. Bu alan 60 dönüme yakın büyüklüğe sahip. İçerisinde Baruthane binası, Hünkar Köşkü ve çevre duvarları gibi tarihi tescilli yapılar var. Bu tescilli binalar da Anıtlar Kurulu'nun onayladığı projeye göre restore edilerek halkın hizmetine sunacağız. İçeriği ile ilgili Anıtlar Kurulu'muzla, ilgili uzmanlarla görüşüyoruz” diye konuştu.
İSTANBUL'UN YENİ YAŞAM ALANI OLACAK
Bahçe içerisinde yer alacak rekreasyon alanları hakkında bilgi veren Uysal, “İstanbul'da yetişen ve geçmişten beri bu bölgenin kültürünü yansıtan 550 ağaç ekeceğiz. Farklı türlerde meyve ağaçları da olacak. Yine bu coğrafyayı, İstanbul'u yansıtan gül ve çiçek çeşitlerimizin yer aldığı bir alanımız olacak. Yaklaşık 12 çeşit çiçek ve baharatlı kokulu bitki olacak. Bunlar bahçeye girildiği zaman gerçekten ayrı bir farklı hava oluşturacak. Sahil boyunca kesintisiz yürüyüş yapılabilecek sahil yürüyüş yolları olacak. Bahçe içindeki ara yollar sert zemin olmayacak toprak olacak. Yürüyüş yoluna uygun, su tutmayan toprak yollar olacak. Çocuk parklarımıza hiçbir şekliyle beton, demir aksamı olmadan ahşap çocuk oyun grupları olacak. İBB olarak bisiklet kullanımını teşvik ediyoruz. Bu nedenle bu alanda da bisiklet yolları yapacağız. Bunların yanı sıra kaykay pisti, kafetarya otopark, basketbol sahası, fitness alanı, sportif kondisyon alanı, koşu yolu yapacağız” dedi.
TURAN: “KISA SÜREDE BÜYÜK İŞ”
TOKİ Başkanı Mehmet Ergün, “TOKİ'nin ülke genelindeki en kıymetli arazilerinden biri burası. Turizm ve ticaret imarlı bu arsada inşaat yapılsa önünde yasal bir engel yok. Ancak benim de çocukluğum bu bölgede geçti. O yüzden burayı İstanbul halkının denizle buluşacağı, yeşil alan içerisinde rekreasyon alanlarıyla güzel vakit geçireceği millet bahçesine dönüştürelim dedik. Protokolün ardından İBB gerçekten çok iyi çalışmış. Kısa sürede büyük mesafe katedidilmiş. Bundan dolayı Başkan Mevlüt Uysal'ı ve tüm çalışanları tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
BARUTHANE-İ AMİRE'NİN TARİHÇESİ
Zeytinburnu-Bakırköy bölgesinde ilk kurulan ve bu sanayi bölgesinde, endüstrileşme çalışmalarına öncülük eden ilk tesis “İstanbul” veya diğer adıyla “Bakırköy” Baruthanesi'dir. Daha çok Baruthane-i Amire adıyla anılan bu tesis, Şehremini Baruthanesi'nin yanması üzerine II. Mahmut zamanında yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra başlayan ıslahat devrinde tekrar ele alınan bir müessese olmuştur. İstanbul Baruthanesi'nin yeni mekânının Marmara Denizi'ne nazır İskender Çelebi bahçesinde tesis olunmasına karar verilmesiyle birlikte, Zeytinburnu-Bakırköy bölgesinin gelecekte bir Sanayi bölgesi haline gelmesinin temelleri de atılmış oluyordu. İstanbul Baruthanesi olarak adlandırılan Bakırköy civarında ki bu yeni Baruthane, 1726 yılı sonlarında, tıpkı diğer Baruthaneler gibi yine büyük bir yangınla harap oldu. Fakat derhal aynı yere tekrar bir yenisi inşa edildi.
III. Selim devrinde baruthane nazırlığı kurularak bütün baruthaneler buraya bağlandı ve eski Baş Defterdar Mehmet Şerif Efendi Baş Nazır olarak görevlendirildi. 1793 senesinde III. Selim “İngiliz ve Felemenk perdahtı ayarında âlâ barut imal olunmasını” istemekteydi. Yapılan çeşitli teknik yenilikler ve düzenlemeler sonrasında, İstanbul Baruthanesinde 20 olan çark sayısı 25'e çıkarılmış ve her çark iki katır kullanılarak hareket ettirilmek suretiyle İngiliz ve Felemenk kalitesinde barut imali gerçekleştirilmişti. Mehmed Şerif Efendi Bakırköy Baruthanesinde iyi kaliteli barut yapılmasını sağladıktan başka cami, padişah kasrı ve daha birçok bina yaptırarak burayı büyük bir tesis haline getirmiştir. 1841'de yeniden keşif yapılarak bazı ilavelerle ayrıca genişletilen bu baruthanenin ihtiyacı olan güherçilenin İzmir ve Aydın yöresiyle Konya, Akşehir, Ilgın, Karapınar, Bozkır, Kilise hisarı, Niğde, Aksaray ve Kayseri'den sağlandığına dair pek çok belge bulunmaktadır. Cumhuriyet devrine kadar Bakırköy ilçesinde kalmış olan baruthane İstanbul'daki askeri fabrika ve imalathanelerin Anadolu'ya nakledilmesiyle atıl duruma düşmüştür.
