Batılı yazar isyan etti: Birisi Myanmar'daki radikal Budist rahiplere dur diyebilir mi?
Myanmar’da yaşayan gazeteci Joe Freeman, The Atlantic’te yayınlanan yazısında Myanmar’daki radikal Budist rahipleri ve Ma Ba Tha örgütü üyelerinin Müslümanlara saldırılarını ele aldı.

Oluşturma Tarihi: 2017-09-08 16:32:12

Güncelleme Tarihi: 2017-09-08 16:32:12

TIMETURK | ÇEVİRİ

Myanmar'ın Arakan eyaletinde son iki haftada yaşananlar, şiddet ve katliamlara alışık olan bölge halkı için dahi oldukça sarsıcı oldu. Rohingyalı militanlar, 25 Ağustos'ta bazı polis noktalarına saldırdı. Saldırılarda Myanmar güvenlik güçlerinden en az bir düzine kişi öldü ve daha sonra meydana gelen olaylarda 400 civarında kişi hayatını kaybetti. Myanmar ordusu hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün Rohingyalı isyancılar olduğunu iddia ediyor, ancak aktivistlerin açıklamalarına göre sivil ölüm oranı çok daha yüksek. Köyler yakılıp yıkıldı. 140 binden fazla Rohingyalı Bangladeş'e sığındı. 10 binden fazla Arakanlı Budist de yaşadığı bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.

(Myanmar'da yaşayan gazeteci Joe Freeman)

KAOSU OLUMLU BULUYORLAR

Ancak radikal Budist milliyetçiler, ülkedeki Müslümanların negatif imajına katkıda bulunduğu sürece kaosu olumlu buluyor. Aşırı milliyetçi Budist rahiplerin yönetimindeki Din ve Irkı Koruma Örgütü'nün (Ma Ba Tha), şimdiden 25 Ağustos'ta gerçekleşen saldırılar üzerinden propaganda yapmaya başladığı görülüyor. Yayınladıkları haftalık gazete Aung Zay Yatu'nun başlığı "Dinimiz ve Irkımız Dünyanın Sonuna Kadar Var Olmalı" şeklinde… Gazetenin 1 Eylül tarihinde yayınlanan sayısındaki manşetlerden biri de şöyle: "Bengalli Müslümanların Değişik Tehlikeleri." (Aksi yöndeki birçok kanıta rağmen, Myanmar hükümeti Rohingya halkının Bangladeş'ten geldiği konusunda ısrarcı ve onları Bengalli olarak adlandırıyor.) Gazetede ayrıca, fanatik bir rahip olan ve Müslümanlara karşı şiddeti savunduğu için bir dönem hapis yatmış olan Ma Ba Tha lideri Ashin Wirathu ile yapılan röportaj da yer alıyor.

BUDİSTLER'İN MA BA THA'YA YAKLAŞIMI

2013'te kurulan Ma Ba Tha, 2015 yılında Müslümanlara yönelik ayrımcı ifadeler barındıran dört yasanın kabul edilmesinde etkin rol oynadı. Söz konusu yasalarla nüfus kontrolü sağlamak, çok eşliliği yasaklamak, din değiştirmek isteyenleri engellemek ve aynı inanca mensup kişilerin evlilik yapmasını önlemek amaçlanıyor. Derginin editörü; hükümetin örgüte karşı bazı hamlelerde bulunduğunu, örneğin Aung Zay Yatu'nun basımını engellemeyi denediğini, ancak bu çabaların boşa olduğunu çünkü bu tarz bir durumda derginin başka bir isimle yeniden yayınlanacağını söyledi. 

Budist din otoriteleri, mart ayında Wirathu'nun bir yıl boyunca vaaz vermesini yasakladı. Yasağın nedenleri, Wirathu'nunYangon'da üst düzey Müslüman bir avukatı öldüren kişiye teşekkür etmesi ve daha sonra Budist kadınların Müslümanlarla evlenmektense köpeklerle evlenmelerinin daha iyi olacağını söylemesiydi. Devlet destekli Budist Sangha Konseyi, Ma Ba Tha'nın yasal bir organizasyon olmadığını ve bu nedenle kapatılması gerektiğini açıkladı. Ma Ba Tha liderleri, daha önce bu tarz emirlere kulak asmamış ya da farklı bir isimle yeniden ortaya çıkmıştı.

GERİLİM, İNGİLİZ KOLONİ DÖNEMİNE KADAR GİDİYOR

Anlaşılan Wirathu da bu emirlere kulak asmayanlardan... Ağustos ayındaki Arakan saldırılarından sonra pazar günü Yangon'da bir konuşma yapan Wirathu, “Maugdaw'daki (Kuzey Arakan'daki üç ana şehirden biri) bazı liselere gittik ve bizim insanımızı orada göremedik. Hepsi Bengalli öğrencilerdi. Bunu gören dünya kimin azınlık, kimin çoğunluk olduğunu söyleyebilir mi?” dedi.

Myanmar'da Budist milliyetçi ve dinci gerilim, İngiliz koloni dönemine kadar gidiyor. Bağımsızlıklarını kazandıkları 1948 sonrasında da bu gerilim sürdü. Rohingyalı gruplar onlarca yıldır Arakan'da daha fazla özerklik elde edebilmek için farklı bayraklar altında savaşıyor. Bu gerilim, onlarca yıl süren askeri rejimin sona ermesi ve ülkenin dış dünyaya açılması ve Budist yaşam tarzının giderek değişen ülkede daha güçlü şekilde hissedilmesi ile yeni bir boyuta ulaştı.

BUDİZM'İN SON KALESİ: MYANMAR

Müslümanlar, 53 milyon nüfusa sahip ülkenin yalnızca yüzde 4'ünü oluşturuyor ve bu azınlık Rohingya olarak adlandırılıyor. 1,1 miyon Rohingyalının yaşadığı Arakan eyaleti, bu yönüyle ülkedeki bazı radikaller tarafından tehlikeli bulunuyor. Eyalet, ardında Müslüman Güney Asyası ve Küresel İslam'ın yer aldığı "Batı kapısı" olarak görülüyor.

"Myanmar'ın İç Düşmanı: Budist Şiddet ve Müslümanların Ötekileştirilmesi" kitabının yazarı Francis Wade, yaptığımız görüşmede "Myanmar'da İslam kültürüne ve ulusal kimliğin zayıflamasına yönelik korku uzun zamandır hissediliyor. Son beş yılda tırmanan şiddete Rohingyalıların sebep olduğunu düşünen birçok kişi var. Ayrıca Arakanlı Budistlerin hissettiği, genellikle maddi nedenlerden kaynaklanan (Rohingyalıların sürekli toprak ele geçirdiği ve kaynakları istila ettiğini iddia ediyorlar) kaygılar var. Ancak bunlar da, batı Myanmar'daki olayları, Budizmin son kalelerinden olan Myanmar'ın kaybedileceği anlatısına göre yorumlamalarının bir parçası." şeklinde konuştu. (...)

Radikal Budistlere karşı şu ana dek alınmış olan önlemler geri tepebilir. Uluslararası Kriz Grubu'nun raporunda belirtildiği üzere, MaBa Ta aynı zamanda sosyal hizmet, adli yardım, afet yardımı ve eğitim sağlıyor. Rapora göre,örgüte karşı agresif bir tutum takınmak, Budizmin tehdit altında olduğuna yönelik anlatılarına destek sağlayabilir ve en sonunda örgütün ve diğer aşırı milliyetçi grupların güçlenmesine neden olabilir. (…)

NOT: Joe Freeman'ın makalesi bazı kısaltmalarla olduğu gibi yayımlanmış, ara başlıklar TIMETURK tarafından eklenmiştir.