Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, 2'nci Uluslararası Kıraat Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Ali Erbaş'ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Fatih Belediyesi'nin ev sahipliğinde yapılacak olan sempozyumun açılış programı da Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programda, Kur'an-ı Kerim'in usulüne uygun okunmasının yaygınlaşması, usul yöntem ve uygulamadaki sorunların tartışılacağı çalışmalar düzenleneceği öğrenildi. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, sempozyumun tanıtımına ilişkine bir film gösterimi gerçekleştirildi.
Programda bir konuşma yapan Prof. Dr. Erbaş, sempozyumun amacını aktararak, "Öncelikle ifade edelim ki bu sempozyumun amacı, bilimsel ve teknik anlamda kıraat ilmine sağlayacağı katkının yanı sıra; halkımızın inancına, kültür ve medeniyetine kaynaklık eden Yüce Kitabımız etrafında ortak duygu ve bilgi birlikteliği oluşturmak, onun evrensel değerleriyle olan ilişkimizi daha güçlü kılmaktır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, sempozyum ile ilgili iyi dileklerini sundu. Bozdağ, "Sempozyumun ortak zemin ve ufuklar oluşturmak farklılıkların anlam dünyasını zenginleştirmek ve bunu kendimiz ve hepimizin için fırsata dönüştürmek amacıyla büyük bir imkan olduğunu düşünüyor. Tekrar tekrar bu imkandan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum. Kur'an-ı Kerim'in bir hidayet kaynağı olduğunu ifade eden Bozdağ, "Hepimizn üstüne durması gereken ilk konu Kur'an-ı Kerimi doğru okumak, anlamak, yaşatmaktır. Kur'an-ı Kerim'i doğru anlamak gibi önemli bir yükümlülük olduğuna inanıyorum. Kur'anın doğru anlatımını islam alimleri ve buna emek verenler yapabilir" diye konuştu.
"İYİ NİYETLİ OLARAK GÖRMÜYORUM, BUNLAR BAZI GÜÇLER TARAFINDAN FİNANSE EDİLİYOR"
İslam'ın bazı çevreler tarafından yanlış yorumlandığını söyleyen Bozdağ, bu çevrelere karşı eleştiride bulunarak, "Hiçbir alim ,hiçbir görüş Kur'anın ve Allah Resulünün önüne geçmemelidir. Bütün tarikatlar, yollar, mezhepler bizim için Allah'ı ve Kur'an-ı doğru anlamamız için bir rehberdir. Zaman zaman böylesi sapkınlıkları rastlıyoruz. Allah'ın Resulünden daha ahlaklı ikinci bir insan yok olamazda zaten. İnsanlara örnek gösteriliyor. Ona öyle özellikler öyle lütuflar vermiş ki onun geçmiş ve gelecek bütün insanlardan ayırıyor hepsinin üstünde bizzat Rabbim onun makamını yüceltiyor. Herkes Peygamberimizi doğru anlamak konusunda bir gayret ve çaba içinde olmalıdır. Hadisler üzerinde tartışmalar yapmak suretiyle Kur'an ile Allah Resulü arasını ayırmak isteyen bedbaht çevreler var. Bu tartışmalardan hareketle bu öyle bu böyle derken bir bakıyorsunuz ne yapıyorlar adeta İslam'ı buduyorlar. Yorumlar, 'Namaz öyle olmaz böyle olur' 'oruç öyle olmaz böyle olur' O yüzden hadisler üzerinden tartışmalar çıkartanları, müslümanların ortak sorunları haline getirenleri ben iyi niyetli olarak görmüyorum. Bunlar bazı güçler tarafından finanse edilen çevrelerdir. Onu hep söyledik. Buradan bir kez daha söylüyorum" şeklinde konuştu.
"MASUM İNSANLARI ÖLDÜRÜP ŞEHİTTİR DİYOR, KENDİSİNİN DE ŞEHİT OLACAĞINI DÜŞÜNÜYOR"
DEAŞ'lı teröristler ile FETÖ'nün aynı mantıkta olduğunu ve İslam'ı kötüye kullanmaya çalıştıklarını hatırlan Bozdağ, "Darbe teşebbüsü sırasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbecilerinden bir tanesi Türksat'ı ele geçirmeye çalıştığı sırada 2 tane vatandaşımızı şehit ediyor. Sonra orayı ele geçirip su istiyorlar. Kendilerine getirilen suyu yere çömelip 3 nefeste su içiyor. Sonrada şehit edilenlerin arkadaşlarından birisi dayanamayıp burada 2 arkadaşımızı şehit ettiniz diyor. 'Şimdi de oturmuş besmele ile 3 nefeste su içiyorsunuz diyor. Güya İslami usulde su içiyor. 'Biz onlara iyilik yaptık onlar şehitler, şimdi cenneteler bizde şehadet şerbeti içtik öyle geldik' diyor. Kendisinin şehit olacağını düşünüyor. Mantığı görüyor musunuz bir masumu öldürüyor onun masum olduğunu biliyor. O şehittir diyor kendisi ölürse kendisinin de şehit olacağını düşünüyor. Bu DEAŞ'ın teröristleri de aynı düşünüyor. Nusra, El-Kaide teröristleri de aynı düşünüyor. Geliyorlar duraktaki masum insanları öldürüyorlar. Onlar cennette diyor öldüren teröristte cennette diyorlar. İslam buna izin verir mi ? Allah böyle birilerine böyle muamele yapar mı?" dedi.
"RAKKA'DAKİ ÇATIŞMALARDA HİÇ ÖLEN YARALANAN DUYDUNUZ MU"
Terör örgütlerine karşı mücadele kararlı mesajlar veren Bozdağ, " 5 yıllık bir terör örgütü 102 tane ülkenin dilini, kültürünü, tarihini, sosyolojisini, dinini ve insanları ölmeye öldürmeye ikna edip ölmeye getirecek kadar uzman profesyoneli ne zaman yetiştirdi, nerede yetiştirdi? Daha dün ortaya çıkmış bir terör örgütü 5 sene içinde bunu nasıl başarıyor? Başardığı falan yok başka yerlerde başkaları onların adına o ülkelerdeki psikolojisi bozuk insanları bulup ikna ediyorlar. Silahları kim veriyor? Bütün dünya DEAŞ'a karşı ittifak etmiş durumda. Ya bütün dünya bir olur da bir terör örgütünü yenemez mi? Hava kuvvetleri kara kuvvetleri füzeleri her şeyi var ama ne hikmet bu terör örgütü bir türlü yenilemiyor. Ama şimdi ne oldu Amerika PKK, YPG ile işbirliği yaptı ve Rakka'dan DEAŞ çekildi. Rakka'daki çatışmalara dair 1 satır haber duydunuz mu? Rakka'daki çatışmalarda ölen var mı ? Yaralanan var mı? Atılan bombalar var mı hiç duydunuz mu. Ama biz bir duyduk ki 2 terör örgütü anlaşmış koridor açmışlar DEAŞ'lı teröristler oradan gidiyor. DEAŞ terör örgütü uluslararası güçlerin İslam dünyasında yapmayı planladıkları yeni siyasi programların projelerin öncü gücü" şeklinde konuştu.
"OYUNA GELMEYELİM BİR TUZAK VAR BU TUZAĞA KARŞI BİRLİKTE HAREKET ETMEMİZ LAZIM"
İslam dünyasında halklar arasında mezhepleri kullanarak fitne sokmak isteyenlerin olduğunu ifade eden Bozdağ, "Türkiye olarak mezhepçilik fitnesini yapmak isteyenleri görüyor kendi halkımızı ve diğer Müslüman halkları uyarıyoruz. Aman ha aman çok dikkatli olun. Mezhepçilik fitnesine karşı çok uyanı olmamız lazım. Mezhepler bizim gücümüzdür. Farklılıklarımızı, kavga olarak görmeye başlarsak işte bu bizim felaketimizdir. Bizim mezhepçilik ateşini yakmak isteyenlere karşı uyanık olmamız lazım. Türkiye'de mezhepçilik yapan yok, yoktur zaten ama olmasını isteyenlere karşı çok dikkatli olmamız lazım. Fitne ateşini yakmak isteyenlere karşısında birlikte mücadele etmemiz şarttır. Oyuna gelmeyelim bir tuzak var bu tuzağa karşı birlikte hareket etmemiz lazım" diye konuştu.