Binali Yıldırım: Amerika'yı defalarca uyardık, ne yazık ki hatada ısrar edildi
AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'a Yalova Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi. Barış Pınarı Harekâtı’nı değerlendiren Yıldırım, “NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri'ne defalarca 'bu gittiğiniz yol yol değildir' dedik. Ne yazık ki hatada ısrar edildi“ dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-10-11 14:34:12

Güncelleme Tarihi: 2019-10-11 14:34:12

AK Parti İzmir Milletvekili  Binali Yıldırım'a Yalova Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi. Barış Pınarı Harekâtı'nı değerlendiren Yıldırım, “NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri'ne defalarca 'bu gittiğiniz yol yol değildir' dedik. Oradaki amacımız terör devletini ortadan kaldırmaktır“ dedi.

Altınova Meslek Yüksekokulunun açılış törenine katılan Yıldırım, okulun açılış kurdelesini AK Parti Yalova İl Başkanı Muğlim Bağatar, AK Parti Yalova milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş ve Meliha Akyol'un yanı sıra Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci ve Altınova Belediye Başkanı Metin Oral'la birlikte kesti. Meslek Yüksek Okulunu gezen Yıldırım, Rektör Cebeci'den de bilgiler aldı. Binali Yıldırım ardından Yalova'ya geçti. Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Yalova Üniversitesinde akademik yıl açılış törenine katılan Yıldırım'a burada 'Ulaştırma Mühendisliği' alanında fahri doktora verildi.

“DEFALARCA UYARDIK”

Ardından kürsüye gelen Yıldırım Fırat'ın doğusunda sürdürülen Barış Pınarı Harekatı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım şöyle konuştu: 
"Amerika'nın defalarca uyarıldığını hatırlatan Yıldırım, “Türkiye uzun yıllardan beri başımızı ağrıtan, büyük bedeller ödeten alçak bölücü terör örgütlerine karşı yeni bir operasyonu başlattı. Daha önce başbakanlığım esnasında, Fırat Kalkanı ve Afrin Harekatı başarıyla gerçekleştirilmiş ve Fırat'ın batısındaki bölgeler terör unsurlarından temizlenmişti. Bölgedeki halk huzura kavuşmuş, ülkemizdeki mülteciler topraklarına dönmüştü. Bu kez defalarca müttefiklerimize ve bölge ülkelerine ikazımıza rağmen doğuda yerli halkı göçe zorlayan, çocuklarını zorla silah altına alan ve zulüm yapan o alçak PKK, YPG ve SDG gibi değişik isimlerle meydana çıkan bu örgüte karşı bir operasyon başlattık. Bu operasyon durup dururken olmadı. Benim başbakanlığım zamanında ben bir yandan, Cumhurbaşkanımız bir yandan, NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri'ne defalarca dedik ki, 'bu gittiğiniz yol yol değildir.' Bir terör örgütü olan DEAŞ'ı yok etmek için başka bir terör örgütünü kullanmak devletlere yakışan bir iş değildir. Peki DEAŞ'ı yok ettikten sonra bu terör örgütünü ne yapacaksınız? Onu yok etmek için bir başka terör örgütü mü kuracaksınız? Bu akla zarar bir iştir. O zaman bize, 'bu bizim için bir seçim değil bir mecburiyet' dediler. Ne yazık ki hatada ısrar edildi. Binlerce PKK'lı, PKK'nın kuzenleri olan Suriye'deki kolu YPG teröristleri donanımlı hale getirildi ve ülkemizde terör faaliyetlerine zemin hazırlandı. Maalesef bu terör örgütü sıradan bir terör örgütü değil. Bu terör örgütü, dost bildiğimiz ülkeler tarafından birkaç yılda muazzam mühimmatlarla donatıldı. Mühimmatın bazıları şöyle; 37 bin Kalaşnikof tüfek, 7 bin 500 makineli tüfek, 4 bin ağır makineli tüfek, 3 bin 400 RPG7 roket atar, 315 havan topu, bin adet ABD ve Rus yapımı AT4 tanksavar silahı, 195 keskin nişancı tüfeği, 450 PV7 tipi gece görüş dürbünü ve 150 adet kızıl ötesi lazer aydınlatıcı dürbün. Liste böylece uzayıp gidiyor. Bunları ne yapacaklar? Ne yaptıklarını görüyoruz. Her etkisiz hale getirdiğimiz terörist grubunun geride bıraktığı silahlar işte bu silahlar.