Hatay İskenderun'dan dönüşünde Adanalı depremzedeleri ziyaret eden Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, iki Adanalı arasında geçen diyaloğu aktardı...
CAN SIKICI DİYALOG...
Bu kısmı yazıp yazmamayı çok düşündüm.
Belki yazmayacaktım da... Ama bana öyle dokundu ki...
Yahu insanların evi başına yıkılmış, ya akrabalarını kaybetmişler ya canlarını zor kurtarmışlar. Kışın ayazında AFAD'ın kurduğu çadırlara sığınmışlar...
Ama bazıları hala o üstten üstten bakışını gizleyemiyor.
"HEPİMİZ BUNDAN DERS ÇIKARMALIYIZ"
Güzelyalı Semt Pazarı'nda kurulan AFAD çadırında birine soruyorum, söylediklerini şaşkınlıkla dinliyorum. Noktasına virgülüne dokunmadan buraya yazıyorum:
"Biz Adana'nın kuzey bölümündeyiz. Burada Adana'nın yerlileri ve elit kesimi yaşar. Ancak bu çadırda şimdiye kadar görmediğimiz şekilsiz şekilsiz insanlar var. Güney Adanalılar bunlar..."
Kadın bunları anlatırken yaşlı bir teyze yanıma yanaşıyor. Adeta vicdan dersi niteliğindeki şu cümleleri kuruyor: "Bak kızım... Deprem hepimize şunu gösterdi. Para, pul bu dünyada hiç önemli değil... Ne oldu? Parası olan, bize üstten bakan, zengin insanlar da burada kalıyor. Bizimle aynı yemeği yiyor. Hepimizin bundan ders çıkarması lazım."
İki farklı diyalogu sizin vicdanınıza bırakıyorum.
Velhasıl şu bir gerçek; bu millet birlik olmayı bilir ama bizi bu elitist kafa bitirir.
Sabah