Yusuf Kaplan'ın bugün Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan, “Korona hapishanesini kalıcı hâle getirmek, dünyayı köleleştirmek mi istiyorlar?” başlıklı makalesi:
Şimdi de delta çıktı, delta plus varyantı filan. Ve hızla yayılıyor bütün dünyada bu da!
Elbette dikkatli olmak, tedbirlere uymak, kendimizi, ülkemizi korumak zorundayız.
Elbette bir küresel âfet var. Elbette dünya, tarihinin en iğrenç âfetlerinden birine tanık oluyor.
İğrenç; çünkü başımıza ne geldiğini bilmiyoruz.
Birileri dünyayı parmağında oynatıyor, dünyayla kafa buluyor gibi…
Gibi'si fazla artık.
Değil mi?
BİLDİĞİMİZ TEK ŞEY: NE OLUP BİTTİĞİNİ BİLEMEDİĞİMİZ GERÇEĞİ!
Resmen, laboratuvarda üretilen bir virüs bu. Bu konuda önemli bulgular çıktı ortaya: Geçtiğimiz aylarda, Cambridge Üniversitesi'nden bilim adamları, Çin'de, Vuhan'da ortaya çıkan (covid-19 olarak adlandırılan) koronavirüsün laboratuvarda üretildiğini ispat ettiler.
İngiliz medyası bu habere yer verdi ama olay örtbas edildi hemen, hasıraltı edildi bütün dünyada.
Burada ilginç bir durum var: İngiltere, Çin'in stratejik müttefiki. ABD'ye (Yahudilere) karşı Çin'le asırlık bir ittifak hâlinde İngiliz!
21. yüzyılın stratejik haritalarını değiştireceği –hatta değiştirmeye başladığı– gözlenen İpek Yolu Projesi, ABD'ye (ABD'de her şeyi ellerine geçiren Yahudi gücü'ne) karşı Çin-İngiliz ortak yapımı bir küresel oyun enstrümanı.
Çok etkili olacağı anlaşılıyor…
Soru şu tam bu noktada: Neden böyle bir şeyi ispatlama yarışına girsin ki, İngiltere?
Birkaç nedeni olabilir bunun: Çin'le olan stratejik ittifakında bir hamle yapmak, inisiyatif kazanmak mesela...
İkinci nedeni, 10 sene, belki 20, 25 sene sonra açıkça ifşa edilecek olan bu “koronavirüsün laboratuvarda üretilen bir kimyasal-biyolojik silah olduğu” gerçeğini erkenden ifşa etmek, küresel ölçekte stratejik ön almak olabilir.
Ne olursa olsun, bildiğimiz tek şey: Ne olup bittiğini bilmediğimiz yakıcı gerçeği! İnsanlığın başına gelen felâketin neden yaşandığını ve kimler tarafından tezgâhlandığını bilmiyoruz henüz!
KORONA HAPİSHANESİNİ KALICI HÂLE GETİRMEK!
Ürpertici haber şu: Muhtemelen de hiç bilemeyeceğiz diyen bir çevre var dünyada.
Gerekçeleri de makul: Burada emperyalistlerin ortaklaşa tezgâhladıkları ve sahneye koydukları bir büyük oyun dönüyor: Dünyanın geleceğini silbaştan değiştirmek.
Bunun için tarih hızlandırıldı.
Nasıl bir gelecek tasarlanıyor, nasıl bir dünya tahayyül ediliyor olabilir, peki?
İnsanlığın kolaylıkla güdülebildiği, köleleştirilebildiği bir kâbus senaryosundan sözediyoruz. Yani?
Yani'si şu: Korona hapishanesinin kalıcı hâle getirilmesi!
Hayal etmesi bile ürperti verici ama oraya doğru gidiyoruz hızla…
Bunun en önemli göstergelerinden biri son yaşanan ama kimsenin dikkatini çekmeyen bir hâdise: Çinliler, koronavirüsün kökenini araştırmak isteyen bilim adamlarının araştırmalarını yasaklamış!
Bu ürpertici bir gelişme değil de nedir peki?
MEDYA, SUÇ ORTAĞI!
İnsanlığı felâkete sürükleyen bir âfet veya hâdise yaşanıyor ama bunun kökenlerinin, nedenlerinin araştırılması yasaklanıyor!
Daha da tedirgin edici olanı şu: Dünya, bu haberi görmedi, geçiştirdi!
Böyle haberleri, haber kaynakları, haber olarak yayınlaması gereken televizyonlar, ajanslar, gazeteler sansür ediyor, iyi mi!
Tezgâhın bir parçası onlar çünkü!
Medya, suç ortağıdır bu virüs tezgâhının!
Tam tersi bir rol oynaması gereken bir zamanda, medya, virüsü üretenlerin suçlarını örtbas etmeye hizmet ediyor sadece!
İnanılmaz bir ahlâksızlık bu!
Çok büyük bir skandal!
Neden peki?
Nedeni çok açık değil mi?
Virüsü üreten kartellerle küresel medyayı kullanan karteller aynı!
Bu şebekelerin nasıl koro hâlinde ortaklaşa hareket ettiklerini gördük son Amerikan seçimlerinde!
Trump'ın bütün sosyal medya hesapları askıya alındı!
Küresel şebeke, koskoca Amerikan devlet başkanını susturdu!
Sonra, medya gücünü kullanarak, inanılmaz manipülasyonlara başvurarak, karartmalar yaparak, Trump'ı –Trump'ın sevimsizliğini konuşmak bile gereksiz ama konumuz bu değil– evet, Trump'ı tastamam şeytanlaştırarak Trump'ın seçimi kaybettiğini duyurdu! Güle oynaya hem de!
Sözün özü: Artık modernitenin akıl çağının sona erdiğini bileceksiniz.
Posmodernitenin küresel algı imparatorluğunun köleleriyiz hepimiz!
Dünya, korona hapishanesine tıkıldı; hızla bu durum normalleştirilmeye çalışılacak ve insanlık, üç beş kartelin kölesi gibi güdülecek!