Bozdağ: HDP’li vekillerin tutuklanması...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili, 'Yargının verdiği tutuklama kararları tamamen yargının takdirinde olan bir durumdur, bizim o konuda bir şey deme imkanımız yoktur' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-12-14 15:30:56

Güncelleme Tarihi: 2016-12-14 15:30:56

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili, "Yargının verdiği tutuklama kararları tamamen yargının takdirinde olan bir durumdur, bizim o konuda bir şey deme imkanımız yoktur" dedi.

Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında Üçlü Danışma Kurulu'nun 3. toplantısı Çalışma Bakanlığında başladı. Toplantının açış konuşmasını yapan Bakan Müezzinoğlu, Adalet Bakanlığının daha önce tarafları dinlediğini, sonraki aşamada da Çalışma Bakanlığı ile birlikte yaptığı İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı'nın son halini vermeden önce tekrar paydaşlarla taslakla ilgili son değerlendirmeleri alacaklarını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, "İnşallah özellikle işçi-işveren arasındaki sorunları minimize edecek, azaltacak, iş mahkemelerinin yükünü azaltacak, karşılıklı, hakkaniyetli, daha iyi noktaya taşıyacak bir düzenleme olmasını temenni ediyoruz. Paydaşlarımızın önerilerinden sonra son şeklini verip inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisine, hükümete havale edeceğiz. Son şeklini de Türkiye Büyük Millet Meclisimiz verecektir. Şimdiden çalışmaların hayırlı, verimli ve başarılı geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

"ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

"İş dünyamızı, çalışanlarımızı, işverenlerimizi, sendikalarımızı çok yakından ilgilendiren bir tasarı taslağının ön değerlendirmesini birlikte yapma imkanını bulacağız" diyen Bakan Bozdağ ise şunları kaydetti:

"İş hukuku, iş mahkemeleri ve bu alandaki düzenlemeler bizim için son derece önemli. Yargı açısından önemli olduğu kadar işçilerimiz açısından da önemli. Herkes ihtilafın makul süre içerisinde çözüme kavuşması, hakkına kısa sürede kavuşmak ve hakkını elde etmek için uğraş veriyor. Bu açıdan baktığımızda bizim yargılama süreçlerini hem hızlandırmak hem işçi-işveren arasındaki ihtilafların işçi ve işverenlerimizin iradelerine uygun, kısa sürede, daha az masrafla çözümlenmesini sağlamak hem de bu usulün iki tarafın da çıkarlarını koruyacak şekilde yasalarımıza yansımasını temin etmek, birinin lehine öbürünün de aleyhine bir durum oluşturmadan bu süreci yürütmek maksadıyla bir çalışma yürütüldü. Çok geniş katılımlı çalışmalar yapıldı. Şu anda yargıda bulunan işlere baktığımızda çok sayıda davanın, iş uyuşmazlıklarından çıktığını görüyoruz. Yargıtay'da 5 tane daire bu uyuşmazlıklara bakıyor, şu anda hukuk dairelerinin baktığı toplam iş yükünün yüzde 31'i iş uyuşmazlıklarından oluşmaktadır. İş mahkemelerinin iş yükünü basit bir dille ifade etmek gerekirse 2014 yılında 424 bin 890 dava ve dosya, 2015 yılında 455 bin 984 adet dosya iş mahkemelerinde görülmüştür. Bu çok büyük bir rakam ve ilk derece mahkemelerindeki davaların görülme süresine baktığımızda 14 ay gibi bir zaman alıyor. Yargıtay için işe iade davalarında bu süre 5 ay, işçi alacaklarına ilişkin davalarda 2 yıl, hizmet tespiti davalarında 6 ay, rücu davalarında ise 1 yıl gibi bir durum söz konusu ki baktığımızda ihtilafı olan, hak arayan, hakkını almak isteyen işçimizin aleyhine yargılama sürelerinin oldukça uzadığını görüyoruz. Bu süre bitene kadar belki şirket iflas ediyor, belki kapatılıyor, belki adres değiştiriyor, başka başka sonuçlar ortaya çıkıyor, mahkeme karar verdiği halde alacağını tahsil edememek gibi bir durumla karşı karşıya kalıyor. Kamuda çalışan işçilerimiz dışında diğer alanlarda çalışan işçilerimizin büyük bir çoğunluğu da yargısal süreçlerin sonunda elde ettikleri hakları tahsil imkanı bulamamaktadır. Onun için bu düzenlemeler işçimizin hiçbir zaman kaybetmeden belki 1 ay, belki 1 hafta içerisinde hem ihtilafını çözecek hem de hak ettiği para neyse bu parayı anında tahsil edecek bir mekanizmayı biz hayata geçirebilir miyiz? Onun üzerinde çalışıyoruz. Arabuluculuğun bu konuda çok önemli bir alternatif çözüm usulü olduğuna inanıyoruz. Bu alternatif çözüm usulünün hem işçimizin hak ve alacaklarına kısa sürede kavuşmasına ve bunun tahsiline imkan sağlayacak hem de yargıdaki iş yükünü azaltacak, bütün kesimleri memnun edecek bir sonuç doğuracağına yürekten inanıyoruz."