Cambaz’ın gözünden Doğu’dan Batı'ya Türkiye
Darbe girişiminde şehit düşen fotoğraf sanatçısı Mustafa Cambaz’ın kendi çektiği fotoğraflardan bir seçki oluşturuldu. Bu seçki 30 Eylül’de ‘15 Temmuz Şehidi Mustafa Cambaz Fotoğraf Sergisi’nde sunulacak. Eserler arasında Doğu’dan Batı’ya Türkiye’nin kültürel yapısını gözler önüne seren görüntüler de yer alacak.

Oluşturma Tarihi: 2017-09-29 16:28:19

Güncelleme Tarihi: 2017-09-29 16:28:19

İstanbul'da 15 Temmuz Şehidi, fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Mustafa Cambaz'ın eserlerinden oluşan bir sergi düzenleniyor. Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkıları ve TBMM Milli Saraylar'ın desteğiyle düzenlenen sergi yarın saat 18.00'de Beşiktaş'taki Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde yapılacak açılış töreniyle başlayacak.

7 Ekim Cumartesi gününe kadar ziyaret edilebilecek sergide, Mustafa Cambaz'ın çektiği, Türkiye'nin değişik bölge ve yerleşim yerlerindeki tarihi, estetik ve kültürel değer taşıyan eser ve mekânların fotoğraflarına yer verilecek. Aslen Batı Trakya Türklerinden olan Mustafa Cambaz'ın anısına düzenlenen sergi, İstanbul'dan sonra 14-21 Ekim günleri arasında ise doğup büyüdüğü Gümülcine şehrinde açılacak.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Çengelköy'de darbeciler tarafından şehit edilen Mustafa Cambaz, sanat tarihi ve mimari eser fotoğrafçılığı alanında ülkemizin sayılı fotoğrafçılarından biriydi. Cambaz, 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'yi il il gezerek on binlerce fotoğraf çekti. 118 ulu camiyi belgeleyen Cambaz'ın bin civarında kareden oluşan çalışması ‘Türkiye Ulu Camileri' adıyla kitap olarak basıldı.

Yeni Şafak Gazetesi foto huhabiri Mustafa Cambaz kimliği yok anlamına gelen “haymatlos” olarak tanınıyordu. Şehit düştükten sonra Türk vatandaşlığına alındığı açıklandı. Mehmet Şeker, ‘15 Temmuz Şehidi Mustafa Cambaz Fotoğraf Sergisi' için hazırlanan katalogda Cambaz'ın ölmeden önce pasaport alır almaz yapmak istediği planla ilgili şunları söyledi:

“Bu sene artık pasaport işini halledecek gibiyim. Alır almaz, ilk işim…' Onu yeterince tanımayanlar, sözün gerisini ‘Elbette köyüme gitmek, anne babamın elini öpmek' şeklinde geleceğini düşünür. Öyle değil. ‘İlk işim Kâbe'ye gitmek. Oradan Medine'ye. Orayı derin derin koklamak, bol bol fotoğraf çekmek istiyorum. Sonra Kudüs'e. Oradan Bosna'ya. En son da köye...”