Çavuşoğlu, Münih saldırısında 3 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hayatını kaybettiğini açıkladı.
Çavuşoğlu, Can Leyla ve Selçuk Kılıç adlı 15 yaşındaki iki gencin ve 1971 doğumlu Sevda Dağ'ın saldırıda hayatını kaybettiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşuğlu, darbe girişiminin gerçekleştiği gece yaşadıklarını NTV'de anlattı.
Çavuşoğlu şöyle konuştu: "Hakan Fidan'ı aradım telefonu meşguldü sürekli. O ana kadar herhangi bir resmi kaynaktan bize bilgi gelmedi. Bu ara eşim aradı. Çankaya Köşkü'nün oradan uçakların çok alçak uçtuğunu ve bunun olağanüstü olduğunu söyledi. Ardından Hasan Doğan'ı aradım. 'Evet bir kalkışma var. TSK'dan bir grup ama her şeye hazırlık olun' deyince darbe girişimini öğrendik."
Çavuşoğlu, "Kanlı bir darbe girişimi olduğunu öğrenince halkımızı da cesaretlendirmek için hemen sosyal medyayı kullanmaya başladık. Diğer taraftan NTV dahil birçok televizyon kanalına da bağlanarak düşüncelerimizi paylaştık. Bunun ordu içindeki paralel çetenin bir işi olduğunu söyledik. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız halka, milletimize seslendi." dedi.
Meydanda hem vatandaşlara hitap eden hem de onlarla sabaha kadar oturduğunu söyleyen Çavuşoğlu, birçok ülkenin bakanlarıyla da görüşmeler yaptığını söyledi.
BATI MEDYASINDA CİDDİ BİR ALGI OPERASYONU VAR
Temasların devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, özellikle batı medyasında ciddi bir algı operasyonunun olduğunu söyledi:
"Anlatamayacağımız hiçbir şey yok. Neden OHAL ilan ettiğimizi, hedeflerin ve süresinin sınırlı olduğunu çok net bir şekilde anlatıyoruz. OHAL'in hedefinin vatandaşlarımız olmadığını, günlük hayatı kısıtlamayacağını, tam tersi vatandaşlarımızın güvenliğini, özgürlüğünü ve günlük hayatını sürdürmesi için her türlü güvenliğini sağladığını da söylüyoruz."
Süreci şeffaf bir şekilde yürüttüklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Kimse bu konuda endişe etmesin ama bunu Türkiye aleyhtarlığıyla birleştiren bir batı medyası malesef nasıl kullanıyor görüyorsunuz. İslam, Türkiye, Türk karşıtlığı... Münih saldırısını da kınadık. Burada bile hayır 'terör' değil 'İslam' diyen çok batılının olduğunu görüyoruz. Avrupa için en büyük tehlike bu ırkçılık." dedi.
"1 HAFTA 10 GÜN İÇİNDE DOSYALAR HAZIR OLUR"
Çavuşoğlu, Gülen'in iadesiyle ilgili gerekli dosyaların ABD'yle paylaşılmaya başlandığını, Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı dosyayı ABD Büyükelçiliği'ne gönderdiklerini söyledi.
"Adalet Bakanıyla birlikte Washington'a gidip hem belgeleri bir kere daha paylaşmak istiyoruz, hem de yüz yüze açık açık konuşmak istiyoruz" diyen Çavuşoğlu 1 hafta 10 gün içinde dosyaların hazırlanacağını düşündüğünü ifade etti.
Genelkurmay Başkanı'nı darbe girişimi gecesi rehin alan kişilerin, kendisini Gülen'le görüştürmek isteyen kişilerle ilgili konuşan Çavuşoğlu, "Genelkurmay başkanımız reddetmiş görüşmeyi. Darbe girişiminde bulunan asker kıyafeti giymiş kişilerin FETÖ'yle bağlantısı son derece net." dedi.
"SUÇLULUK PSİKOLOJİSİ İÇİNDE ARIYORLAR"
Çavuşoğlu, yurtdışındaki tüm temaslarda, terör örgütüne bağlı o ülkelerdeki yapılanmayı hep anlattıklarını söyledi.
Çavuşoğlu, "Bazı ülkelerde tedbirler alınmıştı. Ama darbe girişiminden sonra çok ciddi adımlar görüyoruz. Mesela Somali. Tüm okulların faaliyetlerini kapattı ve ülkeyi terk etmeleri için 1 hafta süre verdi. Ürdün ve Azerbaycan'da da aynı şekilde. Nijer'de de faaliyetleri durduruluyor. KKTC'de FETÖ terör örgütü listesine alındı. Buralara kaçanlar da var onları da getireceğiz." diye konuştu.
Birçok ülkenin suçluluk psikolojisinde aradığını söyleyen Çavuşoğlu, tepkilerin hep destekleyici olduğunu anlattı: "Suçluluk psikolojisi içinde arayanlar, gerekli adımların atılacağını söylüyor."
"RUSYA EN GÜÇLÜ DESTEĞİ VEREN ÜLKELERDEN OLDU"
Darbe girişimi sırasında en güçlü destek alınan ülkelerden birinin Rusya olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Katar, körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Pakistan gibi birçok ülkeden de destek aldıklarını ifade etti.
Çavuşoğlu, 'Türk milletinin ne kadar büyük, şerefli bir millet olduğunun, Cumhurbaşkanı'nın ne kadar güçlü olduğunu vurgulanması' gibi çok sayıda mesaj alındığını söyledi.
"AB BOŞ TEHDİTLERDE BULUNMAMALI"
AB'ye yıllardır üye olunmaya çalışıldığını söyleyen Çavuşoğlu, "AB'nin o yüzden sürekli idam cezası gelirse işler biter gibi boş tehditlerde bulunmaması lazım. Görüşünü söyleyebilir ama tehdit ederek söyleyemez. Biz bir adım atacaksak AB'den korktuğumuz için atmayız. Net bir şekilde düşüncelerini paylaşsınlar. Demokrasilerde halkın talepleri önemlidir. Halktan gelen her talebi yerine getiremeyebilirsin. Önemli olan bunu açıklamaktır." dedi.