Aydın'da, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Esnaf Odaları üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen iş dünyası toplantısında konuşan Çavuşoğlu, "Kıbrıs bizim için hem stratejik bir hedeftir, hem milli bir davadır" dedi.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı şekilde Ege ve Doğu Akdeniz, Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon zenginlikleri bizim için stratejik hedeftir, milli konulardır. Hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin haklarını çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. Önümüzdeki günlerde Kıbrıs etrafında iki gemiyle sondaja başlıyoruz. Eskiden Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırmalar yapıyordu. Şimdi bir platformumuz var. Alanya bölgesinde mart ayına kadar sondaj yapıyor. O bittikten sonra Kıbrıs'a gidecek. Yeni platformumuz da bugünlerde geldi geliyor. Karadeniz'e gidecekti, onu da oraya kaydırıyoruz ki o bölgede bizsiz bir şey yapılamayacağını o bölgeye uzaklardan gelenler de onların şirketleri de görsün. Akdeniz'de Türkiyesiz hiçbir şey yapılamaz, buna müsaade etmeyiz."
'RUSYA İLE İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ TÜRKİYE'NİN YARARINA'
Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesinin de Türkiye'nin yararına olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Batılıların bir NATO ülkesi olarak Rusya ile ilişki kurulmasını eleştirse de o NATO üyesi ülkelerin çoğunun Rusya ile daha iyi ilişkiler içinde olduğuna işaret etti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Biz bugün gaz ihtiyacımızın yüzde 50'sini Rusya'dan alıyoruz. Avrupa ülkelerinin bazıları yüzde 80, 90'ını alıyor. Son zamanlarda Trump'ın Almanya'ya yüklenmesinin sebebi de bu. Sen alırken iyi, ben stratejik ilişki kurduğum zaman ya da Türk Akımı inşa ettiğim zaman problem çıkıyor. Neden, hep çifte standart anlayışından kaynaklanıyor. Bu bölgede, bu coğrafya yaşıyorsa kriz yönetimini çok iyi başarmanız lazım. Biz Türkiye olarak bugün kriz yönetiminde dünyada en önemli aktörüz. Yanı başımızdaki Suriye'de biz olmasaydık hala günde binlerce insan ölmeye devam ediyordu. Ama yaptığımız hamlelerle Halep'ten bu yana, Astana süreciyle, Soçi süreciyle, anayasa komisyonuyla, İdlib anlaşmasıyla ve diğer hamlelerimizle biz bugün Suriye konusunda en iyi ülke haline geldik. İlkeli tutumumuzla, hiçbir gizli ajandası olmayan bir ülke olarak bugün söylediğimiz her şey gerçekleri söylüyoruz. Yerini buluyor. Ve Türkiye en önemli aktör."