Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'in barış ve istikrarının, uluslararası hukuka ve tarihi gerçeklere saygıdan geçtiğini vurgulayarak, "Türkiye, bu anlayışla hem kendisinin hem de Kıbrıs Türk'ünün meşru hak ve çıkarlarını her zaman en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir." dedi.
Çavuşoğlu, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı öncesindeki hitabında, Türkiye'nin, Akdenizli bir müttefik olarak toplantıya ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Hem Akdenizli hem de Avrupalı bir müttefik olan Türkiye'nin, "iki bölgenin güvenliğini aynı bütünün birbirlerini tamamlayan parçaları" olarak gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu, Akdeniz Bölgesinde yaşanan krizlerin Avrupa'yı etkilediğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Akdeniz Diyaloğu Mekanizmasına önem verdiğini, NATO ile Akdeniz'deki ortaklar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine ve Akdeniz Bölgesi'ndeki özel koşulların İttifak'a doğru anlatılmasına özel çaba sarf ettiğini dile getirdi.
Akdeniz coğrafyasının medeniyetler beşiği ve kültür havzası olmasına rağmen son dönemde enerjisinin büyük bir bölümünü terör ve göç krizi gibi tarihi sınamalarla harcadığının altını çizen Çavuşoğlu, bu sorunların müttefik veya ortak ayrımı olmaksızın herkesi ilgilendirdiğine dikkati çekti.
Bölgedeki sorunların üstesinden sadece kağıt üzerinde kalan dayanışma ve iş birliği mesajlarıyla gelinemediğini vurgulayan Çavuşoğlu, iş birliği ruhunun gerçek anlamda tesis edilmesinin ve yaklaşımlar ile eylemlerde tutarlı olmanın önemli olduğunu belirtti.
Terörle mücadelede seçici davranılamayacağının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Teröristler arasında iyi-kötü ayrımı yapamayız. Keza, tüm bölgemizi derinden sarsan düzensiz göç konusunda dayanışma sergilemeden bencil davranarak 'bana nasıl olsa bir şey olmaz' anlayışıyla hareket edemeyiz. Türkiye'nin terör ve düzensiz göç dahil toplumlarımızı sarsan bu sınamalar karşısında ağır sorumluluklar üstlendiğini sizler de biliyorsunuz. İnsani ve girişimci dış politikamızla tüm imkanlarımızla barış, istikrar ve güvenlik için yoğun çaba sarf ediyoruz."
Türkiye'nin bölgesindeki sorunların yeni insani dramlara yol açmaması için siyasi, diplomatik, askeri tüm imkanlarını seferber ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Yarın ziyaret edeceğimiz, sınır illerimizden Hatay'da bu çabalarımızın somut örneklerine bizzat şahit olacaksınız." dedi.
Suriye krizinin ardından bütün bölge illeri gibi Hatay'ın da Suriyelilere kucak açtığına işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün nüfusu Brüksel nüfusuna yakın olan Hatay'daki Suriyeli sayısı yaklaşık yarım milyon. Yani nüfusun üçte biri Suriyeli. Kilis gibi, bölgedeki yerleşim yerlerinin bir bölümünde ise Suriyelilerin sayısı yerel halkın sayısını geçmiş durumda. Bunu Ürdün de de bazı şehirlerde doğrusu, görüyoruz. Bazı dostlarımız kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi yük olarak görürken bölge halkı yüz binlerce kişiye evini açıyor ve aynı şekilde evini, aşını paylaşıyor."
Barış ve istikrarın bölgesel sahiplenme yoluyla olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Sorunlarımızı başkaları değil, buraları en iyi bilen bizler çözebiliriz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de tek taraflı adımlara ve oldu bittilere göz yummayacağının altını çizen Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'in barış ve istikrarı, uluslararası hukuka ve tarihi gerçeklere saygıdan geçmektedir. Türkiye, bu anlayışla hem kendisinin hem de Kıbrıs Türkü'nün meşru hak ve çıkarlarını her zaman en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı'nın bölgede ve ötesinde ihtiyaç duyulan daha etkin bir iş birliğine katkı sağlamasını dileyen Mevlüt Çavuşoğlu, sözlerini toplantıda bulunan Müslüman temsilcilerin Ramazan ayını tebrik ederek ve Ramazan'ın bölgeye ve tüm dünyaya huzur ve barış getirmesini temenni ederek sonlandırdı.