Cemal Kaşıkçı olayı: Cumhurbaşkanı Erdoğan her şeyi tüm ayrıntılarıyla tek tek anlattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2018-10-23 12:07:00

Güncelleme Tarihi: 2018-10-23 12:07:00

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Grup toplantımızı partimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Geçtiğimiz hafta çok güzel manzaralara şahitlik ettiğimiz bir Moldova ziyaretimiz oldu. Çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümü Gökoğuz'da çeşitli programlara katıldık. 15 bin kişinin katıldığı meydan mitingini yerine getirdik.

“BİZİM FİZİKİ SINIRLARIMIZ BAŞKADIR, GÖNÜL SINIRLARIMIZ BAMBAŞKADIR”

Kısa bir süre önce gittiğimiz Macaristan'dan da çok güzel anılarla döndük. Balkan ve doğu Avrupa coğrafyasında aynı hüsnü kabulle karşılaşıyoruz. Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız bambaşkadır. Biz bir adım attığımızda muhataplarımızın 3-5 adımla karşılık vermesi, orada aynı sevgi, özlemin yaşadığının işaretidir. Dostlarımızla birlikte müreffeh bir gelecek inşasını sürdüreceğiz.

CEMAL KAŞIKÇI OLAYI

Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum. Öncelikle merhum Kaşıkçı'ya Allah'tan rahmet, ailesine ve Suudi Arabistan halkına başsağlığı diliyorum. Cemal Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na gidiyor. Kaşıkçı'nın ziyaretinin cinayeti planlayan ekibe haber verildiği ortaya çıkıyor. 1 Ekim tarihinde saat 16:30'da operasyondan bir gün önce. 3 kişilik bir ekip İstanbul'a geliyor. Başkonsolosluktan bir başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor. 2 Ekim saat 13:45'te 3 kişilik bir diğer ekip İstanbul'a geliyor. Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik ekip de bir başka otele gidiyor. 15 kişilik bu ekip sabah 09:50 ile 11:00 saatleri arasında ayrı ayrı gelip başkonsolosluğunda buluşuyor.

Aynı gün erken saatlerde Londra'dan İstanbul'a dönen Kaşıkçı, 13.08'de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonra da bir daha kendisinden haber alınamıyor.

KAŞIKÇI'NIN KONSOLOSLUKTAN ÇIKMADIĞI GÖRÜLÜYOR

Akşam saat 17:50 ülkemiz resmi makamlarına nişanlısı tarafından Kaşıkçı'nın alı konduğu veya başına kötü bir şey geldiğine yönelik başvuru yapılıyor. Emniyetin ilgili birimleri hemen tahkikat başlatıyor. Kameraların incelenince Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmadığı görülüyor.

SUUDİ ARABİSTAN YÖNETİMİ 4 EKİM'DE YAPTIĞI AÇIKLAMAYLA KAŞIKÇI İDDİALARINI REDDETTİ

Araştırma ve soruşturma derinleştikçe çok ilginç bilgilere ulaşılıyor. Öncelikle cinayetin olduğu günün arifesinden başlayarak çeşitli uçaklarla 15 Suudi güvenlikçi ve adli tıpçının geldiği görülüyor. Kıyafeti, gözlüğü ve sakalıyla Cemal Kaşıkçı'ya benzetilmeye çalışılan bir kişi ve diğer şahsın da tarifeli uçakla Riyad'a gittikleri ortaya çıkıyor. Suudi Arabistan yönetimi ise 4 Ekim'de yaptığı açıklamayla Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili iddiaları tümüyle reddediyor. Başkonsolos 6 Ekim'de Reuters muhabirini konsolosluğa davet edip lakayıt bir havada kendini savunuyor.

"ZAN ALTINDA BIRAKMAMAK İÇİN SORUŞTURMANIN SONUCUNU BEKLEDİK"

Önce bazı şeyleri sormak ve cevabını aramak zorundayız. Çünkü bu olay İstanbul'da cereyan ediyor. Bunu sorgulamak hakkımızdır. Meselenin üzerindeki sis bulutu kalkmaya başladıkça diğer ülkeler harekete geçti. Biz de bu olay karşısında sessiz kalmayacağımızı ifade ettik. Kimseyi haksız yere zan altında bırakmamak için soruşturmanın sonucunu bekledik.

"KONUŞMAMIZDAN BİR GÜN SONRA BAŞKONSOLOS GÖREVDEN ALINDI"

Kral'ın talimatı üzerine başkonsolosluk binasına giren savcılık ve emniyet birimlerimiz inceleme yaptı. Başkonsolos konuşmamızdan bir gün sonra görevden alındı. 18 Ekim'de bir kez daha başkonsolosluk binasında inceleme yapıldı.

19 Ekim tarihinde yani cinayetten 17 gün sonra Suudi yönetimi Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü resmen kabul etti. Yönetim adına yapılan açıklamada Kaşıkçı'nın arbede esnasında öldüğü söylendi.

"TRUMP İLE KAPSAMLI BİR TELEFON GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİRDİK"

Aynı gün Kral Selman ile bir görüşme daha gerçekleştirdik. Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin şuanda tutuklandığını bana ifade etti. Türkiye'ye Gelen 15 kişi artı 3 kişi konsoloslukta görevli olan. Bu gelişmeler elbette önemlidir. 21 Ekim'de de sayın Trump ile kapsamlı bir telefon konuşması gerçekleştirerek olayın aydınlatılması konusunda mutabık kaldık.

"BÖYLE BİR VAHŞETİN ÖRT BAS EDİLMESİ TÜM İNSANLIĞIN VİCDANINI YARALAYACAKTIR"

Bu cinayet Suudi Arabistan toprağı sayılan binada gerçekleşmiş olabilir ama unutulmamalıdır ki burası Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içerisindedir. Biz sınırlarımız içerisinde işlenen bu cinayeti tüm boyutlarıyla araştırarak yerine getireceğiz. Şu ana kadar çıkan deliller Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini söylüyor. Böyle bir vahşetin ört bas edilmesi tüm insanlığın vicdanını yaralayacaktır.

Suudi Arabistan yönetiminden bu olayın tüm sorumlularını ortaya çıkarmalarını bekliyoruz. Cinayetin anlık bir hadiseden kaynaklanmadığı, planlı bir organizasyon olduğu noktasında elimizde güçlü emareler var.

"15 KİŞİ NEDEN İSTANBUL'DA TOPLANDI"

15 kişi neden İstanbul'da toplandı? Biz bu soruya cevap arıyoruz. Bu kişiler kimden emir alarak buraya gelmiş? Başkonsolosluk binası neden günler sonra incelemeye açılmıştır. Cinayet ortadayken onca tutarsız açıklama neden yapılmıştır? Cemal Kaşıkçı'nın cesedi hala niye ortada yok?

"YERLİ İŞ BİRLİKÇİYİ AÇIKLAYIN"

Cesedin yerli iş birlikçiye verildiği ifadesi şayet doğruysa soruyorum; Bu yerli iş birlikçi kimdir? Sıradan birisi bahsetmiyor Suudi Arabistan'ın yetkili bir ağzı söylüyor. Bunu açıklamaya mecbursun. Hiç kimse bu sorular cevaplanmadan meselenin üzerinin kapatılacağını aklının ucundan dahi geçirmesin.

"BU KİŞİLER İSTANBUL'DA YARGILANMALI"

Ben bir çağrı yapıyorum. Bu çağrım Suudi Arabistan Kralı başta olmak üzere üst yönetimedir. Olayın cereyen ettiği yer İstanbul'dur. Dolayısıyla bu 15+3 kişi 18 kişinin yargılanmasının İstanbul'da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerinindir. Ama bu benim teklifim ve talebimdir. "