Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından takvimi açıklanan Kanal İstanbul Projesi'nin 2023'e kadar yüzde 60'ının tamamlanmasının hedeflendiğini ve proje için 2023'e kadar 45 milyar Türk lirası harcanmasının öngörüldüğünü belirtti.
"TEK AMAÇLARI O BÖLGEYİ KONUT YAPMAK"
Proje ile boğaza paralel bir boğaz daha açmanın planlandığını aktaran Erdoğdu, şu değerlendirmede bulundu:
"Gerekçeleri; boğazın trafiği artmışmış. Kim inanır buna? Tek amaçları var, o bölgeye konut yapacaklar. Oradaki tarlaları arsalaştırabilmek ve oraya yapacakları lüks konutların manzarasını güzelleştirebilmek için oraya çakma bir boğaz açacaklar ve 20 milyar doları gömecekler. Kanalın bir tarafına 500 bin konut, diğer tarafına 500 bin konut yaparak satacaklar. Kanal İstanbul da bu inşaatların promosyonu olacak."
Projenin, hiçbir uzman görüşü alınmadan, yaratacağı jeolojik ve çevresel risklerin hiçbiri düşünülmeden hazırlandığını ileri süren Erdoğdu, açıklamasında şunları kaydetti:
"Karadeniz'e beş ırmak akar. Ve bu ırmakların yıllardır Avrupa'nın sanayi artıklarıyla Karadeniz'i adeta hidrojen sülfür deposu haline getirdiğini uzmanlar açıklıyor. Bu nedenle yapılacak bu kanal, dünyanın en kirli denizlerinden olan Karadeniz'i can çekişmekte olan Marmara ile birleştirecek ve Orta Avrupa'nın tüm sanayi kirliliği Marmara ve İstanbul'a dolacak. Kimse kimseyi kandırmasın, hiçbir gemi ve tanker, yanında bedava geçişi olan çakma boğazdan para vererek geçmez. Ayrıca kanal kazılırken birkaç yıl kazı makinası ve patlayıcı kullanılacağından buradaki ekosistem ve flora tahrip olacak. Başta deprem olmak üzere afet riskinin olduğu bölgeye daha fazla nüfus çekecek olan Kanal İstanbul'un yapılmasının halk sağlığı, ekolojik ve ekonomik yönden hiçbir bilimsel izahı yok."
