CHP'li Fikri Sağlar'dan Davutoğlu ile ilgili Zarrab ve Paralel Yapı iddiası
CHP Mersin Milletvekili, eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlık ve başbakanlık koltuğunu bırakma kararının perde arkasına ilişkin bazı iddialarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2016-05-19 10:13:20

Güncelleme Tarihi: 2016-05-19 10:13:20

TİMETURK I HABER MERKEZİ

Sağlar'ın Ak Partili bir yetkiliye dayandırdığı iddiaya göre, ABD'de tutuklanan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının kilit ismi Reza Zarrab için İran'da başlatılan soruşturma kapsamında Türkiye'den 2.7 milyar dolar istendi. Ancak Davutoğlu, bu talimatı yerine getirmemiş.

Ayrıca, yargı başta olmak üzere, güvenlik güçleri, eğitim ve üniversitelerde bulunan Gülen cemaatine yakın mensupların resen kamudan tasfiyesini sağlayacak bir anayasa değişikliğinin yapılması Davutoğlu'ndan istenmiş. İddiaya göre, Davutoğlu'nun buna da karşı çıkması bardağı taşıran son damla olmuş.

Fikri Sağlar'ın Birgün'de "Davutoğlu'nu götüren iki mesele" başlığıyla yayımlanan yazısındna ilgili bölüm:

"ZARRAB DAVASI ve PARALELCİLER"

Bu durumu AKP'nin içinde yetkili olduğunu bildiğim ve sözlerine güvendiğim birisine sordum. Davutoğlu'nun neden zorunlu olarak Başbakanlıktan el çektirildiğini anlattı. Söyledikleri çok önemli iddialardı. Dile getirdiği iddiaların “kamunun haber alma hakkına istinaden” yazılması gerektiğini düşünüyorum. Doğruluğunu tabii ki zaman belirleyecek... AKP'li siyasinin iddiaları şöyle;

Davutoğlu, RTE'nin iki önemli isteğini yerine getirmemiş.

1-Bilindiği gibi Ruhani'nin yönetimindeki İran, BM ambargosunu delmek adına Ahmedinecat döneminde yapılan ticaret sırasında, ülkesini dolandırmaları gerekçesiyle Babek Zencani ve Rıza Sarraf'ın idamına karar vermişti. Ayrıca Zencani ve Sarraf'tan yaptıkları ticaretten elde ettikleri tüm varlıklarına, İran'ın malı olduğu gerekçesiyle el koymuşlar... İran, Sarraf'ın zimmetinde bulunan 2.7 milyar dolarlık varlığının geri ödenmesini Türkiye'den istemiş. Sarraf bu kadar varlığı olmadığını açıklamış. Tam bu sırada da ABD'nin Sarraf'la ilgili başlattığı soruşturmayı yargıya intikal ettireceği bilgisi alınmış. Ve Rıza'nın ABD yetkilileriyle el altında ilişki kurduğu belirlenmiş. Rıza'nın ABD'ye kaçması sonrası başta Halk Bankası olmak üzere, Türkiye'nin yaptığı tüm usulsüzlüklerin ortaya çıkacağı düşüncesiyle Davutoğlu'na İran'a 2.7 milyar doların ödenmesi talimatını vermiş... Bu talimat yerine getirilmemiş. Bu arada Rıza Sarraf, ABD'yle anlaşarak kaçmış!..

2- Paralelcilerle kavgayı bitirmek için yargı başta olmak üzere, güvenlik güçleri, eğitim ve üniversitelerde bulunan cemaatçilerin resen kamudan tasfiyesini sağlayacak bir anayasa değişikliğinin yapılması Davutoğlu'ndan istenmiş. İddiaya göre Davutoğlu ayak sürümüş, talimatı yerine getirmemiş. Daha benzeri çok olaylar yaşanmış ancak bunlar bardağı taşıran son damlaymış...

MHP ve AK PARTİ'YE "DOKUNULMAZLIK" ELEŞTİRİSİ

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun "Anayasa'ya aykırı olmasına rağmen evet diyeceğiz" dediği dokunulmazlıklar konusu ile ilgili, partide ilk fire dün verilmişti. Oylamaya saatler kala "Ettiğim yemine sağdık kalacağım ve hayır diyeceğim" diyen CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol sonrası bugün de CHP'li Fikri Sağlar "oyunun rengini" belli etti. Doğru olanın "hayır" demek olduğunu söyleyen Sağlar, MHP ve Ak Parti'yi konu ile ilgili eleştirdi:

"Meclis'teki dokunulmazlıkların kaldırılması sırasında AKP ve MHP sıralarından haykırılan kin ve nefret çığlıkları anlaşılan Türkiye'yi daha kanlı bir döneme sokacak. Bu dönemdeki kanın ve ülkenin içine gireceği kara dönemin sorumluları, dokunulmazlıkların kaldırılmasına “evet” diyenler olacak!... Kürt sorunu Mecliste çözülür diyenler biliniz ki; ülkeyi kaprisleri için bölmeye çalışanlara ve tek adam döneminin karanlığında torunlarımızı hapsetmek isteyenlere en anlamlı “tokat”, dokunulmazlıklara “hayır” diyerek atılabilir. Geleceğimizin, sorumlulukla hareket eden milletin gerçek vekillerinin elleri arasında olduğu artık fark edilmeli!"

İBRAHİM KALIN'A ELEŞTİRİ

Sağlar, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın dün düzenlediği basın toplantısında Anayasa oylaması sebebiyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı sarf ettiği sözleri de eleştirdi. CHP'li Sağlar, şunalrı yazdı:

"Ancak RTE'nin sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamasını duyunca, ülkenin artık “hukukla mukukla” ilişkisinin tamamen kesildiği anlaşılıyor. Kalın, kamu görevlisi. Doğrudan siyaset yapamaz. RTE'nin işlediği anayasa suçunu tekrarlayamaz. Devam ettirirse, aynı suçtan yargının işlem yapması gerekir. Hem de ivedilikle!... Dün Anayasa oylaması nedeniyle Kalın'ın CHP için söyledikleri doğrudan suçtur!.. Bakalım yazarlara karşı şahin olan savcılar, ona da aynı şekilde davranabilecekler mi?!"