Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Filistin'de büyük olayların yaşandığını, cuma günü İslam İşbirliği Teşkilatının İstanbul'da toplanacağını anımsattı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD Büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması kararı sonrasında İslam dünyasının İstanbul'da toplandığını anımsatan Yılmaz, "Burada alınan iki karar vardı. Bunlardan ilki İstanbul deklerasyonuydu, diğeri ise nihai bildiriydi. Bu iki kararda da Doğu Kudüs'ün işgal altındaki Filistin'in başkenti olduğu belirtiliyor ve dayanışma için üye ülkelerin her türlü katkıyı yapmaları kayıt altına alınıyordu. Gelinen noktada söz dışında başka bir şeyin olmadığını gördük" ifadesini kullandı.

Yılmaz, cuma günü İstanbul'da toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısında benzer bir durumla karşılaşmak istemediklerini bildirdi.

Bunun için CHP olarak somut bazı önerilerinin bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Birinci şık olarak başkenti Doğu Kudüs olacak egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin tanınmasının gereği yapılmalı. İki, Ortadoğu barış sürecinin yeniden canlandırılması lazım. Bunun için İsrail'in üzerinde yegane güç kullanan ülke ABD ama o da taraf. Hal böyle olunca bazı ülkelerin gönüllü grup oluşturarak ABD üzerinde baskı yaparak İsrail'i barış masasına çekmesi gerekiyor. Üç, müzakerelerin BM zemininde yapılması lazım. Daha önce top hep ABD'de idi ve ABD artık taraf oldu. Son olarak Filistin'e uygulanan abluka, ambargo neyse bunun bir listesinin çıkarılması ve üye ülkelerin bu ambargoyu çözecek öneriler üretmesi ve devreye sokması gerekiyor. Bunlar olmadıkça söylenen sözler boşta kalacak. İç kamuoyuna dönük tüketim malzemesi olarak kullanılacak. Hele hele seçim sürecinde Filistin gündeminin fotoğraf vermek dışında bir anlam taşıyabilmesi için mutlaka somut bazı adımların atılması gerekiyor ve bu adımlar da umarız cuma günkü zirvede atılır."